Te Of Piglet Quotes

It is very hard to be brave," said Piglet, sniffing slightly, "when you're only a Very Small Animal." Rabbit, who had begun to write very busily, looked up and said: "It is because you are a very small animal that you will be Useful in the adventure before us.

Men honor what lies within the sphere of their knowledge, but do not realize how dependent they are on what lies beyond it.

Treat gain and loss the same.' Don't be Intimidated. Don't make a Big Deal of anything - just accept things as they come to you.

Unfortunately complaining is one thing Eeyores are not afraid to do. They grudgingly carry their thimbles to the Fountain of Life, then mumble and grumble that they weren't given enough.

When we give up our images of self-importance and our ideas of what should be, we can help things become what they need to be.

Reality is what one makes it. And the more negative reality one nurtures and creates, the more of it one has.

Cleverness, after all, has its limitations. Its mechanical judgments and clever remarks tend to prove inaccurate with passing time, because it doesn't look very deeply into things to begin with

Without difficulties, life would be like a stream without rocks and curves – about as interesting as concrete. Without problems, there can be no personal growth, no group achievement, no progress of humanity. But what mattes about problems is what one does with them.

Thousands of years ago, man lived in harmony with the rest of the natural world. Through what we would today call Telepathy, he communicated with animals, plants, and other forms of life-none of which he considered "beneath" himself, only different, with different jobs to perform. He worked side by side with earth angels and nature spirits, with whom he shared responsibility for taking care of the world.

It is very hard to be brave," said Piglet, sniffing slightly, "when you're only a Very Small Animal." Rabbit, who had begun to write very busily, looked up and said: "It is because you are a very small animal that you will be Useful in the adventure before us.

The major lesson Tiggers need to learn is that if they don't control their impulses, their impulses will control them. No matter how much they do, Tiggers are never satisfied because they don't know the feeling of accomplishment that eventually comes when one persistently applies one's will to the attaining of non-immediately-reachable goals.

Wherever Gandhi went, he transformed situations and lives. As one friend and biographer wrote, "He...changed human beings by regarding them not as what they thought they were but as though they were what they wished to be, and as though the good in them was all of them

But down through the centuries, man has developed a mind that separates him from the world of reality, the world of natural laws. This mind tries too hard, wears itself out, and ends up weak and sloppy. Such a mind, even if of high intelligence, is inefficient. It drives down the street in a fast-moving car and thinks its at the store, going over a grocery list. Then it wonders why accidents occur.

The power-hungry wanter their followers to believe that heaven was a place to which some people - and only people - went after death, a place that could be reached by those who had the approval of their organizations. So not even the perfected spirits were able to restore the wholeness of truth, because of interference by the human ego.

In the Age of Perfect Virtue, men lived among the animals and birds as members of one large family. There were no distinctions between "superior" and "inferior" to separate one man or species from another. All retained their natural Virtue and lived in the state of pure simplicity...In the Age of Perfect Virtue, wisdom and ability were not singled out as extraordinary. The wise were seen merely as higher branches on humanity's tree, growing a little closer to the sun. People behaved correctly, without knowing that to be Righteousness and Propriety. They loved and respected each other, without calling that Benevolence. They were faithful and honest, without considering that to be Loyalty. They kept their word, without thinking of Good Faith. In their everyday conduct, they helped and employed each other, without considering Duty. They did not concern themselves with Justice, as there was no injustice. Living in harmony with themselves, each other, and the world, their actions left no trace, and so we have no physical record of their existence.

İyi gerçekten iyi midir? Kötü gerçekten kötü müdür? Mesela güzelliğin iyi olduğu düşünülür ama güzellik uğruna birçok insan hem kendi hayatını hem de başkalarınınkini mahvetmiştir. Mesela çekici olmamak kötüymüş gibidir fakat sadece çekici olmadıkları için kendileriyle ilgili sadece yüzeyde görünen şeyden daha önemli şeylerle ilgilenmezleri mümkün olmuş ve kendileri hakkında çok Özel bir şeyi fark etmişlerdir. Aynı süreç Güzel olma durumunda çok daha nadir gerçekleşmiştir. Sağlıklı ve enerjik olmak iyi gibi düşünülür fakat birçok enerjik insan kendilerine hediye olarak gelen bu şeylerin değerini bilmeden yaşar ve onu hızla tüketir, yaşlı ve tükenmiş olmanın ne demek olduğunu bilmediklerinden kendilerine dikkat etmezler, tavki çok geç olana kadar. Hasta ve zayıf olmanın kötü olduğu düşünülür fakat birçok insan kendi hayatını gözlemleyerek ve bir şeyleri yapma şeklini değiştirerek üst düzeyde sağlık koşullarına kavuşabilmiştir. Çekici olmamak, hastalık, zayıflık onlardan öğrenmeye açık olana çok fazla ders barındırır. Uzun bir yaşamın iyi olduğu düşünülür ama birçoğu hayatını oturarak, şikayet ederek, televizyon izleyerek, kendi işlerini anlatarak, 40 yıl önce gerçekleşmiş bir anı olan Getrıde halalarıyla neler yaşadıklarını tekrar tekrar anlatarak geçirir. Hayatta önemli bir şeyler başaranların çoğu genç yaşta ölmüşlerdir ama sahip oldukları hayatın her dakikasını gerçekten yaşayarak geçirmişlerdir. Chuand-tzu’nun ifade ettiği gibi ölüm bile kötü olmak zorunda değildir:

Belki de asıl “iyi” şeyler sınavlardır, belki zorluklar ve “kötü” şeyler büyümemiz için hediyelerdir: problemler çözülmem için, kötü durumlar kaçınılmak için, alışkanlıklar değişmek, bazı durumlar kabul etmek, dersler öğrenilmek, şeyler dönüşmek, fırsatlar Bilgelik-Mutluluk ve Hakikati bulmak içindir.

Bir şeyleri Oldukları Gibi gördüğümüzde aslında her zaman orada olmuş olan Sihirli bir dünyaya geçeriz. Ve bir süre sonra kendimize neden bu kadar uzun süredir onu fark etmemiş olduğumuzu sorarız. Henry David Thoreau şöyle yazmıştır: Görülmesi gerekene daima bakabilmeyle karşılaştırıldığında ne kadar iyi seçim yapılırsa yapılsın tarih, felsefe, şiir veya en iyi toplum düşüncesi nedir ki? Sen bir okur mu öğrenci mi yoksa gören mi olacaksın? Kendi kaderini oku, senden önce olanı gör ve kendi geleceğine yürü.

İyi olanlara iyiyim. İyi olmayanlara iyiyim. Ve sonunda hep iyilik vardır. Samimi olana samimiyim, samimi olmayana samimiyim. Ve sonunda hep samimiyet vardır.

İnsan kendi bilgi küresinde olan şeyden guru duyuyor ama onun bile ötesinde olana ne kadar bağımlı olduğunu anlamaktan acizdir.