Yakub Quotes

We've searched our database for all the quotes and captions related to Yakub. Here they are! All 14 of them:

belajarlah dalam kesabaran Ayub berjalanlah bersama keberanian Ibrahim bacalah semesta melalui kecerdasan Sulaiman taklukkan angkuh dunia dengan ketangguhan Musa himpunlah semua kebijaksanaan Yakub katakanlah kebenaran semerdu suara Daud kasihilah sesama sepenuh cinta Isa lalu masukilah kebeningan dirimu bersama ketakwaan Muhammad
Fahd Pahdepie (Perjalanan Rasa)
Manakah yang besar penderitaan kita dengan penderitaan Nabi Adam? Yang di dalam surga bersenang-senang dengan istrinya, lalu disuruh ke luar. Dan manakah yang susah penderitaan kita dengan penderitaan Nabi Nuh, yang menyeru umat kepada Islam, padahal anaknya sendiri tidak mau mengikuti? Sehingga seketika disuruh Tuhan segala ahli kerabatnya naik perahu, anak itu tidak ikut. Malah ikut karam dengam orang banyak di dalam gulungan banjir. Di hadapan matanya! Dan kemudian datang pula vonis Tuhan bahwa anak itu bukan keluarganya. Pernahkah kita lihat cobaan serupa yang ditanggung Ibrahim? Disuruh menyembelih anak untuk ujian, ke manakah dia lebih cinta, kepada Tuhannyakah atau kepada anaknya? Yakub dipisahkan dari Yusufnya. Yusuf diperdayakan seorang perempuan. Ayub ditimpa penyakit yang parah. Daud dan Sulaiman kena bermacam-macam fitnah. Demikian juga Zakaria dan Yahya. Yang memberikan jiwa mereka untuk korban keyakinan. Isa al-Masih pun demikian pula. Muhammad lebih-lebih lagi. Pernahkah mereka mengeluh? Tidak, karena mereka yakin bahwa kepercayaan kepada Tuhan menghendaki perjuangan dan keteguhan. Mereka tidak menuntut kemenangan lahir. Sebab mereka menang terus. Mereka memikul beban seberat itu, menjadi Rasul Allah, memikul perintah Tuhan karena cintakan manusia. Oleh karena itu mereka tempuh kesusahan, pertama membuktikan cinta akan Tuhan, kedua menggembleng batin, ketiga karna rahim yang sayang dan segenap umat.hal. 79
Hamka
Ve bilmenin zamanı geldi;Yakub'a kavuşman,yazdığın yazının açacağı yoldan değil,rüzigarın götüreceği kokundan olacaktır. Yusuf anladı ki yitirmek gibi bulmanın da zamanı vardır.Ve zaman yakındır.
Nazan Bekiroğlu (Yusuf ile Züleyha)
A quote from Tolstoy someone reminded of: "A man is like a fraction whose numerator is what he is and whose denominator is what he thinks of himself. The larger the denominator the smaller the fraction".
Butrus T. Khuri-Yakub
Ailemiz için bugünün tarihi 14 Temmuz 1099. Kudüs sokaklarında beraber oynadığımız çocukluk arkadaşım Yakub’un ailesi içinse 4859, Yakub Yahudi dininin benimkinden eski olduğunu söylemeye bayılır. İbn el-Esir içinse 492 senesi bitmek üzere.” “Düşman askerleri yarın saldırıya geçecek; papa uğruna şehrin özgürleştirilmesi ve mukaddes arzular adına kan dökecekler. Müslümanlar Mescid-i Aksa’da toplanıyor, Yahudiler Mihrab- Davud’da bir araya geliyor, Hristiyanlar ise şehrin güney kısmın savunmakla yükümlü. Bu akşam 1000 yıl önce Romalı Vali Pontius Pilatus’un İsa’yı çarmıha germeleri için toplanan kalabalığa teslim ettiği meydanda, her yaştan kadınlı erkekli bir gurup hepimizin KIPTİ adını verdiği Yunanlı bir adamı dinlemek için toplandık. Kıpti Atina’dan ayrılıp para ve maceranın peşine düşmüş, Kudüs’te hoş karşılanınca buraya yerleşmiş, bütün görüp duyduklarını yarınlara aktarabilmek için aklında tutmaya başlamış. Kıpti hiçbir dine mensup olmaya çalışmamış, yalnızca içinde bulunduğu ana ve MOİRA denen varlığa inanır. Kudüs’teki 3 büyük dinin temsilcileri yanında, komutanlarsa yarın ki direniş için hazırlıklarını