Ihsan Quotes

Git ve benim göremediklerimi gör, benim dokunamadıklarıma dokun, sevemediklerimi sev ve hatta, bu babanın çekmeye cesaret edemediği acıları çek. Dünyadan ve onun binbir halinden korkma.

‎"Yaşanılanlar,görülenler ve öğrenilenler ne kadar acı olursa olsun,macera insanoğlu için büyük bir nimetti.Çünkü dünyadaki en büyük mutluluk,bu Dünya'nın şahidi olmaktı.

Kusur benim imzamdır.

Bu dünyada insanların korktuğu tek şey öğrenmekti. Acıyı, susuzluğu ve üzüntüyü öğrenmek onların uykularını kaçırıyor, bu yüzden daha rahat döşeklere, daha leziz yemeklere ve daha neşeli dostlara sığınıyorlardı. Dünyaya olan kayıtsızlıkları bazen o kerteye varıyordu ki, kendilerine altın ve gümüşten, zevk ve sefadan, lezzet ve şehvetten bir alem kurup, keder ve ızdırap fikirlerinin kafalarına girmesine izin vermiyorlardı.

Cinta tunjang futuwwah dan ukhuwwah..Cinta adalah bumbu kesatuan akidah, ratna kesepaduan syariah dan manikam akar ihsan..Ja'a mina'l qalbi fadakhala'l qulub...

Eflatun nam bir feylesof, 'Bu dünya, Fikirler aleminin bir taklididir.' dediğinde, Fars kralı Dara, 'Nah! Asıl fikirler, bu Dünya'nın bir taklididir!' demişti.

Dünya bir düştür. Evet, dünya... Ah, evet! Dünya bir masaldır.

Oysa benim sana düşlerimden başka verebilecek bir şeyim yoktu.

Senin buraya gelmenin sebebi sadece bizim 'gel' dememiz değil, ayrıca onların sana 'Git' demeleri. Hiç kimseye 'kötüdür' deme. aslında onlar, bilmeden iyilik eden insanlardır.

Bu dünyada insanların korktuğu tek şey öğrenmekti. Acıyı, susuzluğu, açlığı ve üzüntüyü öğrenmek onların uykularını kaçırıyor, bu yüzden daha rahat döşeklere , daha leziz yemeklere ve daha neşeli dostlara sığınıyorlardi. Dünyaya olan kayıtsızlıkları bazan o kerteye varıyordu ki, kendilerine altın ve gümüşten, zevk ve safadan, lezzet ve şehvetten bir âlem kurup keder ve ızdırap fikirlerinin kafalarına girmesine izin vermiyorlardı. Oysa Uzun Ihsan Efendi, Dünya' nın şahidi olmanın gerçek bir ibadet olduğunu sık sık söylerdi. Her insan şu ya da bu şekilde dünyayı okumalıydı. Kuran'ın kendisi peygamberin dünyayı nasıl okuduğuna bir örnekti ve onun ardında giden herkes, dünyayı onun gibi okuyup şahadetlerini yazmalı ve bunları başkalarına aktarmalıydı. Dünyaya şahit olmanın yolu ise maceranın kendisinden başka bir şey değildi. Yaşanılanlar görülenler ve öğrenilenler ne kadar acı olursa olsun macera insanoğlu için büyük bir nimetti. Çünkü dünyadaki en büyük mutluluk bu Dünya'nın şahidi olmaktı.

Cenneti görmemiz için gözlerimizi açmamız değil, belki de kapamamız gerekir

Bir duygu, anlaşılmıyorsa, duygu değildir zaten.

Ama bilmek ve şahit olmak en büyük mutluluktur. Macera ise büyük bir ibadettir; çünkü O'nun eserini tanımanın başka bir yolu olduğunu görebilmiş değilim.

...ve gülümseyen herkes cennete bakıyor demektir." Bunun üzerine Ölüm, bin yıllardan sonra ilk kez yutkundu

Ama düşlere dokunmak mümkün olabilir mi? Sana bu yüzden hem çok yakın, hem de çok uzağım.

