Hayat Murat Quotes

Hep yarım kaldım, hiç tam doymadım, tam bağırmadım, tam dokunmadım. Bıçak ruhumda dehşet bir fısıltı gibi ilerledi ve ben tam ortamdan yarıldım. Ruhuma bir hayat yakıştıramadım.

Bahar yolda; yaz yolda; fırtınalar yolda; savaşlar yolda; üzüntü ve mutluluk yolda; hepsi yoldalar, geliyorlar! Her şey yolda, hayat bir yoldur! Yolda ilerlerken, bütün öteki şeyler de bize doğru gelmektedir! Şeytan yolda; melek yolda! Yolda sağlam dur!

En iyi hayat, başkaları tarafından fark edilmeden mutluca yaşanılan hayattır!

Güneş battığında, ülkede hayat daha karanlık olur; kötü bir lider battığında, ülkede hayat daha parlak olur!

Bazen insan seksen yıl servet arar, ama bulamaz ve sonra farkına varır ki hayatın kendisi servetin bizzat kendisidir!

Tıpkı çölde yürüyen bir deve kervanı gibi hayatın zorluklarına karşı dayanıklı ol ve kararlı adımlarla yürü.

Hayat sisli bir yoldur. Yolda her şeye rastlayabilirsin.

Sıfıra öylesine yakın bir noktada, neredeyse ölümden hemen önce hayatın değeri sonsuza sıçrar!

Hayat, uçurumlarla her karşılaştığında büyük bir kararlılıkla bir köprü bulma ya da bir köprü inşa etme sanatıdır!

İnsanlar ya da felsefeciler hayattaki temel amacımızın mutlu olmak olduğunu söylüyorlar devamlı. Bu yanlış! Hayattaki temel amacımız var olmaktır, mutlu ya da mutsuz!

Hayatın tek bir gerçek yükü vardır: Ölüm. Onun dışındaki bütün yüklerle her zaman başa çıkılabilir!

Bir hamakta uyurken, ılık bir rüzgârın dokunmasıyla hayata neden âşık olduğumuzu hatırlarız!

Daha önce hiç yapmadığın ilginç şeyler yap! Hayatına daha fazla renkler ekle; yaşamını her türlü tuhaflıklarla zenginleştir!

Ağlamayı bırak, ayağa kalk ve etrafına bak; hayatta her zaman bir çıkış yolu vardır!

Şirinlik yerçekimini yok eder ve ağır hayat yükü olan bir adam şirinliğin karşısında havada uçuyormuş gibi hissetmeye başlar.

Eğer hayatı çarşaf gibi bir deniz sanıyorsanız, çok geçmeden bir dalganın acı tokadıyla uyanırsınız bu tatlı rüyadan!

Ölü bir kahramanla yaşayan bir hiç kimse arasında her zaman ikinciyi seç, her zaman hayatı seç! Hiç kimse olmak, ölmekten sonsuz kez daha iyidir.

Hayat, milyonlarca kapısı olan bir evdir. İşte iyi bir hayat stratejisi: Kapıları açın, açabildiğiniz kadar açın, mümkün olduğu kadar açın, kapıları açın!

Kaya, büyük bir hayat ustasıdır. Bize şu basit felsefeyi öğretir: Sağlam dur!

Sabahın alacakaranlığında bütün hayat sessizce güneşin doğuşunu bekler. Karanlığın batması için güneş doğmalıdır!

Daha iyi bir hayat mı istiyorsun? Hayatını basitleştir! Bütün karmaşıklıkları yaşamından at!

İkinci bir hayatın yok. Bu gerçeği kabul etmek, bu gerçeği değiştirmek için yoldur!

Hayat, yaşlanmadan önce anlaşılmalıdır, çok tercihen, gençlikte!

Savaşta hayat yoktur; sadece barışta hayat vardır.

Başkalarının aklının içinde, her okunuşta tekrar tekrar hayat bularak sonsuza dek var olmak...

Her sabah binlerce fırsat getirir ve binlerce tehlike de! Hayat bütün olasılıklara açıktır, insanın hayal bile edemeyeceği kadar!

Bir kiraz ağacının altında, hayatın bütün yükleri uçup gider!

