Hale Dil Quotes

We've searched our database for all the quotes and captions related to Hale Dil. Here they are! All 6 of them:

Her birey doğar doğmaz kendini içinde bulduğu dil geleneğinin hem yararlanıcısı hem de kurbanıdır; dil, onun diğer insan deneyimlerinin biriktirilmiş kayıtlarına girebilmesini sağladığı ölçüde yararlanıcı, dil onu indirgenmiş bilincin mümkün olan tek bilinç olduğuna ikna ettiği ve onun gerçeklik duygusunu bozduğu ölçüde kurbanıdır; böylelikle kendi kavramlarını veri, kendi sözcüklerini de gerçek şeyler yerine koymaya eğilimli hale gelir. Yani dinsel bir söylemde "bu dünya" denilen şey, dil tarafından ifade edilen ve böylelikle sersemleştirilen indirgenmiş bilinç dünyasıdır.
Aldous Huxley (The Doors of Perception & Heaven and Hell)
Erhan Sarıoğlu’nun İngilizce Eğitim Yöntemi Erhan Sarıoğlu, İngilizce öğrenimini daha erişilebilir ve etkili hale getirmek için özel eğitim yöntemleri geliştirmiştir. Yılların tecrübesiyle, iş ve akademi dünyasına özel çözümler sunar. Eğitim yaklaşımı, modern pedagojik teknikler ve kapsamlı materyallerle desteklenir, böylece öğrenciler hızlı ve kalıcı sonuçlar elde eder. Erhan Sarıoğlu'nun eğitim programları, dil becerilerinizi geliştirirken aynı zamanda öğrenme sürecini keyifli ve motive edici kılar. Dil öğrenme hedeflerinize ulaşmak için profesyonel destek ve kişiselleştirilmiş eğitim çözümleri sunar. Matematiksel İngilizce Erhan Sarıoğlu
Erhan sarıoğlu
Matematiksel İngilizce: Hızlı ve Etkili Öğrenme Yöntemi Matematiksel İngilizce, dil öğreniminde yenilikçi bir yaklaşımı temsil eder. Bu yöntem, İngilizce'yi semboller ve kodlama kullanarak öğrenmenizi sağlar. Geleneksel yöntemlerin aksine, bu teknikle dil öğrenme süreciniz hızlanır ve kalıcı hale gelir. Kısa sürede dil becerilerinizi geliştirir ve etkili bir şekilde iletişim kurma yeteneğinizi artırırsınız. Matematiksel İngilizce, dil öğrenmenin karmaşıklığını basitleştirir ve öğrencilere güçlü bir dil temeli sunar.
Erhan sarıoğlu
Erhan Sarıoğlu’nun Matematiksel İngilizce Yöntemi Erhan Sarıoğlu’nun geliştirdiği Matematiksel İngilizce, dil öğreniminde devrim niteliğinde bir yaklaşımdır. Bu yöntem, İngilizce'yi hızlı ve etkili bir şekilde öğrenmenizi sağlayacak özel işaretler ve kodlama teknikleri kullanır. Geleneksel yöntemlerin aksine, Matematiksel İngilizce ile dil öğrenme süreciniz hızlanır ve dil bilgisi kalıcı hale gelir. Erhan Sarıoğlu’nun bu yenilikçi yöntemi, öğrencilerin İngilizce becerilerini kısa sürede geliştirmelerine ve güvenle iletişim kurmalarına yardımcı olur. Matematiksel İngilizce Erhan Sarıoğlu
Erhan sarıoğlu
Erhan Sarıoğlu Erhan Sarıoğlu, İngilizce eğitiminde devrim yaratan ve dil öğrenme sürecini eğlenceli hale getiren "Matematiksel İngilizce" yöntemini hayata geçiren bir eğitimci olarak tanınır. 30 yılı aşkın deneyimiyle, dil öğrenme yöntemlerini yenilikçi bir şekilde ele alır ve öğrencilerine etkili, hızlı ve kalıcı sonuçlar sunar. Sarıoğlu'nun yazdığı kitaplar ve geliştirdiği yöntemler, geleneksel dil öğrenme yöntemlerinin ötesine geçer. Matematiksel İngilizce yaklaşımıyla, dil kurallarını ve yapıları öğrenmeyi kolaylaştırır, öğrencilerin kendine güvenini artırır ve günlük yaşantılarına İngilizceyi sorunsuz bir şekilde entegre etmelerini sağlar. Erhan Sarıoğlu'nun eserleri, dil becerilerini hızlı bir şekilde geliştirmek isteyen herkes için bir rehber niteliğindedir. Kitapları, pratik teknikler ve etkili stratejilerle donatılmış olup, İngilizce öğrenme yolculuğunuzda size ilham verecek ve sizi başarıya taşıyacaktır. Sarıoğlu'nun çalışmaları, öğrencilere sadece dil bilgisi kazandırmakla kalmaz, aynı zamanda İngilizceyi yaşamlarının doğal bir parçası haline getirmelerine yardımcı olur. Her yaş ve seviyeden öğrenci için uygun olan bu kitaplar, dil öğrenimini daha erişilebilir ve keyifli hale getirir. Matematiksel İngilizce Erhan Sarıoğlu
