Hz Quotes

Biological neurons operate at a peak speed of about 200 Hz, a full seven orders of magnitude slower than a modern microprocessor (~ 2 GHz).

Modernlik diye bir şey yoktur. Biz kendi benliğimizden dolayı bizden evvelkileri geri zannediyoruz. Biz şimdi elektrikle aydınlanıyoruz diye gaz lambasıyla, mumla, yağ kandili ile aydınlananları geri zannediyoruz. Hz. Mevlana yağ kandiliyle aydınlanıyordu, sen elektirikle aydınlanıyorsun diye bir satır mesnevi mi yazabildin? Onun için bu modernlik denen şeyi ben kabul etmiyorum.

We, and the universe we live in, produce and operate in a sea of natural and unnatural electrical and magnetic fields. The earth, for example, pulses at about 10 Hz, like a small engine. Our bodies, as you may remember from chapter 1, are really electromagnetic machines. We simply can't move a muscle or produce a thought without an electrical impulse - and wherever there is electricity, a magnetic field is also produced, which is why we link the two together into one word: electromagnetic." Ann Louise Gittleman

Ruhi hastalıklarımızı anlayacak bir gönül hekimimiz olmalı.

...her günün seherine 'aşık pazarı' derler.

Elbet bizde biliriz lafi en inceden dokundurup icini acitmasini..Lakin kiyiliyoruz ama kiyamiyoruz sevdiklerimize iste...

Her birimiz Meryemiz. İçimizdeki İsa’yı doğuralım ki, orada yüce-âliyy âlemleri seyredelim. Hz. Mevlana

Aşk ülkesi herkesin kendi bildiğincedir. Aşkların milleti de devleti de yoktur.(hz.Mevlana)

Comrades in the struggle! The position of modern man is not merely lamentable; one might even say that there is no condition, because man hardly exists. Nothing exists to which one could point and say: 'There, that is Homo Zapiens.' HZ is simply the residual luminescence of a soul fallen asleep; it is a film about the shooting of another film, shown on a television in an empty house.

The trick with getting Windows 10 to work well on my 2011 Windows 7 laptop computer was to use a HDMI cable and plug it into a full High Definition (HD) 1920x1080 resolution computer monitor at 60Hz as the sole display.

Whether by coincidence or not, 7.83 Hz also happens to be a very powerful frequency used with brain-wave entrainment, as it is associated with low levels of alpha and the upper range of theta brain-wave states. It is this range of brain waves that allows us to get beyond the analytical mind and into the subconscious. Thus this frequency has also been associated with high levels of suggestibility, meditation, increased human growth hormone levels, and increased cerebral blood-flow levels.14

Sosyalist bir Kur'anî hareket olan Karmatîlikte Hz. Muhammed'in öğretisi, onun Ehlibeyt'inin tavrı üzere uygulamaya geçirilmiştir. Bununla birlikte, Karmatî sentez, Eski Yunan felsefesine de yer vermiştir. Şu hale göre Karmatîliğin düşünce dünyasında şu üç unsurun yer aldığını söyleyebiliriz: Kur'an vahyi, Hz. Muhammed öğretisi, Yunan felsefesi.

İnsanlık hayatında birkaç bin senelik geçmişin hiçbir büyük önemi yoktur. Kim ister ve dilerse, karanlıktan aydınlığa, Kur'an nuruna dönebilir, mükafatını da görür.

Prove To The Whole World That Nothing Deserves And Smile.

The Worst Part In Your Story Is The Presence Of A Heart Breaker.

The First Time Is Always The Best Try.

İnanmak ve sevmek, inandığın ve sevdiğin şey olmaktır.

Kalbin emrine girmiş bir akılla elde edilmiş ilmin ihtiyacı içindeyiz.

Şeriatsız tarikat batıldır, tarikatsız şeriat da atıldır.

Alevi inanç sisteminde ve sosyal yapısında kadınlara hemen her yerde rastlarsınız . Alevilikte kadınların alınmadığı, yok sayıldığı bir alan yoktur. Buna Alevilik inancında büyük değer atfedilen Kırklar Meclisi de dahil. Hz. Muhammed'in ancak tüm sıfatlarından soyunup sıradan bir insan olarak girebildiği Kırklar Meclisi'ni oluşturan 40 kişiden 17'si kadındır. Bu, kadınların her yerde ve kadın erkek ayrımı gözetmeden yan yana olması açısından çok önemlidir.

There are numerous brain rhythms, from approximately 0.02 to 600 cycles per second (Hz), covering more than four order of temporal magnitude. Many of these discrete brain rhythms have been known for decades, but it was only recently recognized that these oscillation bands form a geometric progression on a linear frequency scale or a linear progression on a natural logarithmic scale. leading to a natural separation of at least ten frequency bands. The neighbouring bands have a roughly constant ratio of e = 2,718 - the base for the natural logarithm. Because of this non-integer relationship among the various brain rhythms, the different frequencies can never perfectly entrain each other. Instead, the interference they produce gives rise to metastability, a perpetual fluctuation between unstable and transiently stable states, like waves in the ocean. The constantly interfering network rhythms can never settle to a stable attractor, using the parlance of nonlinear dynamics. This explains the ever-changing landscape of the EEG.

