“
bir insan bir insanda başka bir hayatın kapısını görünce aşık olur. ne mutluluktur öte yandaki, ne de tadıyla meraklandıran bir acı. aşk diye buna denir: bir insan bir insanda tekinsiz bir ev görür. insan yarası yarasına denk geleni seviyor demek ki.
”
”
Ece Temelkuran (Muz Sesleri)
“
Dünyayla başa çıkabilen ama kalbiyle baş edemeyen bir kadındı.
”
”
Ece Temelkuran (Düğümlere Üfleyen Kadınlar)
“
Hava bir tuhaf.
Hayal kurmaya yönelik bir tutum var havada.
Kaçmaya müsait bir bulutluluk.
Bir balkon olsa şimdi.
Kimsenin seni tanımadığı bir şehirde.
Kahvenin içine konyak kendiliğinden düşse,
kocaman bir hırkanın içinde olsan.
Bir şeyi terk etmiş olsan.
Mesela bir şehri.
Mesela kendini, yüzünü filan mesela.
”
”
Ece Temelkuran
“
Today, the voice of populist infantile politics is amplified by social media allowing the ignorant to claim equality with the informed.
”
”
Ece Temelkuran (How to Lose a Country: The 7 Steps from Democracy to Dictatorship)
“
Diyorum ki, bir gün sen de devrimci ve dans eden bir kadınla bayağılaşmadan konuşabilirsen, işte sizin devrim de ancak o zaman tamamlanır.
”
”
Ece Temelkuran (Düğümlere Üfleyen Kadınlar)
“
Ah! Tanrılar, kendi hikayesini yazabilen ölümlüleri eşitleri gibi severler.
”
”
Ece Temelkuran (Düğümlere Üfleyen Kadınlar)
“
Sende kudretimi değil, aşkımı deneyeceğim, yemin ettim. Bana en kıymet bilen kalbinle gel.
”
”
Ece Temelkuran (Düğümlere Üfleyen Kadınlar)
“
Aşk, kadınlar yorulunca biter. Kadınlar bir adamı değil, bir mezarlığı terk eder.
”
”
Ece Temelkuran (Düğümlere Üfleyen Kadınlar)
“
Birbirimize dokunmalarımız korkak kelebeklerdir, dokununca renkleri yıkılan.
”
”
Ece Temelkuran (Bütün Kadınların Kafası Karışıktır)
“
birini sevmek de işte, kendi kanadından, uçmaya yarayan o tek bir kemiği çıkarıp başkasına vermektir, gönül rızasıyla, gülerek, korkmadan.
”
”
Ece Temelkuran (Devir)
“
Oysa ben hikayesini ilk kez anlatırken dikkate alınmayan insanların aniden ölebileceğinden korkarım.
”
”
Ece Temelkuran (Düğümlere Üfleyen Kadınlar)
“
İnsanların hikayelerini yazanlar evvela şunu bilmeli: Kaderini yazıyorsun yalnız olacaksın. Hem de hep.
”
”
Ece Temelkuran (Düğümlere Üfleyen Kadınlar)
“
Sometimes there happens to be a particularly determined person in the audience who asks, ‘So where is the hope?’ My answer is always the same: ‘Follow the young women.
”
”
Ece Temelkuran (How to Lose a Country: The 7 Steps from Democracy to Dictatorship)
“
The final takeover does not happen with one spectacular Reichstag conflagration, but is instead an excruciating, years-long process of many scattered, seemingly insignificant little fires that smolder without flames. —Ece Temelkuran
”
”
Ben Rhodes (After the Fall: Being American in the World We've Made)
“
Tanrı bizi sevmese bile cesur bir anne bize yetebilirdi...
”
”
Ece Temelkuran (Düğümlere Üfleyen Kadınlar)
“
alara, sen neleri terk ettin annen gibi yenilmek için? biz ne zaman annemiz gibi olduk? aslında babamız olan o adamları nasıl bulduk? yenildiğimiz bir maçın rövanşı bu, alara dikkatli ol.
o adamlarda babanı öldürebildin mi? ihtimal öldüremedin.
yenildin
”
”
Ece Temelkuran (Bütün Kadınların Kafası Karışıktır)
“
It might benefit all of us to realise that systematically forcing the individual to misplace their attention is a hallmark of fascism
”
”
Ece Temelkuran (Together: 10 Choices for a Better Now)
“
Gönlü kurakları biçeceksin ki kökünden, daha da kimseye zarar veremesinler. Yara açmaları mümkün olmasın bizim gibilerde.
”
”
Ece Temelkuran (Düğümlere Üfleyen Kadınlar)
“
Başka kadınların çaresizliklerine öfkelenen kadınlar muhakkak kendi çaresizliklerine öfkeleniyordur.
”
”
Ece Temelkuran (Düğümlere Üfleyen Kadınlar)
“
ben de söz vermiştim. biz balım, biz o sözleri verirken sizin ne kadar hakikatle dinediğinizi bilmiyoruz.
