“
19 Martta bir İngiliz torpidosu Harbiye Nazırı Fevzi Paşa’nın emrini getirip kendisine yolladı. Emir şu: “Amiral Galtrop Anadolu İstanbul hükûmetini tanımamak yoluna girdiği için daha şiddetli tedbirler alınacağını bildirmiştir. İstanbul’un işgal edilmesi mütareke şartlarına aykırı değildir. Anadolu’da bazı sergerdelerin hareketleri menafi-i hakikiyye-i Osmaniyye’ye muhaliftir. Anadolu’da taraf-ı şahaneden mansup (tayin edilmiş) en kıdemli kumandan sizsiniz. Harbiye Nezaretinin emrini bütün kıt’alara tebliğ ederek ordunun İstanbul hükûmetini tanımakta devam etmesini temin ediniz.” Yusuf İzzet Paşa emri komutanlara bildirir. İçlerinden Bekir Sami Ankara’da Heyet-i Temsiliye ile görüşeceği cevabını verir. Konya’da Fahrettin Altay hemen itaat eder. Bu pek tehlikeli bir şeydi. Hemen hal çaresi bulunmalı idi. Mustafa Kemal, Refet Bey’i (Bele) hemen Konya’ya gönderir. Refet bir istasyon önce treni durdurur. Fahrettin Altay’a görüşmek için haber gönderir. Gelince hemen treni hareket ettirerek komutanı Ankara’ya götürür. Onun yerine o sıralarda ikinci defa Ankara’ya gelen İsmet Bey gönderilecekti. Fakat Fahrettin Altay, Mustafa Kemal’in emrine girdiğine ve emrinde kalacağına söz vererek görevi başına döner.
Damat Ferit Paşa yeni hükûmetini 5 Nisanda kurdu idi. Eski kabine ile Harbiye Nazırlığından çekilen Fevzi Paşa bu hükûmete de girmek için Boğaziçi komşusu Cemil Molla’nın aracılığını ister. Gerekçesi, Anadolu ile ancak kendisinin başa çıkacağı, eski paşalardan hükûmetin faydalanamıyacağı idi. Cemil Molla gider, Damat Ferit’e bunu söyler. O da doğru bulur. Fakat padişah İngilizlerin Fevzi Paşa’ya güvenmediklerini söylemesi üzerine Damat vazgeçer. Fevzi Paşa da Beykoz’daki evine çekilir. İstanbul’dan Anadolu’ya adam kaçıran o çevre komitesinin başı kendisine gelir. Malta’ya sürüleceğini, en yakın kafile ile Anadolu’ya kaçmasını tavsiye eder. Fevzi Paşa’nın Ankara’ya gitmesi böyle olmuştur. Adapazarı ayaklanma bölgesi olduğundan Fevzi Paşa kendini götüren subayla, Geyve’de Ali Fuad Paşa’nın (Cebesoy) karargâhına gider. Ali Fuad Ankara’ya haber verir. Mustafa Kemal, Fevzi Paşa’yı affetmez. Ali Fuad, İstanbul hükûmeti Harbiye Nazırının bile Ankara’ya gelip millî idareye katılmış olmasının çok iyi bir hava yaratacağını anlatarak Mustafa Kemal’i caydırır. İşte ikinci Mareşal ve ikinci kurtuluş kahramanımızın, yakalanıp İstanbul’a getirerek, padişaha teslim etmek istediği, sonra da bütün komutanlara kendisini tanımamak emrini verdiği Mustafa Kemal’le birleşme hikâyesi budur. Ankara’ya gider gitmez, gericilerin de hoşuna gider tipte olduğundan Fevzi Paşa’yı Meclis kürsüsüne çıkarmış, İstanbul’a yerdirmiş, daha birinci günü hizmetine almıştır.
İnönü’nün tarihçilerine göre, İsmet Bey Anadolu’ya ilk önce 1920 başında gelmiş ve Atatürk’e karargâhında misafir olmuştu ve karargâhta savunma hareketlerini bir kurmay subay gibi takip etmekle görevlendirilmişti. Bu, Anadolu’da savunmanın tam bir gerilla niteliği taşıdığı devirdir. Şubat ortasında Harbiye Nazırı Fevzi Paşa İnönü’yü İstanbul’a istemiştir. Onun üzerine Atatürk’le aralarında durum şöyle ele alınmıştır: Gelecek ordu savaşını hazırlamak için para ve subaya ihtiyaç vardır. İstanbul’un yardımı lâzımdır. İhtiyaçları anlatmak ve hazırlıkları yapmak üzere İsmet Bey İstanbul’a gitmelidir. Atatürk nutkunda meseleyi böyle anlattı idi.
Ali Fuad Cebesoy bu ilk gidişinde İsmet Bey’i yanında alıkoymak için hayli çalıştığını, İsmet Bey’in ise Atatürk’ten bir teklif almadığını ileri sürerek geri döndüğünü söylediğini yukarda yazmıştım. Mustafa Kemal, Ali Fuad’ın aracılığını iyi karşılamamıştır. İstanbul işgalinden sonra kendisini de, ya Ankara ya Malta, diye sıkıştırarak Maltepe yolundan götürmüşler, bir söylentiye göre de adını Ankara’dan istenenler listesinde görmediği için geri bile dönmek istemişse de bırakılmıştır.
”
”