tamamlamakla meşguldüler.” “Asırlar önce bu meydanda bir adam yargılandı ve mahkum edildi diye konuşmaya başladı Kıpti. Bir grup kadının arasından geçerken ağladıklarını görünce –Benim için ağlamayın. Kudüs için ağlayın- dedi. Şehrimizi talan edebilirler ama burada öğrendiklerimizi silemezler. İşte bu yüzden, ilmimizin surlarımız, evlerimiz ve sokaklarımızla aynı kaderi paylaşmasına izin vermemeliyiz. Kimileri söylediklerimi yazıya geçirecek, kimileri aklında tutacak. Asıl önemli olan, bu akşam sizlerin dünyanın dört bir yanına dağılarak duyduklarınızı yaymanız. Böyle yaparsanız Kudüs’ün ruhu baki kalır ve bir gün onu yalnızca bir şehir olarak değil, bilgilerin buluştuğu ve barışın yeniden egemen olduğu bir yer olarak tekrar inşa edebiliriz.” “YENİLGİ NEDİR? Doğanın döngüsünde zafer veya yenilgi diye bir şey yoktur, yalnızca devinim vardır. Bu döngüde kazanan ve kaybeden yoktur, sadece yerine getirilmesi gereken aşamalar vardır. İnsan yüreği bunu kavradığı zaman özgürleşir. Zorlukları yakınmadan kabullenir ve zaferlerin sarhoşluğuna kapılmaz. Mücadeleyi kaybetse de haysiyetini ve şerefini kaybetmediği sürece yenilmiş sayılmayacaktır, çünkü ruhu hala sapasağlam olacaktır. Asıl fena olan düşmek değil, yerden kalkamamaktır. Sadece pes edenler mağlup olur, diğer herkes galiptir. Üç şey çok önemlidir. – Bekleyip doğru anda harekete geçebilmek için gerekli sabra sahip olmak. – Bir sonraki fırsatı elden kaçırmayacak kadar bilge olmak. – Ve yara izleriyle gurur duymak.” “KİMLERE MAĞLUP DENİR? Mağluplar başarısız olmayanlardır. Mağlubiyet, bize mücadeleyi savaşarak kaybettirir. Başarısızlık ise mücadele etmemize bile izin vermez. Mağlubiyet yeni bir mücadeleye girdiğimizde son bulur. Başarısızlığın ise bir sonu yoktur, bir yaşam tarzıdır. Mağlubiyet bütün korkularına rağmen coşkuyla ve inançla yaşayanlar içindir, mağlubiyet yürekliler içindir. Bir insan gururla savaşta asla kaybetmedim diyebilir. Ama asla savaşta kazandım diyemez. Yenilgiyi asla tatmayanlar, mutlu ve üstün görünür, elde etmek için en ufak bir çaba göstermedikleri bir hakikatin efendisi zannederler kendilerini. Hiçbir şey yapmayan bu insanlar asla yenilmezler yenemezler de. Hiçbir şey yapmadıklarıyla kalırlar.
Paulo Coelho (Manuscript Found in Accra)
One of them, Miloš Obelic´, surrendered but as he prostrated himself before the victor he plunged a hidden dagger into the sultanic belly. Lazar was brought in and beheaded. His father’s body still warm, Thunderbolt, twenty-nine years old, invited his brother Yakub into the grisly sultanic tent and had him strangled – that very inverted compliment of the steppe peoples who never shed royal blood. It was the first Ottoman fratricide, the start of a gruesome institution.
Simon Sebag Montefiore (The World: A Family History of Humanity)
According to the theology he espoused, more than six thousand years ago, in an all-Black world, a wicked Black scientist named Yakub was exiled alongside his 59,999 followers to an island in the
Ibram X. Kendi (How to Be an Antiracist (One World Essentials))
Yakub established a brutal island regime of selective breeding—eugenics meeting colorism. He killed all Dark babies and forced Light people to breed. When Yakub died, his followers carried on, creating the Brown race from the Black race, the Red race from the Brown race, the Yellow race from the Red race, and the White race from the Yellow race. After six hundred years, “on the island of Patmos was nothing but these blond, pale-skinned, cold-blue-eyed devils—savages.