”
”
Ece Temelkuran
“
Truth is not mathematical concept that needs to be proved with equations. Its singleness demands an intact moral compass, with certainties about what is good and bad.
”
”
Ece Temelkuran (How to Lose a Country: The 7 Steps from Democracy to Dictatorship)
“
Ljubav dolazi u trenutku oklijevanja. Jedno malo spoticanje i gotove ste. Godine iskustva, sve pobjede jednog života...Ljubav čeka vaše maleno oklijevanje, a onda se ruši palača koju ste sagradili.
”
”
Ece Temelkuran (Women Who Blow on Knots)
“
Mısır'lı Maryam :
"Sanki... İnsanların iki paralel hayatı var. Ciddiye almıyorlar hiçbir şeyi aslında ve hepsi benden daha ciddiye alırmış gibi görünüyor. Devrimi de, aşkı da, örtünmeyi de, Allah'ı da, ölümü de... Ne gibi hissediyorum biliyor musun?
Azizim bir sahne var, bence durumumu gayet açık anlatıyor. İşte o sahneyi düşündükçe kendime ağlayasım geliyor. Ömrümün tamamına. Apartmanın merdivenlerini yıkıyor kapıcı. Bize dedi ki... Çocuğuz, herhalde sekiz yaşındayım, 'Haydi siz de yardım edin.' Benim üzerimde de... Misafirliğe mi gidecektik neydi, beyaz bir elbise. Bir coşkuyla yapışmışım süpürgeye, haldır haldır yerleri süpürüyorum. Suç sıçrıyor üzerime, farkında değilim. Çılgın gibi temizliyorum. Sanıyorum ki, diğer çocuklar da, kapıcı da benimle birlikte. Kan ter içindeyim ve üstümde berbat. Bir baktım çocuklar oyun oynuyor, kapıcı sigarasını tüttürüyor... Sonrası da öyle... Hep öyle. Anladın mı?
”
”
Ece Temelkuran (Düğümlere Üfleyen Kadınlar)
“
önceleri bir ad koyarsın yaşamaya. gün geçtikçe, şarkı sözlerini bile duymaz insan. biriyle karşılaşırsın, geyikleri anlatır sana, destanları, aşık geyiklerin boynuzlarından kilitlenip öldüklerini duyarsın. insan olmak, o kadar da önemli gelmez artık. mazurka yapmayı bilmez kimse bu yüzyılda. o yüzden, tek başına kalırsın. ama yine de tek başına olduğuna inanamazsın bir türlü. hep ararız yani.
hep sanarız.
...
hiçbir şey beklemediğini söyleyenler en çok bekleyenlerdir aslında.
”
”
Ece Temelkuran (Bütün Kadınların Kafası Karışıktır)
“
Çünkü burada insanlar bir yanlışlık gibi ölüveriyor. Sen bir yanlışlık olamayacak kadar güzelsin
”
”
Ece Temelkuran (Muz Sesleri)
“
İnsan çok yalnızken, bir tane daha kendinden doğuruyordu içinde,
‘Korkma!’ desin diye…
”
”
Ece Temelkuran
“
Kadında zaman geçmez.
Sakın günün birinde iyileşmek için zamana güvenme.
”
”
Ece Temelkuran
“
Dilini bilmediğin bir yerde ağlamak fenadır. Çünkü seni, senin dilinde susturacak kimse yoktur.
”
”
Ece Temelkuran
“
Geography means destiny.” – Ibn Khaldun
”
”
Ece Temelkuran (Turkey: The Insane and the Melancholy)
“
Bugün kimse sana dokunmasa mesela. Öyle dursan. Kimse “Neyin var?” diye sormasa. Çünkü insanın hiçbir şeyinin olmadığı günler de olur. Hiçbir şey günleri...
”
”
Ece Temelkuran
“
ve kahin, "elektrik direklerini dikin," dedi, "zamanı gelince, çarmıha gerilecek şehrin bütün suçluları!"
işte bu kadar çok elektrik direği, bu yüzden vardı...
”
”
Ece Temelkuran (Bütün Kadınların Kafası Karışıktır)
“
Ustvari, svi mi živimo živote koje smo uspjeli ostvariti....kojih smo se manje bojali. Živote kojima smo bili zadovoljni.
”
”
Ece Temelkuran (Women Who Blow on Knots)
“
Feeling nothing was now a badge of honour.
”
”
Ece Temelkuran (How to Lose a Country: The 7 Steps from Democracy to Dictatorship)
“
Tanrı'yı, hepimizi seven, sevimli bir dede olarak tasavvur etmek varken niye asabı bozuk, ürkütücü, sürekli bizi izleyen bir ahlak bekçisi olarak hayal ederler? Bu onları sadece mutsuz ederken...
”
”
Ece Temelkuran (Ağrı'nın Derinliği)
“
Aklını, böyle serbest bıraktığında, öyle bırakacak zamanı bulduğunda, günlerden bir gün hiçbir şey günü olduğunda, bırakabilirsen yani aklını öylece, göreceksin ki gitmek istediği yere gidecek fikrin.