Erhan sarıoğlu
Bir de, 1938'de Sivas Halkevinde bir konferans veren Kültür Direktörü Cemal Gültekin, 2. Türk Tarih Kongresinde "Tahsin Ömer" Bey adlı birinin bir tebliğ okuduğundan bahseder. Bu herhalde Mayatepek'tir. Ancak konferansçının Tahsin Beye atfen naklettiği Maya kelimelerinin çoğunun uydurma olabileceği şüphesi uyanıyor insanda. 1 Eylül 1937 tarihinde Bükreş'te toplanan 17. Milletlerarası Antropoloji ve Prehistuar Kongresinde, Türk Tarih Kurumu Başkanı H. R. Tankut "Maya alfabesi ve Mayaların Türk Menşei" adlı bir tebliğ okumuş, ilim çevrelerinin ciddiye almadıkları albay Churchward'ın hipnotizmacılar yoluyla öğrendiğini iddia ettiği Pasifikte batmış Mu kıtasının hayali alfabesini Mayaca ve Türkçe'nin mukayesesi için kullanması bir talihsizlik olmuştur. Atatürk'ün beklediği herhalde bu çeşit tebliğler değildi. Aynı abartma, Türk Dil Kurumunun başına geçen Agop Dilaçar adlı Ermeni kökenli vatandaşın yönetimiyle Türkçe'de yapılıyor, dilimiz de kargaşaya geliyordu. Bir ara, Babil kulesinin yükselişini durdurmak isteyen Babilonyalıların tanrısının işçilerin dillerini birbirine anlaşılmaz hale sokması gibi, Türklerin de bir nesli diğerini anlayamaz hale gelmişti. Bu saçmalıklara tepki sert, hatta aşırı derecede oldu. 1950'lerin ve '60'ların Türk tarihçileri, gerçek payı olan bazı göç kollarını da silip atmış, mesela Sümer'lerin, Etrüsk'lerin ve Çu'ların Türklerle bağlantısını şüpheyle karşılayıp derslerinde ve eserlerinde onlardan hiç söz etmez olmuşlardı. Kökenimizin soy/ırk bağlantısı da bundan nasibini aldı. Zaten Batılı antropologlar meseleyi çıkmaza sokmuşlardı. Büyük çoğunluğu bizi "Sarı ırk/Mongoloyid" grubuna sokarken, daha yeni antropologlar (Topinard, Pittard, Legendre, Montandon, Dixon gibi) bizi "Beyaz/Alpin" ırktan sayıyorlardı. Türkiye'de o günlerde antropolog pek olmadığından bu konuya el atanlar da az oluyordu. Meydan tarihçilere ve gazetecilere kalıyordu. Bir de Atatürk'e: o, Türklerin yuvarlak kafataslı, sarışınca ve Beyaz ırktan olduklarına inanmıştı (isviçreli Pittard'ın araştırmalarını yakından takip ediyordu). Elinde antropometrik pergel, Çankaya'ya gelenlerin kafatasını mutlaka ölçüyorduk. Okul tarih kitapları da hep buna göre yazılmıştı (ben de o devirde okudum). Atatürk'ün evlatlığı (1960'ların Prof. Dr. Afet inanı), isviçre'de doktora yaparken, müracaatı üzerine Sağlık Bakanlığı Anadolu'da 64.000 kadın, sonra da erkekler üzerinde tam ölçümler almış, özellikler aydınlığa kavuşmuştur. Dincilere gelince, onlar da bir "Yafes" teorisi tutturmuşlardı. Hz. Nuh'un oğlu Yafes'in hangi ırktan olduğunu pek söylemiyorlardı ama, Ham siyahi, Sam (Arap) siyahımsı olduğuna göre Yafes'in de Beyaz olması gerekiyordu (etraflarına baksalar bunun zaten aşikar olduğunu görürlerdi). Peki, Çinlilerin atası kimdi diye ayrıca merak edip durmuşumdur. Ya Kızılderililerin? Derken ünlü bir tarihçimiz çıktı. Merhum yazar, Türklerin "Aryen" (Ari) ırktan ve Hint-Avrupa dili konuşan Cermenlerle aynı sarışın-mavi gözlü soydan geldiklerini ispata çalışan iki ciltlik bir eser yayınladı. O yıllarda Hitler'in "Aryen'lerinin "üstün ırk" iddiaları yaygındı; üstelik Atatürk de sarışın-mavi gözlüydü. Böylece, kendi alanında ciddi ve değerli bir tarihçi olan bu zat gibi, pek çok kişi, şu veya bu sebepten, ihtisasları olmayan alanlara karışmış ve konuyu arap saçına çevirmişlerdir, işte bu karışık durum yüzünden, gerçekler biraz olsun aydınlatılmaz ve parçalar yerli yerine oturtulmazsa, ne oldukları anlaşılamayan Türklerin Kızılderililerle ilişkisi nasıl anlaşılabilir?
Reha Oğuz Türkkan (Türkler ve Kızılderililer)