J'accuse Quotes

We've searched our database for all the quotes and captions related to J'accuse. Here they are! All 28 of them:

I have but one passion: to enlighten those who have been kept in the dark, in the name of humanity which has suffered so much and is entitled to happiness. My fiery protest is simply the cry of my very soul.
Émile Zola (J'accuse!)
It is a crime to poison the minds of the meek and the humble, to stoke the passions of reactionism and intolerance, by appealing to that odious anti-Semitism that, unchecked, will destroy the freedom-loving France of the Rights of Man. It is a crime to exploit patriotism in the service of hatred, and it is, finally, a crime to ensconce the sword as the modern god, whereas all science is toiling to achieve the coming era of truth and justice.
Émile Zola (J'accuse!)
J'accuse toute violence en l'education d'une ame tendre, qu'on dresse pour l'honneur, et la liberté.
Michel de Montaigne (The Complete Essays)
Evet! Bu utanç verici gösteriyi izliyoruz, borçlar ve suçlar altında ezilmiş kişiler suçsuz ilan ediliyor; buna karşılık onurun ta kendisi, yaşamı lekesiz bir adam cezalandırılıyor. Bir toplum bu noktaya geldiği zaman, artık çürümeye başlamış demektir.
Émile Zola (J'accuse!)
It is a crime to poison the minds of the meek and the humble, to stoke the passions of reactionism and intolerance, by appealing to that odious anti-Semitism that, unchecked, will destroy the freedom-loving France of the Rights of Man.
Émile Zola (J'accuse!)
Suçladığım kişilere gelince: Hiçbirini tanımıyorum. Onları hiç görmedim. Kendilerine karşı ne hıncım var, ne kinim. Onlar benim için topluma kötülük eden kişilerden, kafalardan başka birşey değildir. Benim burada yaptığım şey gerçeğin ve adaletin ortaya çıkmasını hızlandırmak için devrimci bir araca başvurmaktan başka birşey değildir.
Émile Zola (J'accuse!)
Gerçeği gömmeniz boşuna, toprağın altında yol alıyor; bir gün, her yandan fışkıracak, öç bitkileri olarak açılacaktır.
Émile Zola (J'accuse!)
Onlar göze aldıklarına göre, ben de göze alacağım. Gerçeği söyleyeceğim, çünkü kendisine kurala uygun olarak başvurulan adaletin bunu eksiksiz olarak yapmaması durumunda, söyleyeceğime söz verdim. Benim görevim konuşmak, suç ortağı olmak istemiyorum. Yoksa gecelerim orada, işkencelerin en korkuncu içinde, işlemediği bir suçun cezasını çekmekte olan suçsuzun hayaletiyle dolup taşacak.
Émile Zola (J'accuse!)
In an era when most bands were about nothing, the Manics were about everything: an eloquent scream, a j'accuse to the entire moribund millennium.
Simon Price
Askerlerin kanında bulunan üstün disiplin düşüncesi, doğruluk yetkesini saptırmaya yetmez mi? Disiplin demek boyun eğme demektir. Ordunun onurundan söz ediliyor bize, onu sevmemiz, ona saygı göstermemiz isteniyor. Evet hiç kuşkusuz, ilk tehditte ayağa kalkacak, Fransız toprağını savunacak olan ordu tüm halktır, ona ancak sevgi ve saygı duyarız. Ama söz konusu o değil, biz de adalet gereksinimimiz içinde onun saygın kalmasını istiyoruz. Belki de yarın bizim elimize verecekleri kılıç sözkonusu, o efendi söz konusu. Kılıcın kabzasını, o tanrıyı dindarca öpmeye gelince, hayır!
Émile Zola (The Dreyfus Affair: "J'Accuse" and Other Writings)
En sonra, birinci savaş konseyini, bir sanığa gizli kalan bir belgeye dayanarak hüküm giydirdiği için hukuku çiğnemekle suçluyorum. İkinci savaş konseyini de üstten gelen emre uyarak, bir suçluyu, suçunu bile bile temize çıkarıp ağır adli suç işlemekle, böylece birinci konseyin yasaya aykırı davranışını örtbas etmekle suçluyorum.
Émile Zola (J'accuse!)
Gerçek su yüzüne çıkıyor ve hiçbir şey onu durduramayacak. Olay ancak bugün başlıyor, çünkü konumlar ancak bugün açık olarak ortaya çıktı: bir yanda, ışığın parlamasını istemeyen suçlular; öbür yanda ışığın parlaması için canlarını verecek doğrucular. Gerçek toprağın altına kapatıldığı zaman, orada öyle bir toplanır öyle bir patlama gücü kazanır ki, patladığı gün her şeyi kendisiyle birlikte havaya uçurur.
Émile Zola (J'accuse!)