”
”
Ece Temelkuran (İkinci Yarısı)
“
The global attack on women, and the connected attempt by right-wing populism to reshape them into characters from The Handmaid’s Tale, excludes no nationality, no social class, no religion and no privilege.
”
”
Ece Temelkuran (How to Lose a Country: The 7 Steps from Democracy to Dictatorship)
“
Bir kere teslim olursam ihtiyarlayıp ölürüm. Biri bana sarılırsa ayakta duramam. Çünkü… Çünkü kalbim ablukada kalır o vakit. Düşmana teslim olmak daha kolay. Onurun kırılır en fazla, ama beni seven birine teslim olursam… Esir düşerim.
”
”
Ece Temelkuran (Düğümlere Üfleyen Kadınlar)
“
A woman’s image, and sometimes her soul, is moulded and unmoulded, shaped according to the regime’s taste and used as a store mannequin to promote the prevailing political power’s concept of the ideal female citizen. Every regime, without exception, starts building its ideal citizen by tampering with its women.
”
”
Ece Temelkuran (How to Lose a Country: The 7 Steps from Democracy to Dictatorship)
“
Hakikatte kadınlar, bu alem içinde başka bir alemde yaşarlar. İçine aşklarını ve büyülerini üfledikleri bir alemdir bu. Erkekler biteviye o alemi hırpalar, yıkar. Kadınlar ise yeniden üfleyerek nefesleriyle kurarlar o alemi. Kadınlar, erkekleri de üfleyerek var ederler. Bir erkek, bir kadının nefesi kadardır; başka hiçbir şey değildir.
”
”
Ece Temelkuran (Düğümlere Üfleyen Kadınlar)
“
Ömrünün (iyimser bir bakış açısıyla) ikinci yarısına başladığında insan, vakit kaybetmek istemiyor. Daha önceki, daha çok, daha hızlı, daha yüksek, daha güzel telaşına benzeyen bir telaş değil bu, başka şey. Ayıklamak istiyorsun, tahammül ettiğin, seçtiğini sandığın ama seçmediğini artık anladığın, zamanını ve dermanını boş yere emdiğini bildiğin her şeyi, büyük ve biraz da kederli bir bahar temizliğiyle göndermek istiyorsun geçmişe.
”
”
Ece Temelkuran (İkinci Yarısı)
“
Hakikatte kadınlar, bu alem içinde başka bir alemde yaşarlar. İçine aşklarını ve büyülerini üfledikleri bir alemdir bu. Erkekler biteviye o alemi hırpalar, yıkar. Kadınlar ise yeniden üfleyerek nefesleriyle kurarlar o alemi.
Kadınlar, erkekleri de üfleyerek var ederler. Bir erkek, bir kadının nefesi kadardır; başka bir şey değildir...
Pek nadiren bir erkek çıkar, bir kadının nefesiyle var ettiği alemde sadece hayret etmekle mesul olduğunu anlar...
Yazık ki o nadir rastlanan erkeklerin de hep peşinden gidecek bir şeyleri vardır. Bir savaş, bir tanrı, bir hikaye... Muhakkak onları sürükleyip götüren bir şey... Ve biz onları bekleyecek değiliz.
”
”
Ece Temelkuran
“
renkli balıkların şımarıklığından geçip, küçük balıkların
doğuştan şaşkınlığından, yosunların yılışıklığından;
kurbağa yavrularının gayretine hayranlıkla ve su yılanlarının
kaçısına minnettarlıkla, vardım suyun kuytu sığınağına.
akıntının mahmurlaştığı yuvasına. yarı uykulu,
dalgın bu tabakada
rastladım suyun başlangıcından beri orada olan
bir balığa.
dokunmadım hiç bu balığa.
dokunulamaz balıklara. çünkü tutabilmek için bir balığı, gövdesini sıkıştırmalı.
gövdesi tutulan balıkların
çabucak kesilir soluğu.
körpe ve iyi niyetli olsa da, çırpınarak kovar balık,
kendi için açılmış her avucu.
balık, ancak bakarak bilenlerin,
görmekle yetinenlerin dostu.
durduk balıkla yan yana.
ancak yan yana durulabilir bir balıkla.
karşısına geçip telaşını durdurmaya çalışacağına...
arkasına geçip kuyruğunun dalgasında hırpalanacağına..
üstünde altında dolaşıp balığı şaşırtacağına..
sadece yan yana durulabilir bir balıkla.
böylece bakabilirsin balığın neye baktığına.
....
ben de baktım balığın baktıklarına.
durdurup zihnimin işleyişini iyice, çalıştım aklımı
saydam kılmaya. söyleyecek sözüm kalmayacaktı
az daha. biraz daha dursam böyle
kalakacaktım balıksı bir zamanda.
yumuşaktı doğrusu, akıl dönüşüyordu suya.
kendini diyemeyecek kadar duraksız bir akışta.
derken bir kaplumbağa böldü duruşumuzu.