Hayat yolunun sonunda ne vardır? Yanıt basittir: Orada hiçbir şey yoktur! O yüzden insanoğlu ‘yolun sonunu’ değiştirmelidir!

Bazıları oturur ve hayatı seyreder; bazıları denize açılır ve hayat onları seyreder!

Hayat dalgalıyken, zihnini sakin tut!

Bu karmaşık evrende basit bir hayat yaşamaktan daha güzel hiçbir şey yoktur!

Her yaprak zamanın çok kısa olduğunu bilir. Bütün hayat sonbahar gelmeden önce yaşanmalıdır!

Nereye gidersek gidelim, yaşam ve ölüm, gül ve diken, ışık ve karanlık orada hep beraber bizi bekliyor olacaklardır!

Bahar olmaksızın hayat çok daha az pembemsi olurdu!

Bugünün hayatı, yarında yaşayarak yaşanamaz.

Hayatından U-dönüşü seçeneğini asla çıkarma, çünkü bir gün bu dönüşe ihtiyacın olacak! Yanlış yöne gittiğinin farkına vardığın an güzel bir U-dönüşle anında doğru yöne dön!

Hayat yolculuğunda her zaman aptal insanlara rastlayabilirsin; onlara, mumun karanlığa davrandığı gibi davranmalısın: Onları aydınlat!

Hayatının trenini bekliyorsan ve başka bir trene binmiyorsan, büyük bir hata yapıyorsun çünkü neredeyse her zaman diğer trenler seni o özel trene götürür!

Muhteşem bir doğal manzara pembe bir perdedir. Perdeyi aç; orada en korkunç hayat mücadelelerini göreceksin! Doğanın güzelliği, doğanın gaddarlıklarını unutmamız için Tanrı’nın bize verdiği bir rüşvet olabilir mi?

Eğer iyi bir yazar olmak istiyorsan, iyi yazarları içselleştir; onları kendine kat; onların ruhlarıyla bütünleş; zihinleriyle sarmaş dolaş, hayat hikayeleriyle haşır neşir ol; kısacası, onlarla birleş, onlarda kaybol!

Geleceğin karanlık yollarını düşündüğünde kendini çaresiz mi hissediyorsun? O halde büyük adamların biyografilerini oku! Onların hayat hikâyelerini öğren; onlar seni ışığa götürecektir! Sakyamuni ışığa götürür; Gandi ışığa götürür! Geniş ufukların adamları kendi ufuklarımızı genişletirler.

Woody Allan bir keresinde şöyle demişti: ‘Ölümsüzlüğe sanatımla ulaşmak istemiyorum, ölümsüzlüğe ölmeyerek ulaşmak istiyorum!’ Bu gerçekten akıllıca bir istek! Varoluşun yanında herhangi bir şeyin önemsizliğini kavramış olan her kimse o kişi gerçekten akıllı bir adamdır! Hayatın yerine geçecek hiçbir şey yoktur!

Devletlerin bir hayat müddeti vardır, hiçbir medeniyet sonsuza kadar devam edip gitmez. Tarihe bakarsanız, bunu açık şekilde görürsünüz. Mesela, eski Mısır medeniyeti binlerce sene devam etti ve ortadan kalktı. Onun yerini eski Yunan, Roma devletleri aldı ama onlar da silindiler. Zaman geçti, biz geldik, 600 sene devam ettik, ama miadımız dolmuştu ve biz de yıkıldık. İngiltere ise, imparatorluk olarak, sadece 200 seneye yakın devam edebildi. Bugünün en kuvvetli devleti Amerika ama, günün birinde o da nihayete erecek. Reform çabalarının muvaffak olması halinde Osmanlı Devleti'nin yıkılmayacağını, devam edeceğini söyleyenler çıkmıştır ama ben buna inanmıyorum. Yıkılışımız en fazla 50 sene gecikirdi, o kadar.

Seni düşünmeye teşvik eden her şey sana sonsuz bir iyilik yapmış olur, çünkü yalnızca düşünmeyi pratik yapma yoluyla bilgelik elde edip hayatın pek çok tehlikeli hamlesine karşılık verebiliriz!

