Gaddar Quotes

We've searched our database for all the quotes and captions related to Gaddar. Here they are! All 11 of them:

Birisi sana vurursa, sen de ona vurursun, değil mi? Siz gaddar serseriler de devlete çok sert vuruyorsunuz, öyleyse devlet niye aynı şekilde karşılık vermesin. Ama yeni bakış açısı buna hayır diyor. Yeni bakış açısına göre, kötüleri iyiye dönüştürmeliymişiz. (syf. 82)
Anthony Burgess (A Clockwork Orange)
Sabahleyin bitkilerle dolu, kimsenin kimseye hürmet etmediği, kimsenin kimseyi hürmete layık bulmadığı, istismar edenin, çalanın zengin ve bahtiyar olduğu, esnafının azgın, zenginin deli, haris, egoist, gaddar, fakirinin kayıtsız, sersem olduğu bir şehirde; işin kötüsü sensiz, oldukça kirli bir yatakta uyanıyorum. Ama sevgilim, olacak, büyük hayaller kuruyorum.
Sait Faik Abasıyanık (Havada Bulut)
Önsezisi yanlış değildi, ancak tam da beklediği gibi olmadı. Annesinin başına gleecğeini sandığı ölümcül hastalık ya d akaza, annesinin değil Ferguson’un başına geldi, kitabının yayımlanmasını kutlamak üzere Londra’ya gittiğinde bir taürafik kazası geçirdi ve 6 Mayıs 1966 günü Paris’te annesiyle vedalaştıktan sonra üç yüz dört günlük ömrü kaldı. Neyse ki tanrıların onun için tasarladığı gaddar planın farkında değildi. Neyse ki Dünyadaki Yaşamın Kayıt Defteri’nde okadar kısa bir yer tutmaya yazgılı olduğunu bilmiyordu, o yüzden de önünde sadece üç yüz dört değil binlerce yarın varmış gibi yaşamaya devam etti.
Paul Auster (4 3 2 1)
Hayır, kendine yeni bir kahya bul ben kan ve bahşişe iyice doydum!.. Kimi oturtacaksan oturt tabureme? Genç, gaddar ve çalışkan bir kasap bul.
Abdullah Gürgün (Karikatürlerle Abdülhamid)
Baatein hain sab saali baatein hain, kehate hain phir bhool jaate hain... ~ Johnny Gaddar
honeya
Bir kartal benimkine çok yakın bır ağacın dalları arasına gelip oturduğunda ve konuşmamızı kesmeye mecbur ettiğinde, saksağan tam da sözlerini bitiriyordu. Onu kral sandığımdan kalkıp önünde diz çökmek istediğimde, iyi ki saksağanım ayağıyla beni olduğum yere oturttu. “Düşünüyor muydunuz yani,” dedi, “bu büyük kartalın bizim hükümdarımız olabileceğini? Bu siz insanlara ait bir hayal, çünkü sizler emir almak için kendinizi, vatandaşlarınızın en kocaman, en kuvvetli ve en gaddar olanlarına bıraktığınız için, her şeyi kendinize göre değerlendirerek, aptalca, kartalın bize emir vereceğini sandınız." “Ama bizim siyasetimiz çok farklıdır, zira bizler krallarımız olarak sadece en çok zayıf, en çok tatlı ve en çok barışçıl olanları seçiyoruz, üstelik onları altı ayda bir değiştiriyoruz ve kral olarak en zayıf olanı, eğer birisine en küçük bir hata yaparsa, hata yapılan kendisinden intikam alabilsin diye seçiyoruz. Onları tatlı birilerinden seçmemizin sebebi, kimseden nefret etmemesi ve kimsenin de ondan nefret etmemesi içindir, ve sulhsever bir mizaçta olmasını istememiz de, savaştan kaçınmak ve her türlü adaletsizlik yolunu kapatmak içindir.” “Her hafta, herkesi toplar ve orada herkes, kral hakkındaki şikâyetini söylemek üzere kabul edilir. Eğer, idaresinden memnun olmayan sadece üç kuşla bile karşılaşırsa, görevden alınır ve yeni bir seçime gidilir. Halk toplantısının devam ettiği gün, kralımız, kanatları ve ayakları bağlanmış olarak, bir gölün kıyısındaki büyük bir porsuk ağacının en tepesine yerleştirilir. Bütün Kuşlar peş peşe önünden geçer; eğer içlerinden biri son kralı sorumlu bulursa, onu suya atabilir. Ama hemen önce orada bu olayın sebebini kanıtlamak zorundadır, yoksa kederli ölüme mahkûm edilir.