...
balık baktı bana. sonra kaplumbağaya. şaşarak bir aklın
bu kadar etten olmasına ve bir gövdenin
zamanın bütün yaralarını taşımasına.
balık unuttu anladığını, suyla birlikte aktı.
daha biraz önce burada, bir şey anlamaktaydı.
anlamın kendi gelmeden anladığından uzaklaştı.
yeterince sudan biri olamadığımdan belki,
su için fazla dilli,
kaplumbağa beni suyun ötesine doğru çekti.
aklım yeniden ete döndü. nihayetinde ben insandım,
balık olup akamadım.
tastamam kendimden ibaret olamadım.
giderek hızlanarak ve suyun boğuk gürültüsüne kapılarak...
”
”
Ece Temelkuran (Kıyı Kitabı)
“
Sonra kız bir kilim dürmüş sırtlıyor. Kilim onun eviymiş.
”
”
Ece Temelkuran (Düğümlere Üfleyen Kadınlar)
“
Aşk, yoklukla oynanan bir oyundur. Yokluğunun ne kadar derinden hissedileceğine ne kadar güven duyuyorsan o kadar iyi bir oyuncu olabilirsin.
”
”
Ece Temelkuran
“
İnsan, yarası yarasına denk geleni seviyor demek ki...
”
”
Ece Temelkuran
“
Bilin ki büyük hayatlara niyet edenler
büyük günahların kefaretini göze almalı..
”
”
Ece Temelkuran (Düğümlere Üfleyen Kadınlar)
“
Gördüm sevenleri... Başlarına gelecekleri görmeyeceklerini gördüm... Aşık oluşlarını gördüm... Anlamadım... Anlayamadım... Sonra sen çıkageldin... Sonra sen... Aşıkları gördüm... Acemilerdi... Ben dedim "Olamam böyle"... Sonra sen çıkageldin... Sonra sen...
”
”
Ece Temelkuran (Düğümlere Üfleyen Kadınlar)
“
Tanrıya inanıyorsanız onun, insanın kalbine dokunmak için başka şeyleri değil sözü seçtiğini bilirsiniz. İnanmıyorsanız sözün tanrı gibi sınırsız bir büyüyü yaratacak kadar büyük olduğunu bilirsiniz
”
”
Ece Temelkuran (İkinci Yarısı)
“
Oysa büyük yüz ölçümlü cümleler kurmak için okyanuslar geçecektim.
Dar odaların oyuncak yaygaralarından çok vakit kaybettim.
”
”
Ece Temelkuran
“
Kokusunu çoktan unuttuğum bir zaman diliminde bile, kendini parmağın ağzına asılı anımsıyorsan, öykü başlamıştır.
öykü, annenin sümerce bir yenilgi yazıtı olmasıdır. baba, her zaman olduğu gibi karanlık bir kapı aralığı, dikenli bir kilit sesi. o içeri girdiğinde, sen artık hep dışardasın.
”
”
Ece Temelkuran
“
fıdel, bütün bu çocuklar için ağlamak gerekiyor; erken gel eve. bütün çocuklar ve kırılmış kalemler için. buna zamanın
olmadığını söyleme sakın. kirleniriz yoksa. kedilerden ve çaylardan daha önemli bu. bütün kurban edilmiş çocuklar
için fıdel, ağlamak lazım, inat etme. senin bu sabit gülümsemen ... ölü çocuklar bu yaptıklarını biliyor. ben onları seviyo
rum, çayı düşünerek içmiş oldukları için. ben onları fıdel, aksatmadıkları mektupları ve kahkahaları için seviyorum. bir de erken öldükleri için. bak fi.del, bu toprakların altında onlar da var. küçük komik böcekler ve ölü çocuklar, ne garip değil mi?
”
”
Ece Temelkuran (Bütün Kadınların Kafası Karışıktır)
“
Ben bu ülkeyi çok sevsem bile ya ülke artık beni sevmezse? Korktum. O zaman insan hâlâ devam eder mi ülkesini sevmeye? Ait olmak bu kadar derin bir ihtiyaç demek ki, dedim o günlerde kendime. Öldürseler bile seni, geri o eve dönmek istiyorsun. Neresi olursa olsun ev, yansa kül olsa da, bir evin olsun istiyorsun. Hrant haklıydı. Ev seni bıraksa bile sen evi bırakamıyorsun. Dönüp dönüp yine kalbin, o kalbi kül edecek Anadolu'ya vermek istiyorsun. Kederli bir mecburiyet bu. Ülkeni seviyorsun.