Hayat tehlikelerle doludur. Eğer bir köşede durup hayatı izleyeyim ve güvende kalayım diyorsan, sen zaten ölüsün demektir!

Bir uçurumdan karşıya geçmenin en iyi yolu köprüden yürüyerek geçmektir; hayat uçurumlarından geçmenin en iyi yolu da bilgelikle uçarak geçmektir!

Yağmurlu bir günde karanlığın, kasvetin, ıslaklığın tadını çıkar çünkü nasılsa bir süre sonra güneş ortaya çıkacak! Bir film seyrederken bazı bölümlerde gözünü kapama, filmin tamamını seyret, hayatın tamamını yaşa!

Bir insanın hayatının sadece küçük bir kısmını biliyorsan o insanın hayatı artık senin için bir gizem olur ve o küçük kısım çok ilgi çekiciyse kesinlikle o hayata dair çok daha fazla şey bilmek istersin!

Eğer hayatına bir amaç verirsen, işte o zaman amacına da bir hayat vermiş olursun!

Hayat bazen sana denize açılman için bütün fırsatları sunar: Denizde ne dalga vardır ne de sis; gece bile dolunayla aydınlatılmıştır! Böyle zamanlarda hayata sonsuz bir şekilde güven ve hemen yolculuğuna başla!

Hayata çok farklı açılardan bakabilen bir insan gördüysen, bilmelisin ki o insan çok farklı insanların çok farklı hayatlarını tanımıştır!

Bazen hayatta bazı kapalı kapılara rastlayacaksın; eğer yalnızca kapıdan içeri girmekte ısrar etmeyi bırakırsan içeri girebileceksin!

Hayatını zehirlemek istiyorsan zamanını cahil insanlarla geçir; hayatına farkındalık kazandırarak ikinci bir hayata kavuşmak istiyorsan zamanını bilge insanlarla geçir!

Neden belirli zamanlarda belirli şeyleri kutlamalıyız? Hiçbir şey için fazladan kutlamalara ihtiyacımız yok, çünkü her an sadece yaşadığımızı kutlamak için zaten harika bir kutlama anıdır!

Bazen çok sert bir rüzgâr eser; evlerine bağlı yapraklar dalda kalmak için direnirler! Fakat bazen de çok hafif bir rüzgâr eser ve maceraya atılmak isteyen yapraklar kendilerini boşluğa bırakırlar! Zamanı gelince sevdiğin yerlerden ve sevdiklerinden ayrılmazsan hayatın zenginliklerini asla keşfedemezsin!

Yaşlı ve yorgun bir köprüden çıkan çatırdama seslerini en iyi yaşlı ve yorgun bir insan anlar! Hayatın yükünü çok uzun süre taşımış olanlar birbirlerini en iyi anlayanlardır!

Bir şeyleri kutlamak için özel bir gün bekliyorsan, o zaman dostum sen hayatı hiç anlamamışsın demektir!

Kendine yapabileceğin en büyük iyilik, hayatını karmaşıklaştıran her şeyle bağını koparmaktır!

Kendine mükemmel bir ortam hazırlamakta ne kadar ustaysan, hayattan da o kadar çok keyif alacaksın!

Ustaya sordum, hayat nedir diye! Bana şöyle dedi: Bazen saatlerce dökülen yaprakları toplarsın ya ve sonra beklenmedik sert bir rüzgâr eser ve bütün yapraklar dağılır, tekrar başa dönersin ve yine yaprakları toplamaya başlarsın, işte hayat budur!

Sen fırtınayı korkusuz mu sanıyorsun? Ah, seni cahil! Bilmiyor musun, yalnızca ölümsüz şeyler korku nedir bilmez! Fırtına, kısacık hayatını iyi yaşamak adına sağa sola panik halinde gider, tıpkı biz insanlar gibi! Bizi de fırtınayı da panik halinde hayatı hemen yaşamaya iten şey korkudur, zamanın kısalığının verdiği korku!

Şu dünyada huzurlu bir köşen olacak kadar şanslıysan, belki balık tuttuğun sessiz bir ırmak, belki ormanda gizli bir kulübe, belki de sadece oturup yıldızları seyredebileceğin basit bir sandalye, çok da fazla bir şey isteme!

