Woyzeck Quotes

We've searched our database for all the quotes and captions related to Woyzeck. Here they are! All 34 of them:

If we go to heaven they'll put us to work on the thunder, captain.
Georg Büchner (Woyzeck)
Jeder Mensch ist ein Abgrund, es schwindelt einem, wenn man hinabsieht.
Georg Büchner (Woyzeck)
Slowly, Woyzeck, take it slowly. One thing after another one. You make me feel giddy. - What am I supposed to do with the ten minutes you save rushing that way? What use are they to me? Think about it, Woyzeck; you've got a good thirty years left. Thirty years. That makes three hundred and sizty months - and then there's days, hours, minutes! What're you going to do with such a monstrous amount of time? Eh? Space it out a bit, Woyzeck.
Georg Büchner (Woyzeck (German Edition))
That's the water calling. It's a long time since anyone was drowned.
Georg Büchner
Woyzeck Us poor people. Yes, money, money. You see, Captain, if you have no money. Try raising someone like me in this world on morals alone. Man is also flesh and blood.
Georg Büchner (Woyzeck)
Ist das Nein am Ja oder das Ja am Nein schuld?
Georg Büchner (Woyzeck)
Once upon a time there was a poor child with no father and no mother everything was dead and no one was left in the whole world. Everything was dead and it went and searched day and night And since nobody was left on the earth it wanted to go up to the heavens and the moon was looking at it so friendly and when it finally got to the moon the moon was a piece of rotten wood and then it went to the sun and when it got there the sun was a wilted sunflower and when it got to the stars they were little golden flies stuck up there like the shrike sticks 'em on the blackthorn and when it wanted to go back down to earth the earth was an overturned piss pot! and was all alone.
Georg Büchner (Woyzeck)
Es wird mir ganz angst um die Welt, wenn ich an die Ewigkeit denke.
Georg Büchner (Woyzeck)
Look around! Everything's rigid, hard, dark, what lies beneath it all? Something we don't understand. God's gone. Everything's gone.
Georg Büchner (Woyzeck)
أنتِ حلوة كالخطيئة ، هل تستطيع الفاحشة أن تكون بهذا الجمال ؟
Georg Büchner (Woyzeck)
Man is free Woyzeck. Man is the ultimate expression of the individual urge to freedom.
Georg Büchner (Woyzeck)
Every human being is an abyss. One grows dizzy looking down. —Georg Büchner’s Woyzeck
Kate Zambreno (O Fallen Angel)
MARIE As the day is long and the world is old, lots of people can stand on one spot, one after another. WOYZECK I saw him. MARIE You can see all sorts of things if you've got two cyes and aren't blind, and the sun is shining.
Georg Büchner (Woyzeck)
I'm going. A lot is possible. The weather's nice, Captain. Look: such a beautiful, solid, rough sky -you'd almost feel like pounding a block of wood into it and hanging yourself on it. Only because of the hyphen between yes and no? Is no to blame for yes, or yes for no? I'll have to think about that.
Georg Büchner (Woyzeck)
Unsereins ist doch einmal unselig in der und der andern Welt, ich glaub´ wenn wir in Himmel kämen, so müssten wir donnern helfen.
Georg Büchner (Woyzeck)
We do not have too much pain in this life, we have too little... Because through pain we arrive at God. We are death, dust, ashes... how should we complain?
Georg Büchner (Woyzeck)
Kaptan -Sen sadece kolunu kullanmayı bilirsin, ama Tanrı insana akıl da vermiş. Ve tabi bir de ahlak Woyzeck, iyi bir insansın sen ama ahlak yok sende. Çocukken kilise kutsamamış seni Woyzeck. Woyzeck -Affedersiniz bay Kaptan, ulu Tanrı zavallı bir kurtçuğu kabul etmek için, o yaratıldığında amin denip denmediğine bakmaz. Tanrı der ki: “Bırakın çocukları, bana gelsinler
Georg Büchner
Meine Seele, meine Seele stinkt nach Brandewein. - Selbst das Geld geht in Verwesung über. Vergissmeinnicht. Wie ist dieses Welt so schön. Bruder, ich muss ein Regenfass voll greinen. Ich wollt unsre Nasen wären zwei Bouteillen und wir könnten sie uns einander in den Hals gießen.