”
”
Ece Temelkuran (Ağrı'nın Derinliği)
“
hani bazen olur ya, ağlamak yetmez. ağlamanın hiçbir türlüsü yetmez. bağırmak da yetmez. çekip gitmeye bile gerek yoktur. garip bir gülme kaplar göğsünüzü. çünkü acı öyle büyüktür ki, bedeninizi kaplar. bedeniniz acı olur. acı yabancı değildir, batmaz. gülersiniz. gülüyorum. bütün gizlenmiş, yatıştırılmış, bütün yasaklanmış gülmelerimi gülüyorum.
”
”
Ece Temelkuran (Bütün Kadınların Kafası Karışıktır)
“
Veliki plesači uistinu pate. I pokret je u njihovim očima. Posebice dok su zatvorene. Na pozornici mora biti grijeh. Moraju biti skršeni jer su htjeli pridružiti se tome grijehu. Zbog toga što su pali na koljena, moraš ih natjerati da se osjećaju krivima kao što nikad prije nisu. Zbog toga što te gledaju, jer su zadivljeni, jer te nisu mogli uhvatiti i odvesti iz toga svijeta...Nikad im ne smiješ oprostiti.
”
”
Ece Temelkuran (Women Who Blow on Knots)
“
It’s clear we’re after something difficult. If we were to make a little list to describe it, it might be something like this: •A movement that is not an organisation •A force that is not authority •A cooperation without hierarchy •A presence that prefers to be unnamed •Unpremeditated agency •Unique individuals who yearn for affinity •A resilient language and rhetoric that don’t solidify concepts •Fury that is obligatorily manifested as a carnival
”
”
Ece Temelkuran (Turkey: The Insane and the Melancholy)
“
A znate li zašto se jasmini koji se stavljaju u stručke beru rano izjutra, kada su još zatvoreni?"
"Jer tako jasmini ne zaboravljaju svoje snove. Ako ih donesete kući i stavite u srebrnu posudu, polako se otvaraju, sjećaju se noći i šapću vam bijele snove.
”
”
Ece Temelkuran (Women Who Blow on Knots)
“
Zašto da provodim revoluciju kad neću moći plesati?
”
”
Ece Temelkuran (Women Who Blow on Knots)
“
İnsan nasıl sevmeli ülkesini? Düğünlerde sıkılan kurşunlarla çocuklar öldüğünde mesela…
Bir grup insan toplanıp üç-beş genci düşüncelerini açıkladıkları için linç etmeye kalktığında…
Gecekondu yıkımlarında yoksul bir adam, çocuğunu pencereden tek kolunu sarkıttığında…
Yalınayak gezen çocukları hastayken, kapıcı gidip kendine son model bir cep telefonu aldığında…
Kızlarını sokağa çıktığı için kafasına kurşun sıkarak öldüren babalar, erkek kardeşler, taşra şehirlerinin hemen dışındaki otellerde başkalarının kızlarıyla para verip seviştiklerinde…
Bir öğretmen öğrencisini döverek öldürdüğünde…
Bilmedikleri bir dilde ezberledikleri dualarla adamlar, yaktıklarında çocukları…
Askerler, cezaevlerinde açlık grevi yapan kendi yaşlarındaki gençleri yakmaya, yıkmaya gönderildiklerinde ve yanık kızlar kameralara bağırdığında ertesi gün kimsenin sesi çıkmadığında…
Kadınlar sokaklarda sezonu açılmış av hayvanları gibi ürkek yürüdüklerinde, tecavüze uğradıklarında, katledildiklerinde…
Entellektüel görünümlü bir çift şehrin en havalı cafe'sinde kahvaltı ederken küçücük çocuklarını pataklayıp sonra kahvaltıya sessizce devam ettiğinde…
Uzak Anadolu şehirlerinde, bir tüccar daha fazla para kazanacak diye çürük yapılıp depremde yıkılan yatılı okullarda çocuklar bir gecede onlarca sayıyla öldüğünde…
Bir cümleyi doğru kurmaktan aciz olacak kadar dilini bilemeyen cahiller söylediğiniz sözlerden dolayı sizi vatan haini olmakla suçlayıp, ardından ölüm tehditleri savurduğunda…
İnsan nasıl sevmeli ülkesini, o ülkeyi sevmek zorlaştığında?
”
”
Ece Temelkuran
“
Biz ölünce-siz susuyorsunuz ya,biz ondan ölüyoruz işte-ölünce biz,karşısında durup susacağınız kimse olmayacak.Silahlarınızla yalnız başınıza kalacaksınız.
Hoşça kalın.
”
”
Ece Temelkuran (Bütün Kadınların Kafası Karışıktır)
“
Όταν φτιάχνεις αγάλματα από πάγο δεν έχει νόημα να ασχολείσαι με το τσιμέντο.