Ben bu dünyaya bilmek için geldim. Benim için kutsal bir şey varsa o da bilgidir, gerek bu dünyanın gerekse öte dünyanın bilgisi. Bu yüzden öğrendiklerimi akıl terazisinde tartıp doğru olup olmadıklarına bakarım.

Hit me but do not wound my emotion, the pain of body will terminate, but the wound of emotion will be painful.

Do not be cheated by the beauty of every flowers from far, because there is a flower which it is a thorn hurts you.

Do not afraid of your previous mistakes, try to fix them.

Do not make yourself a bridge for everyone to cross on you, because there are some people they put nail on their feet to cross on you.

Today you laugh at me, tomorrow you will cry for yourself

Güç ancak ölüleri korur.

Life consists on lightness and darkness, when you reached to lightness, prepare your tools for darkness

Ama dünyanın yaratıldığı boşluğun bir parçası olan bu karanlıktan sen, düşler yaratıyorsun.' . . . 'Oysa benim sana, düşlerimden başka verebilecek bir şeyim yoktu.

Tanrım! Değiştiremeyeceğim şeyleri kabul etmek için dinginlik, değiştirebileceğim şeyleri değiştirmek için cesaret, aradaki farkı anlamak için de bilgelik ihsan eyle bana.

Hayatını değil, insanlığını isteseydim elbette korkardın. Ancak bu güzel hediye sana sonsuza kadar verildi. Onu senden geri almam mümkün görünmüyor. Bu bakımdan sen de benim gibi ölümsüzsün. Fakat birçok kişi için, insan olmanın zevkini ve keyfini çıkarmak değil, hayatı sürdürmek ve korumak daha önemli görünüyor. Ne pahasına olursa olsun yaşamaya çalışmakla, doğrusu çok büyük bir mutluluğu kaçırıyorlar. Acı ve ölüm korkuları onları yönetiyor. İşin kötüsü bu korkuya Tanrı diyorlar. Oysa dünyayı korkuyla değil, bir insanın gözleriyle görselerdi, Tanrı'yı görmüş olurlardı.

Proudness is from ignorance, humbleness is from wisdom

Bilmek ve şahit olmak en büyük mutluluktur.

Do not drown yourself into fantasy, whatever you can do, do it now, do not wait for tomorrow to come.

Belki de susmak, gerçeği anlatmanın tek yoluydu.

... gerçek olan biri beni düşlüyor. O gerçek, ben ise bir düş oluyorum.

Study to learn, do not study to pass".

Avoid those people who are during injuries put salt on your wound instead of treatment, they are actually dangerous enemies.

Lots of humans take a refuge for friendship with animals, because the brutality of human is more dangerous than animal.

İlk kez öldürdüğünde bir değil, sanki bin kişiyi öldürmüş gibi olursun. Yeni doğmuş ve annesi tarafından emzirilen o bebeği öldürmüşsündür. Babasının başını okşadığı o çocuğu da, bir genç kıza aşkını ilan eden o delikanlıyı da, zavallı bir kadının kocasını da,savaşa giderken ailesi tarafından uğurlanan o masumu da... Bütün bu kişileri öldürmüş olursun. İkinci kez birini öldürdüğünde alt tarafı bir tek kişiyi öldürmüşsündür. Üçüncü kez ise kimseyi öldürmüş sayılmazsın.

Bir hafta sonra oğul yanında garip bir hayvanla eve çıkageldi. Tüylü, uzun kuyruklu, sakallı, insan misali bir mahluktu bu. Hatta babası, oğlunun yanındaki hayvanı ilk kez görünce onu bir tür insan sanmış, ne olur ne olmaz sakalına hürmeten yerinden şöyle bir doğrulur gibi olmuştu.

...muhterisleri de dusundu ve bu kitabindaki kusurlari, rastlayinca sevinip tatmin olsunlar diye onlara sadaka olarak verdi

One of the difficult thing in life is that when a beloved one disappeared in front of your eyes and remained forever into your soul.