Bir tek tutkum var; Bunca acılar çeken ve mutluluğa hakkı olan insanlık adına duyduğum aydınlık tutkusu. Coşkulu protestom, yüreğimden kopan çığlıktan başka bir şey değildir. Beni ağır ceza mahkemesi önüne çıkarmayı göze alsınlar ve herkesin önünde soruşturma açılsın! Bekliyorum.
Émile Zola (J'accuse!)
J’accuse,” published in 1898, Emile Zola
Anne Applebaum (Twilight of Democracy: The Failure of Politics and the Parting of Friends)
Oppenheimer’s friend the syndicated columnist Joe Alsop was outraged by the decision. “By a single foolish and ignoble act,” he wrote Gordon Gray, “you have cancelled the entire debt that this country owes you.” Joe and his brother Stewart soon published a 15,000-word essay in Harper’s lambasting Lewis Strauss for a “shocking miscarriage of justice.” Borrowing from Emile Zola’s essay on the Dreyfus affair, “J’Accuse,” the Alsops titled their essay “We Accuse!” In florid language they argued that the AEC had disgraced, not Robert Oppenheimer, but the “high name of American freedom.” There were obvious similarities: Both Oppenheimer and Capt. Alfred Dreyfus came from wealthy Jewish backgrounds and both men were forced to stand trial, accused of disloyalty. The Alsops predicted that the long-term ramifications of the Oppenheimer case would echo those of the Dreyfus case: “As the ugliest forces in France engineered the Dreyfus case in swollen pride and overweening confidence, and then broke their teeth and their power on their own sordid handiwork, so the similar forces in America, which have created the climate in which Oppenheimer was judged, may also break their teeth and power in the Oppenheimer case.
Kai Bird (American Prometheus)
Mais, au fond, il n’y a d’abord que le commandant du Paty de Clam, qui les mène tous, qui les hypnotise, car il s’occupe aussi de spiritisme, d’occultisme, il converse avec les esprits.
Émile Zola (J'accuse...! (French Edition))
Rousseau's Cock Rousseau, Diderot, Hume or Locke Which philosopher had the largest cock? One need only ask the Commune's Ho' "J'accuse la citizen, Jean-Jacque Rousseau! His erections are an Eiffel Tower! His jus de jois, a golden shower! Mais, see zis pox! Zat fucking noble savage left me festering with Chernobyl's ravage! Return to nature' -pooh!- kiss my derrière - 'Lasciate ogni speranza, voi ch'entrate', Abandon all hope ye who enter here!
Beryl Dov
Bu suçlamalarda bulunurken, 29 temmuz 1881 tarihli Basın Yasasının 30 ve 31. maddelerine karşı geldiğimi, bu yasanın lekeleme suçlarına ceza belirlediğini bilmiyor değilim. İsteyerek kendimi tehlikeye atıyorum.
Émile Zola (J'accuse!)
Fransa'nın en büyük romancılarından birinin kopardığı "Üstelik bu insanlar uyuyabiliyorlar, eşleri ve çocukları var, onları seviyorlar!" çığlığını her okuyuşlarında yürekleri sızlayacak, kendi kendilerinden, kendi türlerinden utanacak, gerçek adalet özlemini bir kez daha duyacaklar.
Émile Zola (J'accuse!)
Zola'nın italyan kökeni bile bir aşağılama nedeni olur. Bir gazeteci "Yarı-İtalyan, çeyrek Yunan, çeyrek Fransız, üç-dört kez kırma, hiç de güzel bir insanlık örneği değil!" diye yazar.
Émile Zola (J'accuse!)