”
”
Ece Temelkuran (Düğümlere Üfleyen Kadınlar)
“
Από χθες ο νους μου κάνει τα ίδια.Μόλις αφήνεται ελεύθερος,απομακρύνεται κολυμπώντας πρόσθιο,χωρίς να θολώνει το νερό.Εκεινη τη στιγμή γλιστράει ακατάπαυστα,για να με κάνει να ξεφύγω από την πραγματικότητα
”
”
Ece Temelkuran
“
Kutsal kitaplar bile söz etmemişse bizden, mutlaka bir bildiği vardır göklerin. Her bir şeyin varlığını tarif eden kutsal kitaplar bile bize dair bir cümle sarf etmekten kaçınmışsa, demek ki yerimiz yok yeryüzünde. Çünkü tanrı bile biliyor işte, ruhumuzun ayazıyla dondurup buza çevirebileceğimizi bütün masalları. Sonra bu buzdan masal kulesine bir tekme atıp yerle bir edebileceğimizi bütün inanılacak hayalleri, üstelik en kalpten üzülecek biz olsak bile, yeryüzünde tutunacak hiç bir masalın kalmayışına.
”
”
Ece Temelkuran (İç Kitabı)
“
Bude tako neobično. Kao da si turist u vlastitom gradu. Postaneš netko drugi kad ne odeš kući, nego odeš u hotel. Kao da si u svoj život ušao kroz neka druga vrata...
”
”
Ece Temelkuran (Women Who Blow on Knots)
“
Mislim da u početku svi pisci pišu kako bi bili junaci romana. Ali kasnije pišemo kako ne bismo mogli biti junaci romana.
”
”
Ece Temelkuran (Women Who Blow on Knots)
“
They could also have given a long lecture on the new type of right-wing crusade that reduces democracy to the ballot box, and how this subjugates political choices to fears of hunger, unemployment and, ultimately, social insecurity. And when democracy shrinks to being no more than a voting process, then the destiny of a country becomes inseparable from its single ruler’s political existence.
”
”
Ece Temelkuran (How to Lose a Country: The 7 Steps from Democracy to Dictatorship)
“
Like Putin, from his early days in power Erdoğan created a loyal web of vassals, and gradually transformed the decision-making process for matters concerning the nation’s finances until every economic transaction, from the most micro to the most macro, was in some way connected to him.
”
”
Ece Temelkuran (How to Lose a Country: The 7 Steps from Democracy to Dictatorship)
“
Humans are incapable of functioning and living together without a good story to bind them and keep a certain set of values intact. That’s why the lack of a story in neoliberalism, the lack of meaning and cause, can be unbearable for the human mind.
”
”
Ece Temelkuran (How to Lose a Country: The 7 Steps from Democracy to Dictatorship)
“
In a world where more people are talking, but fewer are being heard, they wanted to tell the rest of humanity, through their bodies, that regardless of our differences we can, and indeed must, come together to find collective answers to our age of disintegration, otherwise everything will fall apart.
”
”
Ece Temelkuran (How to Lose a Country: The 7 Steps from Democracy to Dictatorship)
“
Trump knew one simple fact about people that many of us choose to ignore: that even though individualism as a concept has been elevated for many decades, the ordinary man still needs a shepherd to lead him to greatness. He knew how diminishing and disappointing it can feel to realise that you are only mediocre, in a world where you have constantly been told that you can be anything you want to be.
”
”
Ece Temelkuran (How to Lose a Country: The 7 Steps from Democracy to Dictatorship)
“
He gave them something solid to hate, and they gave him their votes. And once he started speaking in the name of we – as has happened many times over the course of history – they were ready to sacrifice themselves. As Americans know very well from their own constitution, the words ‘We, the people’ can build a new country and bring empires to their knees.
”
”
Ece Temelkuran (How to Lose a Country: The 7 Steps from Democracy to Dictatorship)
“
Siirden pek anlamiyor. Sureya'yi seviyor, ama anlamiyor bence. O guzel, yumusacik siirlerin ne tur bir aci yuzunden yazildigini anlamiyor. O saglam cunku, yaralanmamis.
”
”
Ece Temelkuran (Bütün Kadınların Kafası Karışıktır)
“
Bakhtin knew that only those who had witnessed carnivalesque resistance could really understand one another, even if they were separated by centuries. And he knew all too well, as anyone who witnessed the joyful resistance movements of the early twenty-first century did, that mass laughter leaves a permanent mark on your soul, even after the resistance falls apart, changing the very fabric of all who participated in it.
”
”
Ece Temelkuran (How to Lose a Country: The 7 Steps from Democracy to Dictatorship)
“
Once you infantilise the common political narrative, it becomes easier to mobilise the masses, and from then on you can promise them anything.
”
”
Ece Temelkuran
“
our eagerness to understand people's desire to be slaves has had us glued to our smartphones and computer screens seeking answers, and the process has become so time consuming and so fulfilling that we have felt as if things are not actually happening to us.
”
”
Ece Temelkuran (How to Lose a Country: The 7 Steps from Democracy to Dictatorship)
“
The age of pretending not to see the victim is over. This is the era of gawping at the oppressed and having a good laugh about it, even when the oppressor hasn't actually called for you to do so.