Love consists on effervescence of two spirits to each other it does not look for beauty nor age, and religion.

Thee slaves of God have ninety-nine characters in them, if you be good to them, they will be better tenfold to you.

Belki de şairin içinde konuşan varlık, şaraptaki hakikatti.

‌If you done something for the sake of God, be worry only for God’s satisfaction, if you done it for people’s satisfaction, be certain you will be regretted.

Not every human are created equally although everyone has own destiny and everyone has right to live in this universe.

من كان في قلبه ذرۃ من الایمان الا لجعله الله عاقبته خیرا

A thorn is a pain, but the flower is a beauty if it vanishes it will leave hundreds of seeds afterward.

Good people and pure hearts always sacrifice they become sacrificers of life.

Don't worry if you fall under the merciless onslaught of epoch because of your pure heart because God will reward you. We see far away but it is near from God

Ne var ki, korku yüreksiz bir insanın nefreti, nefret de cesur bir insanın korkusu...

Marriage is not consist upon happiness, it consists upon accountability, before considering the happiness, think about the accountability

Hata yaptığı anda servetini hatta canını kaybedebilecek olmayan insanların fikirlerine güvenilmez çünkü malı, canı, sevdikleri tehlikede olmayan biri doğru düşünemez.

Rendekar yanılıyor: Düşünüyorum ama sadece ben var değilim. Düşündüğüm için asıl sizler varsınız; sizler ve içinde yaşadığınız dünya.

Life does not always stop on your happiness point, so don't rush.

Do not expect good harvest from bad plant.

Do not take a refuge to the close rotten branches during drowning attempt to reach to the solid ones even if they are far.

When the lion feels old and weak، he chooses loneliness.

Do not make a sudden decision in these three situations during anger, happiness and misery.

I attempted to be bad against bad people, but badness was unsuitable to my personality.

When the hands put together, they will resist everything.

The weapon is for defense, but the mind is for victory.

The bad ones don't mend easily, but the good will be ruined easily, so don’t let the good be ruined.

Simply open your heart to those people who are close to you, and opposite to those people who are far from you.

The cause of depression is not from yourself, it is the impact of your surrounding.

If you only think about money you will lose yourself and srroundings.

Make friendship but be aware foolish and traitor.

Listen to people but observe them when they reach to the same circumstances as you were in, know how do they act.

Ne var ki ben, kendimle ilgili bazı meseleleri hâlâ çözebilmiş değilim. Rendekâr düşünüyor olmasından varolduğu sonucunu çıkarıyor. Ben de düşünüyorum, dolayısıyla varım, ama kimim? ...Hangimiz düş ve hangimiz gerçek? Düşünüyorum, o halde ben varım. Düşünen bir adamı düşünüyorum ve onun, kendisinin düşündüğünü bildiğini düşlüyorum. Bu adam düşünüyor olmasından varolduğu sonucunu çıkarıyor. Ve ben, onun çıkarımının doğru olduğunu biliyorum. Çünkü o, benim düşüm. Varolduğunu böylece haklı olarak ileri süren bu adamın beni düşlediğini düşünüyorum. Öyleyse, gerçek olan biri beni düşlüyor. O gerçek, ben ise bir düş oluyorum.

For the believer, participating in ritual activity is a 're-enactment of profound truth,' that which makes one belong to a belief system drawing the believer and the community of believers near to God. Yet despite its central role, the essence of a religious belief cannot be grasped by simply observing ritual practice. Ritual can mark, identify and separate a community of believers, it can point to what is held most sacred in terms of rites and worship, but it can never quite capture faith, for faith transcends form and imagery. This is particularly true of Islam, where faith is presented a a gradual process from Islam (surrender) to iman (faith) to the final state of ihsan (doing good). Belief in God is a deeper state of awareness, of conviction and of humility, all of which ultimately lie beyond ritual.