Ibram X. Kendi (How to Be an Antiracist (One World Essentials))
Aegean Sea. Yakub plotted his revenge against his enemies: “to create upon the earth a devil race.” Yakub established a brutal island regime of selective breeding—eugenics meeting colorism. He killed all Dark babies and forced Light people to breed. When Yakub died, his followers carried on, creating the Brown race from the Black race, the Red race from the Brown race, the Yellow race from the Red race, and the White race from the Yellow race. After six hundred years, “on the island of Patmos was nothing but these blond, pale-skinned, cold-blue-eyed devils—savages.
Ibram X. Kendi (How to Be an Antiracist (One World Essentials))
The eternal is that which does absolutely not necessitate “it is not” (inna l- azalī huwa alladhī lam yajib “laysa huwa” muṭlaqan); hence, as far as generation is concerned, the eternal has no “before” to its existence (li- hawiyyatihi); the eternal is that whose subsistence is not through something else; the eternal has no cause (ʿilla); the eternal has no substrate and no predicate, no agent and no reason (sabab)— I mean that for the sake of which it would exist, for there are no causes other than the ones previously mentioned. (OEuvres 27.8– 11; Rasāʾil 1:113.1– 4)
Ebu Yusuf Yakub bin İshak el-Sebbah el-Kindî
that Darkness Created an atom of Life, and the Color to be the Color had to be Black, as there was no light; therefore, it had to be the Color of the thing that Created it!
Elijah Muhammad (Yakub (Jacob) The Father of Mankind)
Öyle ya; kıtlık olmasaydı, Yusuf'u kuyuya atıp unutan kardeşleri ne Mısır'a varacaklardı ne kötülük ettikleri Yusuf'u kendilerine iyilik ederken bulacaklardı. Kıtlık, kardeşleri hem Yusuf'un yitik yüzüyle hem nefislerinin kötülüğü isteyen yüzüyle yüzleştirmişti. Kıtlık olmasaydı, biz de kardeşleri olarak, kötülüğe iyilikle karşılık verenlerden biri olarak bulamayacaktık Yusuf'u. Kıtlık, kötülüğe iyilikle karşılık vermenin kötülüğe kötülük yapmak olduğunu öğretti bize. Kriz olmasaydı, Yusuf'a tuzak kuran kardeşlerinin ayakları Mısır'da hazırlanmış tanelerinin tuzağına dolanmayacaktı, istiğfar ve af dileme yolları hep kapalı kalacaktı. Kriz, bizi "tuzak kuranların en hayırlısı" Rabb-i Rahîmimizle tanıştırdı. Kriz olmasaydı, Yusuf'u sözüm ona "kurda kaptıran" kardeşlerinin ne Yusuf'a "Şüphe yok, Allah seni bize üstün kıldı..." dedirten pişmanlığını, ne Yusuf'un kardeşlerine "Bugün size kınama yok..." deme âlicenaplığını zamanın perdesinde seyredebilecektik. Kriz, bizi af dilemek ve affetmek gibi zorlu yokuşlarda yeniden sınadı. Kriz olmasaydı, ne Yusuf'un zinadan kaçıp zindana razı oluşu -Züleyha'nın itirafıyla- açığa çıkacaktı, ne de Yusuf'un gömleği kardeşleriyle babasına gidip Yakub'un (as) gözleri açılacaktı. Kriz, hem iftira perdesini yırttı, hem umut penceresini açtı.
Senai Demirci (Canla Bağışla)
In God's Name!' shrieked Yakub. "I cannot swim.' 'If you stay here, the Dervish women will have your balls,' Penrod reminded him. 'I can swim!' Yakub changed his mind.
Wilbur Smith (The Triumph of the Sun (Courtney publication, #12; Courtney chronological, #11; The Ballantyne Novels, #5))
Ben Gözlükten, taş hamurdan ve çarşaflardan Ve biraz hiç çağrılmamamtan yapılmış Yakup Uyumak istiyorum. Ve sabah bunları bir bir kendime anlatacağım Yakub'un gene bir yokluğa doğru büyüyen içinde.
Edip Cansever (Sonrası Kalır I – Bütün Şiirleri)