Georg Büchner (Woyzeck)
Все может быть. Человек — он человек и есть! Все может быть... Хорошая погода, господин капитан. Видите, небо-то какое — серое, плотное, просто красота; так и хочется вбить в него крюк да повеситься.
Georg Büchner (Woyzeck)
Kaptan - Şeytan bakıyor gözlerinin içinden. Marie -Ne olur sanki hepsi de bir!
Georg Büchner (Woyzeck)
Woyzeck Yes, Captain, virtue! That I haven't figured out yet. I'm just a poor guy. The likes of us are wretched in this world and the next. If we ever got to heaven, we'd have to help make the thunder.
Georg Büchner (Woyzeck)
Bir zamanlar yoksul bir çocuk varmış, annesi de yokmuş, babası da... Herkes ölmüş, hiç kimse kalmamış yeryüzünde. Herkes ölmüş, çocuk da gece gündüz aranmış durmuş. Bakmış yeryüzünde kimse yok, o da gökyüzüne çıkmak istemiş, Ay dede dostça göz kırpmış ona; sonunda ay dedeye vardığında bakmış, Ay dede çürük bir tahta paçası, bunun üstüne kalkmış güneşe gitmiş, güneşe vardığında bakmış, güneş solmuş bir kasım patı. Yıldızlara vardığında bakmış, yıldızlarda küçük, parlak sinekler, çaylağın onları yaban eriği ağacına taktığı günden beri sallanıp duruyorlarmış orada. Bunu üstüne yeryüzüne geri dönmek istemiş, ama yeryüzü devrilmiş bir oturağa benzemişmiş. Tek başına kalmış çocuk. Oturmuş bir yere, ağlamış, hala da orada oturuyor, hem de yapayalnız.
Georg Büchner (Woyzeck)
What the Hell am I supposed to do with the extra ten minutes, when he finishes early today?
Georg Büchner (Woyzeck)
Woyzeck - Gidiyorum ben, herşey umulur. İnsan! Her şey umulur.
Georg Büchner
Andreas -Bir keresinde, bir bayram sabahı kentin sokaklarından akan kanları görmüştüm, yağmur suları gibi yolun kıyısından usulca akıyorlardı ne var ki yağmur suyu değildi. Şehrin dört bir yanında insanlar tanrılarına kurbanlar kesiyorlardı. İşte o zaman anladım ki her yıl dört gün boyunca kutlanan bu bayram ilkel toplumlarda tanrılara kurban verilen ritüellerden başka bir şey değildi. İlyada’da ve Odysseus’da Homeros’un anlattığı türden yani... Hatta aztekler bu işi insan kurban verdirmeye kadar götürmüşler, düpedüz insan, bildiğimiz insan...rivayet odur ki bizde bu durumu engellemek için koçlar ihsan eylenmiş. Birbirimizi kesmeyelim diye yani, en azından bu sebeple. Bunu birisine anlatmak istedim, yıllardır bayram diye kutladığınız bu şey çok ilkel bir ritüel esasen, neyin bayramı bu diye, ilk insanlarda bu işleri böyle yapardı falan filan. Anlattım da, yüzünde bir türlü anlam veremediğim bir yarım tebessümle beni dinleyen bir tezgahtara, gülümsemesi beni anladığını ve onun için üzerinde düşünmeye değer bir şey söylediğimi mi gösteriyordu yoksa alışverişimi bitirip gidene kadar hoş tutması gereken sabırla dinlemesi gereken biri miydim onun için anlayamadım. O gün keşfettim dünyayı anlamak onu değiştirmeye yetmiyordu. Evet bu bir keşif, ben icat etmedim.
