“
Tarihin hiçbir döneminde ve İslam dünyasının hiçbir yerinde Şiî-İmailî-Karmatî zümrelerin mabedlerden kendi imamları dışındakilere, özellikle Ali dışındaki halifelere alenen sövüp saydıkları, lanet okudukları görüşmemiştir. Sevmemişlerse sevmemişlerdir, öfke ve hakaretlerini kendi aralarında ifade ettikleri olmuştur. Öbür tarafa bakalım:
Emevî saltanatının 70 yıl boyunca Hz. Ali ve evladına İslam'ın mabedinden resmen ve bir din emri gibi lanet okutulup cemaate amin çektirildiğinde hiçkimsenin en küçük bir tereddüdü yoktur. Bu lanetli davranışı, bir Emevî olduğu halde vicdanına sığdıramayarak durduran Ömer bin Abdülaziz'in Sünnete muhalefetle suçlandığından da kimsenin kuşkusu yoktur. Bu insanlık ve iman dışı uygulama ortada dururken, çoğu iftira ve rivayetlerine dayanan iddiaları ele alarak 'Şiî-İsmailî çevreler, kendi imamlar dışındakilere sövüp sayıyor' diye yaygara koparmak, suçluların telaşından başka ne olabilir? Emevî despotizminin, Peygamber evladını katletmek dahil, tüm uygulamalarını 'içtihat hatası' gibi şeytanî bir söylemle geçiştirenler, o zulümlere karşı çıkışların rüyalarını bile suç ve terör ilan edebilmektedirler.
”
”