“
Lou ona doğru döndü. “Bak, bunlar hem birine hem de ötekine giriyor. Makine söz konusuysa, bu makinenin amortisman payı işletme gideridir. Yatırımın makinenin içinde kalan ve satılabilecek kısmı da stoka girer.”
Bob: “Stok mu? Ben stokun ürünler, parçalar, vesaireden oluştuğunu sanıyorum. Yani satacağımız şeyler.”
Lou gülümsedi. “Bob, bütün fabrika satılabilecek bir yatırım. Sadece doğru bir zamanda iyi bir fiyat biçmek gerekiyor.”
Belki de umduğumuzdan daha kısa bir sürede, diye düşündüm.
Stacey: “O zaman yatırım da stokla aynı şey.”
Bob: “Peki makinelerin emülsiyon yağları nereye giriyor?”
“İşletme gideri” dedim. “Bu emülsiyonları müşterilere satmıyoruz, öyle değil mi?”
“Peki ya hurdalar?”
“Onlar da işletme gideri.”
“Ne? Peki hurda alıcısı ne oluyor o zaman?”
“Tamam” dedi Lou. “Kaybettiğimiz bütün paralar işletme gideri, satabildiğimiz bütün yatırımlar stok demek oluyor.”
Stacey sordu: “Taşıma maliyetleri de işletme gideri oluyor, değil mi?”
Lou ve ben onayladık.
Bilgi için yatırılan para bizi bir süre oyaladı. Çok basitti. Her şey bu bilginin nasıl kullanıldığına göre değişiyordu. Bize yeni bir imalat prosesi sağlayan bir bilgiyse, stokumuzu akım-faydasına dönüştürmemizi sağlayacak bir bilgiyse, o zaman bu işletme gideriydi. Eğer bu bilgiyi bir patent ya da teknolojik lisans olarak satmaya karar verirsek, o zaman stoka giriyordu. Ama eğer bu bilgi UniCo’nun kendisi için yapacağı bir ürüne, bir makineye yönelmişse, para kazanmak açısından değeri zamanla amorti olacak bir yatırım haline geliyordu.
”
”
Eliyahu M. Goldratt (The Goal: A Process of Ongoing Improvement)