Georg Büchner (Woyzeck)
Woyzeck -Biz yoksul insanlar, Bakın bay kaptan: para, para! Kimin parası yoksa... Hadi, yalnızca ahlakla getirin insanı dünyaya da görelim. Ama eti de var insanın, kanı da. Yine de mutsuz bizim gibiler, hem bu, hem öbür dünyada. Öyle geliyor ki bana, göğe de çıksak biz, yalnızca gök gürlemesine yardım ederdik. Evet bay Kaptan, evet, iyi bir insansınız siz, erdemli... ama ben ulaşamadım daha o erdeme. Bakın sıradan insanlarız biz, erdem olmaz bizde, içimizden geldiği gibi davranırız. Ama ben de bir efendi olsaydım. Karnımı tok tutup güzel giysiler giyebilseydim, ben de isterdim erdemli olmayı. Güzel şey olmalı erdem ama ben yoksul bir insanım.
Georg Büchner (Woyzeck)
Woyzeck - Burada olduğumuz için şanslıyız değil mi Andreas? Andreas - Bu yer lanetli Woyzeck ... evet, aynen öyle, lanetli! Tanrının unuttuğu bir yer burası. Etrafına bir baksana ne görüyorsun? Çöp, değil mi? Her yer çöp burada. Bir dönem kullanılmış ve sonrasında artık bir işe yaramaz denilerek atılmış. Biz de dahil. Hatta kaptan bile, evet o da aslında dışarının sıçtığı bir bok. Biraz kalın bir bok sadece, hepsi bu! Ve biz burada ne yapıyoruz; hayır diyoruz metal parçası senin işin daha bitmedi, bir kez daha geri dönüyorsun, tekrar işleneceksin ve çilen yeniden başlayacak. Bok memurluğu.
Georg Büchner (Woyzeck)
Marie dini bir kitap okumaktadır. - “ Ve ağzından hiç yalan çıkmadı…Tanrım! Tanrım! Bakma bana! Ama ona bir kadın getirdiler, kocasını aldatmış, orta yere diktiler… O dediki seni lanetlemiyorum. Çekil git karşımdan.
Georg Büchner (Woyzeck)
Andreas -Size ihtiyacımız yok, Özgür olacağız.
Georg Büchner (Woyzeck)
Andreas - Kırmızı ışıkta geçmeye benzemiyor ha Woyzeck.
Georg Büchner (Woyzeck)
Marie - Günler uzun, dünya yaşlı olduğuna göre, birinin durduğu yerde pek çok insan durabilir, birbiri arkasından. Woyzeck - Gördüm tamam mı! Gördüm diyorum sana! Marie - İnsanın iki gözü olup kör de değilse, pek çok şey görür güneş parladıkça. Woyzeck - Bu kadar büyük bir günah, gökteki melekleri bile kaçırtır günahının kokusu! Dudakların ne kadar kırmızı, Marie! Hiç yara yokmu üstünde? Günah kadar güzelsin. Marie,senin kadar güzel olabilirmi en korkunç günah? Marie - Neyin var senin delirdin mi? Woyzeck - Üşüyorsundur belki Marie? Ama nedense pek sıcaksın. Ne sıcak dudakların var. Üşüyor musun? İnsan soğudumu bir kez hiç üşümez artık. Marie - Dokunma bana Franz! (Diyerek iter.) Woyzeck - Sıcacık soluğun, sıcacık oruspu soluğu! Ama yine de dünyaları verirdim o dudakları bir daha öpmek için. Marie - Elin değeceğine elime, göğsüme bıçak saplansın daha iyi. Woyzeck - Orospu!
Georg Büchner (Woyzeck)
MARIE [Alone, after apause.] Whata bitch I am. I could stab myself. - Oh, what a world! Everything goes to hell anyhow, man and woman alike.
Georg Büchner (Woyzeck)
Adieu, Marie, du bist so schön wie die Sünde - Kann die Todsünde so schön sein?
Georg Büchner (Woyzeck)
We are puppets, pulled by a wire by unknown forces; nothing, nothing ourselves!
Georg Büchner (Danton's Death / Leonce and Lena / Woyzeck)