- "Görüyor musun?" dedi, "Bilme tutkusu insanları nasıl bir sona sürüklüyor. Görmek, duymak, bilmek ve öğrenmek isteyen şu zavallı cerraha gösterilmeyen saygı, sadece karanlığı, soğuğu ve sessizliği algılayan ve hiçliği bilen bir cesede gösteriliyor. Onu katleden bu insanlar evlerine döndüklerinde belki de çocuklarına Kubelik'in acı sonunu ibretle anlatacaklar ve bilginin tehlikelerini birer birer sayacaklar".

...belki de, erkeğin kadını seçtiği bir cemiyet batarken, kadının erkeği seçtiği cemiyet refâha eriyordu. Bunun doğruluğunu ölçmek için, bedenî sâiklerine gem vuramayan paşayı seçen Padişahımız'ın memleketiyle, aynı paşayı seçmeyen basit kızın memleketini karşılaştırmak kâfiydi.

Evet! Kitleler baruttan sonra keşfedilen en ölümcül silâhtı. Onları artık krallar değil, halk avcıları kullanabilirdi. Çünkü kitleler dalkavukları severdi. Tek iken sefil, zavallı ve haksız, biraraya geldiklerinde ise şerefli, kuvvetli ve haklı oluyorlardı. Bu, on pezevengin biraraya gelince bir aziz etmeleri kadar akla havsalaya sığmaz bir şeydi.

The first butterfly sees the smoke from a flame rising in the distance and declares, “I know about love.” This butterfly is in the station of islam, because she uses her rational intellect to outwardly deduce from the smoke that she sees the presence of light. This realm of knowing is known as ilm al-yaqin, or the “knowledge of certainty.” The second butterfly actually sees the light and feels the heat from the flame and declares, “I know how love’s fire can burn.” This butterfly is in a station of iman, because she not only intellectually believes in the presence of light but she has directly experienced the flame. This realm of knowing is known as ayn al-yaqin, or the “eye of certainty.” The third butterfly flies directly into the flame, dissolving itself within the light. This butterfly is consumed by love and so she has no words to offer. It is in the station of ihsan, because she has disappeared and become entirely embraced by the light of what she loved. This realm of knowing is known as haqq al-yaqin, or the “truth of certainty.

Gücün kendisinin ölüm olduğunu da senden böylece öğrendim. Çünkü seni seyrettim. Ah! Keşke dünyayı da senin gibi seyredip, senin ona baktığın gibi bakabilseydim! Oysa ben ona bir güç malzemesi olarak bakıp onda kendi karanlığımı gördüm. Hayatım boyunca görebildiğim en iyi, en güzel şey sendin. Sana çok şeyler söylemek isterdim. Ama dakikalarım sayılı.

If you were without support make your efforts and struggles endless.

If you can’t make a change follow the changes.

Do not criticize a thing if you do not have enough information in it, otherwise you will be a criticizer.

If you lose the diamond, the stone will not replace it

Seek the divine from the devotions.

Sessizlik de bir perdedir. Sessizliği işitebilirsin. 'Es' bile bu perdeye kıyasla, 'ses'tir.

The deer is very simply and the beauty of nature acts, when suddenly falls under the attack of oppressors, then realizes that the nature is oppressive.

Do not simply pay attention to the life, because the nature consists on different colors, if you entered into the colors they will soak you in a color which it is not your color.

Do not oppress epoch because it will be too unjust.

If between a sea of gold and tranquility of the heart, I would choose the tranquility heart, because the tranquility of the heart worth all.

Oppression is the seed of power; you will plant it against yourself

Thank God with endless when puts you in the crisis because will tests you many examinations one of them is to identify your enemies and allies

When you fall into darkness do not spend all your energy and light rather than to remain in darkness,

If a blind has little bit of vision, will never seek for eyes.

Do not consider that all people are fool a few of them can be deceived but not all of them.

Maintain your dignity it could be the most powerful weapon against your enemy.

When your heart is broken in a place, do not go back because you will wound yourself.

The disaster of learning is that to let students to memorize a subject without seeing the thing practically and knowing what it is like.

Life is a garden if you don"t plant anything in it, it will erase your name.