İnsan, yaşamın basit şeylerinden keyif alacak kadar naif, yaşamın korkunç yüzüyle yüzleşecek kadar cesur ve yaşamın komplike işlerini halledecek kadar da yetenekli olmalıdır!

Bir yere geldikten sonra artık başka hiçbir yer aramadığın bir yer, gerçekten de sonsuza dek kalmayı arzuladığın yerdir!

Bana ıssız bir yerde bir çadır ver, bir de kapkaranlık bir gece ver ve ben de sana ne denli korkunç bir düzeyde lokal, ne denli acınacak bir düzeyde etkisiz ve önemsiz bir yaşamın olduğunu anlatayım!

Hayatın yolları karmaşıktır, ama onları basitleştirebilecek bir akla sahipsen o zaman nema problema!

Evet, sonbahar yeniden geldi, hep yaz olacak, hayat böyle gidecek sandın ama işte sonbahar geldi ve sana yine hatırlatıyor: Hayatın kışı var, hayatın sonu da var!

Huzurlu bir yaşamın en önemli sırlarından biri kendi yaptığın planlara göre yaşamaktır! Başkalarının planlarına göre yaşamaya başladıkça kendi yaşamın kaybolmaya başlar ve en sonunda kendi yaşamın başkalarının yaşamına dönüşür!

Çoğu insan bütün hayatını yaşamını değiştirecek bir ışık aramakla geçirir, oysaki o ışık tam da avucunun içindedir!

Ya hayatını basitleştirip huzur içinde yaşarsın ya da komplike bir hayatın kargaşaları ve gürültüleri içinde boğulup gidersin!

Hayatının herhangi bir döneminde bir şeylerden kaçman gerekecektir, o yüzden kaçış yollarını düşün ve onların her zaman açık olduğundan emin ol!

Hayat, her şey istediğin gibi gitmediği zaman başlar! O zamana dek yaşadığın şeyler - yani hep istediğin şekilde gitmiş bir hayat - hayat değil sadece bir rüyaydı!

Sen gölgeni kıskanırsın çünkü gölgenin hayat yükü yoktur, gölgen de seni kıskanır çünkü o senin gibi gerçek değildir!

İşte hayatın kısa bir özeti: Yola çıktın, fazla uzun bir yolun yok, biraz gideceksin ve sonra yol bitecek! İster her gün eğlen, ister her gün ağla, burada asıl mesele sonu değiştirmek!

Gün doğumundan günbatımına kadar her bir saniye hayat senin önüne pek çok kapı koyar; doğru kapıların ardında cennetleri, yanlış kapıların ardında da cehennemleri bulursun. Bütün hayatın neredeyse doğru ve yanlış seçimlerinden ibarettir!

Hayatta bir adım ötesini bile düşünmeyen bir insanla en az on adım ötesini düşünen bir insan hiçbir zaman aynı kaderi paylaşmaz! Aynı şey ülkeler için de aynıdır!

Eğer hayatın köşelerinde seni neyin beklediğini biliyorsan bütün hayatın daha önce seyrettiğin ve ne olacağını önceden bildiğin can sıkıcı bir filme döner!

Güneş üzerine düştüğünde kendini ayrıcalıklı sanma; karanlık üzerine düştüğünde kendini lanetlenmiş sayma! Peki, neden? Çünkü hayat böyle işliyor, yaşamlara güneş düşüyor, yaşamlara karanlık çöküyor, bunlar hep oluyor! Ne ayrıcalık var ne de lanet!

Hayatın gerçeklerine dair sağlıklı bir bilgi almak istiyorsan, fakirken birden zengin olan insanlarla değil zenginken birden fakir olan insanlarla konuş!

Yaşamın boyunca pek çok trajik ve tehlikeli olaylara tanık olacaksın; bu olayların bazıları tıpkı bir nehir girdabı gibi seni içine çekmeye çalışacaktır, bu girdaplardan uzakta durursan yaşam denilen nehirde daha uzun yol alırsın!

Çılgın bir at gibi hayatın yollarında koşarken hayatı asla anlayamazsın; bazen huzurlu bir köşe bulup hayatı sakince izlemelisin!