”
”
Ece Temelkuran (How to Lose a Country: The 7 Steps from Democracy to Dictatorship)
“
La brillante escritora turca Ece Temelkuran cuenta una anécdota significativa en su ensayo Cómo perder un país. Los siete pasos de la democracia a la dictadura. En 2016, a raíz de un fallido y extraño golpe de Estado, ella dio una conferencia en Londres para explicar que en Turquía un gobernante populista había eliminado el régimen democrático. Una mujer del público, consternada, le hizo la pregunta típica: ¿qué podemos hacer por usted? La escritora era vista como una víctima necesitada de ayuda, lo que la irritó, pues le pareció que la trataban como un bebé panda en busca de ser adoptado. Ece Temelkuran se burló de la confianza que su público británico tenía en la inmunidad de su país frente al malestar político que arruinó a Turquía en 2016, y les dijo con rudeza: “Lo crean o no, lo que sea que le haya pasado a Turquía también los amenaza a ustedes. Esta locura política es un fenómeno global. Así que, en realidad: ¿qué puedo yo hacer por ustedes?
”
”
Roger Bartra (Regreso a la jaula: El fracaso de López Obrador (Spanish Edition))
“
It’s a funny fact about humanity: fear and pain, rather than courage and joy, are diminished when they are shared
”
”
Ece Temelkuran (How to Lose a Country: The 7 Steps from Democracy to Dictatorship)
“
ARISTOTLE: All humans are mortal.
POPULIST: That is a totalitarian statement.
ARISTOTLE: Do you not think that all humans are mortal?
POPULIST: Are you interrogating me? Just because we are not citizens like you, but people, we are ignorant, is that it? Maybe we are, but we know about real life.
ARISTOTLE: That is irrelevant.
POPULIST: Of course it’s irrelevant to you. For years you and your kind have ruled this place, saying the people are irrelevant.
ARISTOTLE: Please, answer my question.
POPULIST: The real people of this country think otherwise. Our response is something that cannot be found on any elite papyrus.
ARISTOTLE: (Silence)
POPULIST: Prove it. Prove to me that all humans are mortal.
ARISTOTLE: (Nervous smile)
POPULIST: See? You can’t prove it. (Confident grin, a signature trait that will be exercised constantly to annoy Aristotle.) That’s all right. What we understand from democracy is that all ideas can be represented in the public space, and they are respected equally. The gods say¦
ARISTOTLE: This is not an idea, it’s a fact. And we are talking about mortal humans.
POPULIST: If it were left up to you, you’d kill everybody to prove that all humans are mortal, just like your predecessors did.
ARISTOTLE: This is not going anywhere.
POPULIST: Please finish explaining your thinking, because I have important things to say.
ARISTOTLE: (Sigh) All humans are mortal. Socrates is a human …
POPULIST: I have to interrupt you there.
ARISTOTLE: Excuse me?
POPULIST: Well, I have to. These days, thanks to our leader, it is perfectly clear who Socrates is. We know very well who Socrates is! You cannot deceive us any more about that evil guy.
ARISTOTLE: Are you joking?
POPULIST: This is no joke to us, Mr Aristotle, as it may be to you. Socrates is a fascist. My people have finally realised the truth, the real truth. The worm has turned. You cannot deceive the people any more. You were going to say, “Therefore Socrates is mortal” right? We’re fed up with your lies.
ARISTOTLE: You are rejecting the basics of logic.
POPULIST: I respect your beliefs.
ARISTOTLE: This is not a belief; this is logic.
POPULIST: I respect your logic, but you don’t respect mine. That’s the main problem in Greece today.
”
”
Ece Temelkuran (How to Lose a Country: The 7 Steps from Democracy to Dictatorship)
“
the industry found no shortage of ambitious collaborations eager to show what humans are capable of when shame and mercy are removed from the list of ground rules.
”
”
Ece Temelkuran (How to Lose a Country: The 7 Steps from Democracy to Dictatorship)
“
A new generation that will hold on to its religion and grudges was being built, just as president Erdoğan had promised years ago.
”
”
Ece Temelkuran (How to Lose a Country: The 7 Steps from Democracy to Dictatorship)
“
He also knew that the call to break the imaginary chains of slavery preventing the real people from reaching greatness would resonate with his supporters, regardless of the fact that it sounded absurd to those who had had the chance to become what they wanted to be. ‘It’s not you,’ he told them. ‘It’s them who prevent us from being great.’ He gave them something solid to hate, and they gave him their votes.
”
”
Ece Temelkuran (How to Lose a Country: The 7 Steps from Democracy to Dictatorship)
“
And so it's equally hard for them to comprehend how that smallness might desperately crave to be part of a we that promises greatness.
”
”
Ece Temelkuran (How to Lose a Country: The 7 Steps from Democracy to Dictatorship)
“
The transformation of newspapers and news channels into corporations which made them addicts of profit (and therefore rating and online clicks), and that's eventually left less space for boring truths and facts, couldn't have been demonstrated more bluntly. . It was as if Trump were reminding the press of the old journalistic adage: "Follow the money.