Silence is from inner fullness

I walked over roads I’d never traveled before.” İhsan asked, “Okay, but why?” Suad only ever responded to Mümtaz: “For the very same reason I lived my life in the most absurd way, for the same reason I gallivanted, caroused, and finally married. To kill time. To live. To avoid rotting away!” He shrugged. “How should I know? I wanted to feel the extent of myself, that’s why! To fulfill the need to declare ‘I am’ to the void at each instant. Now do you understand why I want you to write this story? So that a shudder of alarm might travel up your spine!

Kendi payıma ben dünyayı rüyalarımla keşfetmeye çalıştım. Bu yeterince cesur olmadığımın bir göstergesi olabilir. Aynı hatayı senin de yapmana yol açmak istemiyorum. Sana izin veriyorum, git. Git ve benim göremediklerimi gör, benim dokunamadıklarıma dokun, sevemediklerimi sev ve hatta, bu babanın çekmeye cesaret edemediği acıları çek. Dünyadan ve onun bin bir halinden korkma.

Biliyorum ki, döktüğünüz kanı siz değil, yalılarda yaşayan ve şiir yazıp sizi hakir gören nazik adamlar içecektir. Kostantiniye'nin kibar insanları kanla beslenir, ama siz değil! Bu yüzden siz onlardan temizsiniz! Ancak kan görünce bayılan ve vahşetten nefret eden bu beyzadeler, sizleri daima ayak takımı olarak gördüler ve göreceklerdir. Onların ruhlarının ve vicdanlarının temiz olması için, bizzat sizler, ellerinizi çamura sokacaksınız. getirdiğiniz ganimetin neredeyse hepsi, bu kibar efendilerin kesesine girecektir. Ocağımızın kanunu odur ki, onların içmesi için sadece kan dökmeyecek, ayrıca şu koca Kostantiniye'nin sokaklarında dönüp sizin suratınıza bile bakmadıkları zaman onlara tahammül de edeceksiniz! Şairler mersiye, destan, gazel yazacak. Ne ile mi? Mürekkeple değil elbette! Kanla yazacaklar ve ünlerini ebediyete kadar sürdürecekler! Sizden istenen de bu: Kostantiniye'ye kan getirin!

Bu dünyada insanların korktuğu tek şey öğrenmekti. Acıyı, susuzluğu ve üzüntüyü öğrenmek onların uykularını kaçırıyor, bu yüzden daha rahat döşeklere, daha leziz yemeklere ve daha neşeli dostlara sığınıyorlardı. Dünyaya olan kayıtsızlıkları bazen o kerteye varıyordu ki, kendilerine altın ve gümüşten, zevk ve sefadan, lezzet ve şehvetten bir alem kurup, keder ve ızdırap fikirlerinin kafalarına girmesine izin vermiyorlardı. Oysa uzun ihsan efendi dünyanın şahidi olmanın gerçek bir ibadet olduğunu sık sık söylerdi. Her insan şu ya da bu şekilde dünyayı okumalıydı. Kuranın kendisi peygamberin dünyayı nasıl okuduğuna bir örnekti ve onun ardında giden herkes dünyayı onun gibi okuyup şehadetlerini yazmalı ve bunları başkalarına aktarmalıydı. Dünyaya şahit olmanın yolu ise maceranın kendisinden başka bir şey değildi. yaşanılanlar,görülenler ve öğrenilenler ne kadar acı olursa olsun, macera insanoğlu için büyük bir nimetti. Çünkü dünyadaki en büyük mutluluk, bu dünyanın şahidi olmaktı.

When you do a bad deed, if God did not forgive you, it might punishes you at the same time of conducting the bad deed, or it will take forty years, if during forty years you did not get the punishment, be sure will keep the punishment for you to the day of judgment.