carta. Ni siquiera la había escrito una persona importante. El autor era un popular novelista llamado Émile Zola, que intervenía a propósito de aquel insignificante oficial judío, Dreyfus. «J’accuse…», decía la carta. «Yo acuso…» ¿A quién acusaba Zola? A la clase dirigente francesa, al sistema judicial y, lo que era aún peor, al propio Ejército. Afirmaba que sabían que Dreyfus era inocente. El Ejército y el Gobierno estaban implicados en una lamentable conspiración para mantener a un inocente en el penal de la isla tropical del Diablo, en lugar de reconocer la evidencia de que el verdadero traidor era otro oficial, que ya había sido identificado. ¿Y por qué estaban todos dispuestos a pervertir el curso de la justicia? Porque Dreyfus era judío. Antes de la primavera, toda Francia se habría dividido, definiéndose en uno u otro bando. Por el momento, el Gobierno estaba furioso. Y en lo que concernía al Ejército, los compañeros de Roland compartían todos la misma opinión. —Ese Zola se merece que lo fusilen. ========== París (Novela Historica (roca)) (Spanish Edition) (Rutherfurd, Edward) - Tu subrayado en la posición 6672-6673 | Añadido el martes, 13 de mayo de 2014 09:29:04
Anonymous
carta. Ni siquiera la había escrito una persona importante. El autor era un popular novelista llamado Émile Zola, que intervenía a propósito de aquel insignificante oficial judío, Dreyfus. «J’accuse…», decía la carta. «Yo acuso…» ¿A quién acusaba Zola? A la clase dirigente francesa, al sistema judicial y, lo que era aún peor, al propio Ejército. Afirmaba que sabían que Dreyfus era inocente. El Ejército y el Gobierno estaban implicados en una lamentable conspiración para mantener a un inocente en el penal de la isla tropical del Diablo, en lugar de reconocer la evidencia de que el verdadero traidor era otro oficial, que ya había sido identificado. ¿Y por qué estaban todos dispuestos a pervertir el curso de la justicia? Porque Dreyfus era judío. Antes de la primavera, toda Francia se habría dividido, definiéndose en uno u otro bando. Por el momento, el Gobierno estaba furioso. Y en lo que concernía al Ejército, los compañeros de Roland compartían todos la misma opinión. —Ese Zola se merece que lo fusilen. ========== París (Novela Historica (roca)) (Spanish Edition) (Rutherfurd, Edward) - Tu subrayado en la posición 6672-6673 | Añadido el martes, 13
Anonymous
Het is wel begrijpelijk zijn leven te willen ordenen in een overzicht, maar veel daarin is zinloos. Het is als het ware een kunst die zich binnen de mathematica afspeelt, en het enige wat men dan nog hopen kan is het inzicht dat kunst geen orde is in de chaos, maar chaos in de orde moet brengen en dit vanwege het moderne vooruitgangs- en waarheidsgeloof. Kunst met een systeem vernietigt de vrijheid waar ze het als moderne kunst van moet hebben. Een autobiograaf in deze tijd moet dwalen, verdwalen en de weg kwijtraken.
Willem Brakman (J'accuse)
Le Zola « engagé », « édifiant », voire « missionnaire » que la tradition militante, relayée par la dévotion scolaire, a inventé de toutes pièces masque que le défenseur de Dreyfus est le même qui défendait Manet contre l’Académie, le Salon et le bon ton bourgeois, mais aussi, et au nom de la même foi dans l’autonomie de l’artiste, contre Proudhon et ses lectures « humanitaires », moralisantes et socialisantes, de la peinture : « J’ai défendu M. Manet comme je défendrai toute ma vie toute individualité franche qui sera attaquée. Je serai toujours du parti des vaincus. Il y a une lutte évidente entre les tempéraments indomptables et la foule. » Et plus loin : « J’imagine que je suis en pleine rue et que je rencontre un attroupement de gamins qui accompagnent Édouard Manet à coups de pierres. Les critiques d’art – pardon, les sergents de ville – font mal leur office ; ils accroissent le tumulte au lieu de le calmer, et même, Dieu me pardonne ! il me semble que les sergents de ville ont d’énormes pavés dans leurs mains. Il y a déjà, dans ce spectacle, une certaine grossièreté qui m’attriste, moi passant désintéressé, d’allures calmes et libres. Je m’approche, j’interroge les gamins, j’interroge les sergents de ville ; je sais quel crime a commis ce paria qu’on lapide. Je rentre chez moi, et je dresse, pour l’honneur de la vérité, le procès-verbal qu’on va lire23. » C’est un tel procès-verbal que dressera le « J’accuse ».
Pierre Bourdieu (Les Règles de l'art. Genèse et structure du champ littéraire (LIBRE EXAMEN) (French Edition))
I’m not a priest,” the man repeats. And then pauses. “Anymore.” “Aha!” I say through a bite of apple, pointing my knife at him. “J’accuse!
Sierra Simone (Sanguine)
I know very well where I stand: the very act of committing to paper this open letter to you is a crime. I can be arrested for this. And if that happens, you may do your best to ensure that people in South Africa will not even know that I am among the innumerable nameless ones who are disappearing every day. But I also know that I cannot submit to being silenced forcibly – not as long as I have a conscience to live with and I have breath enough to say “J’accuse!”142 Brink sluit die brief met ’n waarskuwing af: “Nuremberg may indeed come around again.
Leon De Kock (André P. Brink En die spel van liefde: 'n biografie (Afrikaans Edition))
Gerçek toprağın altına kapatıldığı zaman, orada öyle bir toplanır öyle bir patlama gücü kazanır ki, patladığı gün her şeyi kendisiyle birlikte havaya uçurur.
Émile Zola (J'accuse!)
The through-line in all of Ferrante’s investigations, for me, is nothing less than one long, mind-and-heart-shredding howl for the history of women (not only Neapolitan women), and its implicit j’accuse . . . Ferrante’s effect, critics agree, is inarguable. ‘Intensely, violently personal’ and ‘brutal directness, familial torment’ is how James Wood ventures to categorize her—descriptions that seem mild after you’ve encountered the work.” —Joan Frank, The San Francisco Chronicle
Elena Ferrante (The Story of the Lost Child (The Neapolitan Novels, #4))