Hayata karşı duruşun çok önemli çünkü hayat senin duruşuna bakar! Eğer sağlam bir duruşun varsa, o zaman hayat sana istediğin kapıları açar!

Doğmak demek kendi hayat sürenden çok daha uzun bir yola çıkmak demektir!

Hayat yolunda geride kötü bir iz bırakmak, hiç iz bırakmamaktan daha iyidir, çünkü o kötü iz bile insanların daha sonra iyi izi bulmalarına sebep olur!

Hayalet diye bir şey elbette yok, ama istersen bir hayalete dönüşebilirsin! Nasıl? İstemediğin bir hayatı yaşa!

Hayat, senin aldığın pozisyona göre sana sürekli olarak yeni kapılar sunar! Pozisyonunu değiştirdiğinde hayatın sana sunduğu kapılar da değişir.

Zor hayatların bahtsız insanlarını sık sık düşünür müsün? Düşün, çünkü sen insansın, düşünmek zorundasın; zavallı ruhlara kayıtsızlık seni 'insan'dan uzaklaştırır!

Fırtına neden hızlı hareket eder ve yaşamını dolu dolu yaşamaya çalışır? Çünkü kısacık bir yaşamda yapılacak en iyi şey hızlı olmak ve dolu yaşamaktır!

Şu dünyada başka türlü bir hayat yaşamak isteyen insan sayısı o kadar çok ki bu insanların hikâyeleri yazılsa ne dünyadaki kağıtlar ne de bilgisayarlardaki sayfalar yeterli olurdu yaşamlarındaki boşluğu anlatmaya!

Hayat, korkusuzlardan ziyade korkuya rağmen tehlikeye meydan okuyanlara büyük bir sempati duyar!

İnsanın hayatının önemli bir kısmı şimdi yaşadığı hayat yerine bambaşka bir hayat yaşamanın hayaliyle geçer!

Hayat yolunda yükselirken tıpkı doğan güneş gibi ihtişamla yükselenler, çoğu zaman büyük bir ihtişamla batan güneş gibi batmazlar!

Gizemli bir yolculuk mu arıyorsun? Yaşamın tamamının tamamen gizemli bir yolculuk olduğunu bilmiyor musun?

Evet, daha iyi bir hayat var, her zaman daha iyi bir hayat var! Ama o daha iyi hayatı kim bulacak? Elbette yalnızca arayanlar bulacak! Ara, bulacaksın!

Bütün bir hayat, yaşama anlam katan şeylerle yaşamdan anlam çıkaran şeylerin mücadelesi şeklinde geçer!

Hayatın sana öğrettiği şeyler hiç de karmaşık şeyler değil, aslında çok basit şeyler, onları hayat sana öğretmeden de öğrenebilirdin! Ve bunun en basit yolu, senden önceki hayatların ne öğrendiklerine bakmaktı!

Eğer yaşamın yanlışlıklarla geçiyorsa bilmelisin ki olaylara, kişilere, felsefelere, yani kısacası her şeye biraz uzaktan bakıp daha kapsamlı bir görüş elde etmiyor ve bir şeylerin nereye gittiğine dair daha doğru bir bilgi edinmiyorsun demektir! Küçük resmi değil büyük resmi görebilmektir bizi yanlışlıklardan kurtaran!

Güneşli bir günde otururken aniden sisli bir fotoğrafa bakmak, aniden değişebilen hayatın ta kendisine bakmak gibidir! İçinde bulunulan an, bir anda bambaşka şeylerin olduğu, bambaşka planların devreye girdiği veya bambaşka koşulların oluştuğu bir ana dönüşebilir!

Şunu yapamam, bunu beceremem, bu müthiş zor, bu tamamen imkânsız diyerek hayatını sürekli olarak sınırlandırırsan, aslında ne kadar çok şeyi başarabileceğini ve ne kadar çok şeyin gayet de mümkün olduğunu asla öğrenemezsin! Hayatını sınırlayarak yaşamını renksiz hale getirme, hayatını özgürleştirerek zenginleş!

Hayatla kitap arasındaki fark şudur: Hayat, yazılmamış bir kitaptır ve kendi hayatını yazarken yazılmış bir kitabı okursan, kendi hayat-kitabını daha iyi yazabilirsin!