Cyrano de Bergerac (les États et Empires du Soleil)
Eğer geçtiğimiz birkaç aydır öğrendiğim bir şey varsa o da hayatın adil olmadığıdır Daniel. Hayat berbat. Hayat gaddar ve gamsız. Karanlık ve zalim. Fakat yine de bazen o kadar güzel oluyor ki, saçtığı ışıkla varlığındaki bütün karanlığı aydınlatıyor.
Brittainy C. Cherry (Loving Mr. Daniels)
Bir insanın, 'Seni seviyorum' diyebilmesi için, önce 'Ben' demesini bilmesi gerekir. ----- Namussuz insanların en kötü yanı, kafalarındaki dürüstlük kavramıdır," diye devam etti Wynand. "Bir kadın tanıdım, aynı görüşe üç gün bile bağlı kalamazdı. Ama ona tutarlı dürüstlükten yoksun olduğunu söylediğimde, dudakları iyice gerildi, sizin dürüstlük kavramınızla benimki farklı, dedi. Anladığıma göre, hiç para çalmamışmış. İddiası oydu. ----- -Howard ne istersen. Ne olursa. Ruhumu satmaya hazırım. -İşte anlamanı istediğim şey de o. Ruhunu satmak dünyanın en kolay şeyidir. Bunu herkes her saat yapıyor. Ben senden ruhunu korumanı istesem ... bunun neden daha zor olduğunu anlayabilir misin?" ----- "O gün ne hissettin ... ben gelmeyince? Evlendiğimi duyduğun zaman ne düşündün?" Beyni böylesine uyuşmuşken kendisini olabildiğince gaddar olmaya iten şeyin ne olduğunu bilmiyordu. "Katie, acı çekmiş miydin o zaman?" "Evet, tabii acı çektim. Bu tür durumlarda bütün gençler çeker. Ağladım, Ellsworth Dayıma bağırıp çağırdım, olmayacak hakaretlerde bulundum. Doktor çağırıp bana uyuşturucu ilaç verdirtmek zorunda kaldı. Haftalar geçtikten sonra, günün birinde sokakta düşüp bayıldım. Hiç nedensiz. Ayıp bir şey. Yani geleneksel şeylerin hepsi geçti başımdan. Herkese olur. Kızamık gibi. Ellsworth Dayım bana, neden istisna olmayı beklediğimi sordu." Keating her zaman, acının yaşayan anısından kötü bir şey yok sanırdı. Ama vardı daha beteri. Acının ölü anısı. "Ama tabii böylesinin daha hayırlı olduğunu biliyoruz artık. Kendimi seninle evli düşünemiyorum." "Düşünemiyor musun, Katie?" "Ne seninle, ne de başkasıyla.
Ayn Rand (The Fountainhead)
sen o baygın sevgilerin adamı değilsin. sana yaşamak düşer çarkların gövdesinde bin demir kapıyla hesaplaşmaktan omzun çürümelidir bin çeşit güneşle ovulmalıdır gaddar ellerin yürü yangınların üstüne, kendi alevini de getir
İsmet Özel (Erbain: Kırk Yılın Şiirleri)
Kendimizi çok zayıf hissettiğimizde, hayat son derece güçlü ve gaddar görünecektir! Yaşamın ne denli güçlü olduğu konusunda kendi gücümüzün derecesi kilit unsurdur! Biz daha güçlü oldukça, hayat daha zayıf olacaktır!
Mehmet Murat ildan
Çocuklar içinde büyüdükleri kotu çevrenin etkisiyle kirleniyor ve p*zevenklere, suçlulara ve gaddar insanlara dönüşüyorlardı. -kötülük çok zayıf bir kelime değil mi yahu! Kötülük, ona göre, bilinen bütün illetlerin en bulaşıcı olanıydı. Bir hırsızı dürüst insanların arasına koy, er ya da geç adamcağızın saatini yürütüverirler.
Flann O'Brien (At Swim-Two-Birds)