In the name of God, with the help of God I liked to clarify little bit regarding those Ayahs in the beginning of some Swras in the holy Quran which they are 29 Swras, these Ayas are as follows: {الم ,Swra Al-Baqara, Al-Imran, Al- Ankabwt, Al-Rom, Lukman, Al-Sajda} {المص ,Swra Al-Aaraf} {الر ,Swra Younis, Hud, Yousif, Ibrahim, Al-Hijr} {الر, Swra Al- Raied} {کهیعص, Swra Maryam} {طه, Swra Taha} {طسم, Swra Al-Shuaraa, Al-Qasas} {،طس Swra Al-Naml} {یس, Swra Yasin} {ص Swra Sad} {حم, Swra Ghafir, Fwsilat,Al- Zakhraf, Al-Dwkhan, Al-Jathya, Al-Ahqaf} { حمعسق, Swra Shwra} { ق, Swra Qaf} { ن, Swra Al-Qalam} Dear brothers and sisters if these Ayahs are clarified they will take years. With the assistance of God I would clarify one of the clarifications the letters of the Arabic alphabetical Abjadyah are 28 letters 14 letters are brightness {النورانیة} and 14 letters are darkness {الظلمانیة} the brightness letters are: { ا ح ر س ص ط ع ق ك ل م ن ‌ه ي} the rest of letters are darkness the clarification of these Ayahs In most Swras the God says these Ayahs as oaths and endless sacred God refer to these letters saying these are the holy Quran these are the miracles of Quran , the holy Quran is the light and guidance in the holy Quran lightness is above darkness go and discover the Quran more than the three fourths 3/4 of Quran consist on brightness letters. These Ayahs are the key of supplication, if someone attained the key of God’s door, easily will get close to God’s throne. The letters of Arabic alphabetical Abjadyah as follows: أ ب ج د هـ و ز ح ط ي ك ل م ن س ع ف ص ق ر ش ت ث خ ذ ض ظ غ Clarified by Kamaran Ihsan Salih on 09/06/2027

Ey kör!Aç gözünü de düşlerden uyan.Simurg'u göremesen de bari küçük bir serçeyi gör.Kaf dağına varamasan bile hiç olmazsa evinden çıkıp kırlara açıl;böcekleri,kuşları,çiçekleri ve tepeleri seyret.Bırak dünyanın haritasını yapmayı !Daha hayattayken bir taşı bir taşın üstüne koy.Gülleri ve bübülleri göremeyip gün boyu evinde oturan adam Dünyanın kendisini hiç göremilir mi ?

Umar said: “One day when we were sitting with the Messenger of God there came unto us a man whose clothes were of exceeding whiteness and whose hair was of exceeding blackness, nor were there any signs of travel upon him, although none of us knew him. He sat down knee unto knee opposite the Prophet, upon whose thighs he placed the palms of his hands, saying: “O Muhammad, tell me what is the surrender (islam)’. The Messenger of God answered him saying: ‘The surrender is to testify that there is no god but God and that Muhammad is God’s Messenger, to perform the prayer, bestow the alms, fast Ramadan and make, if thou canst, the pilgrimage to the Holy House.’ He said: ‘Thou hast spoken truly,’ and we were amazed that having questioned him he should corroborate him. Then he said: ‘Tell me what is faith (iman).’ He answered: ‘To believe in God and His Angels and His Books and His Messengers and the Last Day, and to believe that no good or evil cometh but by His Providence.’ ‘Thou hast spoken truly,’ he said, and then: ‘Tell me what is excellence (ihsan).’ He answered: ‘To worship God as if thou sawest Him, for if thou seest Him not, yet seeth He thee.’ ‘Thou hast spoken truly,’ he said, and then: ‘Tell me of the Hour.’ He answered: ‘The questioned thereof knoweth no better than the questioner.’ He said: ‘Then tell me of its signs.’ He answered: ‘That the slave-girl shall give birth to her mistress; and that those who were but barefoot naked needy herdsmen shall build buildings ever higher and higher.’ Then the stranger went away, and I stayed a while after he had gone; and the Prophet said to me: ‘O ‘Umar, knowest thou the questioner, who he was?’ I said: ‘God and His Messenger know best.’ He said: ‘It was Gabriel. He came unto you to teach you your religion.