”
”
Ece Temelkuran (How to Lose a Country: The 7 Steps from Democracy to Dictatorship)
“
After all the job of a troll is relatively mundane. Their mission is not to discuss a topic or refute an argument but to terrorize the communication space with unprecedented hostility and aggression in order to force opposing ideas into retreat.
”
”
Ece Temelkuran (How to Lose a Country: The 7 Steps from Democracy to Dictatorship)
“
We have also failed to grasp the fact that understanding requires action. If we are not politically active or reactive, then the act of understanding turns into only the expression and exchange of emotional responses.
”
”
Ece Temelkuran (How to Lose a Country: The 7 Steps from Democracy to Dictatorship)
“
This is almost childish." one might think. "It seems infantile" And it is. That's why, first and foremost, such leaders need to infantilise the people.
”
”
Ece Temelkuran (How to Lose a Country: The 7 Steps from Democracy to Dictatorship)
“
It's like making a milkshake without the lid on,' wrote a Turkish twitter user, trying to describe the impossibility of having a proper political discussion with Erdoğan supporters.
”
”
Ece Temelkuran (How to Lose a Country: The 7 Steps from Democracy to Dictatorship)
“
A world where the humiliated greets the perpetrator as his savior.
”
”
Ece Temelkuran (How to Lose a Country: The 7 Steps from Democracy to Dictatorship)
“
Online, the extent to which they can exploit freedom of speech is limited only by their own moral codes - which, as we have seen, have been shaped to fit the dominant moral framework of recent decades.
”
”
Ece Temelkuran (How to Lose a Country: The 7 Steps from Democracy to Dictatorship)
“
When morality is exiled from public life and isolated in the private spaces of the individual, to be enjoyed only at certain times in our day, how can we know with any certainty that shame and mercy are shared concepts? and how can we convince people not to commit evil in those realms of public life from which law enforcement is absent.
”
”
Ece Temelkuran (How to Lose a Country: The 7 Steps from Democracy to Dictatorship)
“
Ben de counting began and it became clear that Erdoğan would not win, the Higher Electoral Board changed the election law from 1 hour to the next, following pressure from the later himself, and egregious fake votes for Erdoğan were deemed valid.
”
”
Ece Temelkuran (How to Lose a Country: The 7 Steps from Democracy to Dictatorship)
“
when people's needs are urgent it's not hard to convince them that instead of fighting for social equality it makes more sense to show loyalty to a political party in return for a daily loaf of bread and a few lumps of coal.
”
”
Ece Temelkuran (How to Lose a Country: The 7 Steps from Democracy to Dictatorship)
“
during the 8 years of his second term as prime minister, by supplying the unemployed with menial state-paid seasonal summer jobs designed by local government which took only a few hours a day, Orbán had lowered the unemployment rate from 11.4 to 3.8 per cent. This provided him with thousands of loyal supporters whose daily bread depended on his reelection.
”
”
Ece Temelkuran (How to Lose a Country: The 7 Steps from Democracy to Dictatorship)
“
Every regime, without exception, starts building it's ideal citizen by tampering with its women. It takes a whole generation to create a new man, but redesigning women, so they believe, is an overnight job.
”
”
Ece Temelkuran (How to Lose a Country: The 7 Steps from Democracy to Dictatorship)
“
Pretending to have fun on such a massive scale is just a manifestation of our lost capacity to experience joy.
”
”
Ece Temelkuran (How to Lose a Country: The 7 Steps from Democracy to Dictatorship)
“
I couldn't help but wonder: are we pushing the idea of carnival too far, and turning everything into entertainment?
”
”
Ece Temelkuran (How to Lose a Country: The 7 Steps from Democracy to Dictatorship)
“
For many of those who are privileged enough to be in a position to try to analyse the important matters of big politics, the ordinary man’s feeling of smallness and the rage it engenders are inaccessible, and so it is equally hard for them to comprehend how that smallness might desperately crave to be part of a we that promises greatness.
”
”
Ece Temelkuran (How to Lose a Country: The 7 Steps from Democracy to Dictatorship)
“
As long as you use the same adolescent cynicism and use the same fighting techniques, the readers and the audience don’t give a damn whether your words have substance or not. They simply want you to win because you’re their fighter in the cage, and that’s it.
”
”
Ece Temelkuran (How to Lose a Country: The 7 Steps from Democracy to Dictatorship)
“
The beginning of the end, the irreversible separation of the mainland of truth into islands of seperate realities, came with the Western attacks on Afganistan following 9/11.
”
”
Ece Temelkuran (How to Lose a Country: The 7 Steps from Democracy to Dictatorship)
“
what was being called objectivity was really neutrality with journalists holding the victim or the weak to the same level of interrogation to which they held the perpetrator or the powerful. not surprisingly this balancing act this so-called objectivity worked in favor of the powerful.
”
”
Ece Temelkuran (How to Lose a Country: The 7 Steps from Democracy to Dictatorship)