“
Ben deliyim…
Yorgun ve yalnızım kaldırımlara misafirim…
Gecenin gözleri üzerimde.
Denizin ortasında küçük bir
adayım, yüzme bilmem…
Emrederim adım gibi,
Emir benim!
Yüreğimi bir yere bırakmışım,
bıraktığım yerden çok uzaklardayım.
Kapıları kapatmışım üstüme,
sürgüleri beynime çekmişim.
Hey… Hey sana diyorum!
Sabreden derviş!
Bir koç'um ben,
Bana da sabretmeyi öğretsene?
Ben deliyim, ama çok şey bilirim.
Renkler ve zevkler hiçbir şey ifade etmez bana…
Sonların başladığı yerden,
Başlangıçların son bulduğu yere gidiyorum.
Kara bir tren gibiyim yani, bir istasyondan bir
istasyona, hep aynı raylar üzerindeyim…
Ben deliyim…
Yağmurun yağması benim için romantik değildir,
ben kurşun yağmurlarını bilirim.
Benim güneşim batmaz,
dünyam dönmez,
Ay'ım hep mehtap halindedir,
Rüzgârlarım doğudan eser…
Kadehime doldurduğum hüzünle sarhoş olurum,
Mezem ise bir dilim umut…
Ezbere bilirim yaşamayı,
Yaşarken savaşmayı…
Ben deliyim…
Benim mevsimim değişmez sadece bahardır,
Kuşlardan sadece güvercini bilirim,
Yüreğim kanatlarıyla beraber çarpar.
İnsanlardan yalnız çocukları severim,
Onları da büyüyünceye kadar..
Ben deliyim…
Benim tanrım yoktur..
Bir çift göze, bir güler yüze taparım…
Bazen en içten gülüşe aşık olurum,
En güzel kahkahayı “İlah!” ilan ederim,
Dokunuşunda bir kızıl elmanın,
Bazen kendim bile çözemem kendimi,
Bulmacaya benzerim..
Kimi zaman soldan sağa bir nota,
Kimi zaman yukardan aşağıya
eski Mısır'da bir tanrıyım…
Bağıra bağıra şarkılar söylerim,
Sessiz sessiz şiirler yazarım.
Bilmediğim yerlerin,
Tanımadığım kişilerin resimlerini çizerim…
Aşık olduğum yüzlere sarkılar bestelerim,
Ozan olurum, aska aşığımdır,
Sevdiğimi göklerde yürütürüm de,
Kendimi cehennemin yedinci katında ağrılarım
Ben deliyim…
Kendimle sohbet eder,
Kendi kendime gülerim.
Telefon kulübeleriyle kavga ederim.
Asfaltın siyahında kaybolup,
Düşüncelere dalarım.
Çıkmaz sokaklarda kendimi ararım,
Bir de güzel hayaller kurarım…
Hayal kurmayı çok severim,
Biriyle hayal kurmayı daha bir severim ama,
Siyah bir deri koltukta öperim kadınımı,
Bir beyaz gömlekli psikoloğumu mesela,
Bazen vucudunda kaybederim kendimi,
Sonra hayallerimle beraber suya düşerim.
Bir düş'tü…
Suya düştü der, hayıflanırım..
Ben deliyim…
Çayım sekiz şekerlidir,
Sigara üstüne sigara yakarım.
Sonra hatırıma gelir,
Sigara içmem ki ben?
Nargileyi pek severim ama,
Tophane'de, elmalı olsun!
Çekin oradan hemen!
Haydi oglum! Biraz hizli,
Yetismem gereken bir vapurum var,
8:15 vapuru,
Parayı sevmem ama para için çalışırım.
Çalışırken annemi düşünürüm ağlarım..
Alnımın teri gözyaşlarıma karışır…
Babamın otobüsüyle geçmişe yolculuk yaparım…
Babamı özlerim…
Ananemin masallarıyla ,
Annemin radyodan ezberlediği
Türk sanat müziği şarkılarını hiç bıkmadan defalarca dinlerim..
Dört yaşında aşık olduğumu,
Ablamla vardiyalı kullandığımız çadır bezinden çantayla okula başladığımı görürüm..
Sonra babamın
Başımı hiç dayamadığım omuzlarında uykuya dalarım..
Rüyalar görürüm uyandığımda hiçbirini hatırlayamadığım…
Ben deliyim…
Güzel bir yaşam benim için anlam taşımaz,
Ben köyleri ve yürekleri yakılmış insanlar görürüm.
Kimsenin düşmanı değilim kimseye dost olmadım..
Ben yabancıyım bana..
Söyleyemediğim düşüncelerim vardır..
her akşam ayrı bir meydanda
Atatürk heykelinin karşısında,
Olmayan aklımı darağacına asar, ipini çekerim….
Deniz gibi…
Bir özgürlük türküsüne kurban ederim kendimi,
Her gece bitmeden!
Deniz'im ben!
Devrimin bekçisiyim!
Ben deliyim..
Ben buralara ait değilim.
Dağları sırt sırta vermiş bir ülkem,
Surlarla çevrili bir şehrim,
On ikiden sonra volta attığım caddelerim
Kızıl sakallı bir dayım bir de kara saçlı yarim var benim..
Koyu kahve gözleri var bir de,
Neyse ki konumuz bu değil…
”
”