Hz. Musâ'nın Hal Tercümesi -Mısır kıptileri dilinde mu (su) ve şâ da (ağaç) demektir. Bu iki kelime toparlanarak önce Muşâ, sonra Musâ olmuştur. -Amcası Kârun, kardeşi Hz. Hârun. -40 yaşına kadar Mısır'da Firavn'ın evlatlığı olarak yaşamıştır. Mısır'dan kaçmış ve Medyen'e gelerek Hz. Şuayb'a damat olmuş ve 8-10 sene orada kalmıştır. Elli yaşında Mısır'a dönerken peygamberlikle görevlendirilmiş ve seksen yaşına kadar Mısır'da otuz sene kalıp küfrle mücadele etmiştir. Seksen yaşında İsrailoğullarıyla beraber Mısır'dan göçmüş ve Tih sahrasında kırk sene dolaşmıştır. -Küçükken ağzına ateş aldığı için kekemeydi. -Çobanlıkla geçinirdi. -Kendisine ilk kitap verilendi. -Kitap verildiği için ilk Resul (Elçi)ydi. -Hazreti Allah ile konuşmak şerefine nail oldu. Bundan dolayı kendisine Kelîmullah denir.

Hz. Yuşâ (A.S.) öğrenmek istedi: "Seninle ilk tanıştığımız zaman, burasına bir yerden bahsetmiştin. Orası neresidir?" Adam düşündü. Hz. Yuşâ (A.S.) sorduğuna pişman oldu. Teklif etti: "Eğer yaranı, sıla hasretini deşeceksem, sus." "Hayır. O yara kabuk bağladı artık. Sana nasıl anlatacağımı düşünüyordum." "İyi öyleyse." Adam şöyle başladı: "Önümüzdeki vadi içinde akan Erden Nehridir değil mi?" "Evet." "Güneydeki Lût Denizine dökülür." "Öyle." "Nehir kuzeyde Taberiye gölünden su alır." "Doğru." "O halde Erden nehri, bu iki deniz arasında akan bir boğazdır." "Belki." "Ey Yuşâ! Yurdunun sınırı Toroslara dayanıyor. Diyelim ki onu aştın. Hep kuzeybatıya doğru git. Birçok dağlar ve ovalar, dereler, nehirler geç. Nihayet bir gün şu vadinin daha derin ve genişine ulaşacaksın. Kuzey ile güneyinde de Taberiye gölü ile Lût denizinden büyüğü var. Bunun doğusunda, kuzey denizine yakın tepe benim bir zaman yurdumdu. Orasına Dev Dağı derdim. Şurada oturduğumuz gibi oturur, engin güzellikleri seyrederdim. Hile, fesat, kötülük yoktu. İnsanlardan uzaktım. Mavi ile yeşil dostlarımdı sadece. Huzurumu bulmuştum. Ama olan oldu nihayet. İçimdeki sese uydum. Kaya gibi koptum dağımdan. Şükür ki küçük bir örneğiyle avunuyorum." Adamın anlatttığı yer İstanbul Boğazı'ydı. Kuzeyde Karadeniz, güneyde Marmara vardı. Boğaz, Erden vadisi gibiydi. Karadeniz Lût denizi yerine geçerdi. Marmara da Taberiye gölü yerine. Adamın Dev Dağı dediği tepe, Boğazın Anadolu kıyısında Karadeniz yakınındaydı. . . . Hz. Yuşâ (A.S.) tekrar tenhaya çekildi. İlhamları gibi oldu. O yıl vefat etti. İsrailoğullarını onu nereye gömeceklerini pek düşündürmedi. Mademki Efrayim Dağlığı'nda Gaaş Dağı'nın Timatsarah Tepesi'ni pek seviyordu, oraya defnettiler. Bu olay üzerinden üç bin seneye yakın zaman geçti. İstanbul Boğazı'nın doğu kıyısında Karadeniz'e yakın bir tepe var. Adı Yuşâ Tepesi'dir. Karşısında da Telli Baba var. Nasıl ki bir zamanlar Anadolu Hisarı ile Rumeli Hisarı Boğaz'ın emniyetini madde bakımından sağlamış ve sağlıyorlarsa, bu iki tepede yatanların da Boğaz'ın emniyetini mânen sağladıkları, ebediyen Müslümanlara kalacağı anlatılır. Telli baba kimdir. Onun Fatih Sultan Mehmet ordusunda bir asker olduğu, erdiği ve tel çekerken şehit düştüğü rivayeti yaygındır. Ya Yuşâ Tepesi'ndeki, acaba Hz. Yuşâ (A.S.) mıdır? Yoksa başka bu adda bir veli midir? Çeşitli söylentiler anlatılır. Umumi fikir onun Hz. Yuşâ (A.S.) olduğu merkezindedir. Eskiden adı Dev Dağı olan o yerde savaşırken, gövdesi ikiye ayrıldığı halde, tepenin en üstüne çıkmış ve ruhunu teslim etmiştir. Ona onyedi metre boyunda, dört metre eninde bir mezar yapılmıştır. Baş ve ucunda iki küçük taş vardır. Elbet Hz. Yuşâ (A.S.) bu kadar büyük değildi. Mezarının geniş ve uzun tutulması, rütbesinin enginliğindendir. Yuşâ Tepesi'ni asırlık kavaklar süsler. Doğrusunu şüphesiz ancak Hazreti Allah (C.C.) bilir.

Islam Tarihi - Mekke Devri (Asim Koksal) - Your Highlight on Location 91-92 | Added on Tuesday, April 1, 2014 11:10:26 PM Peygamberimiz (a.s.); Hz. Hatice'den ilk doğan oğlu Hz. Kasım'dan dolayı (Ebu'l-Kasım=Kasım'ın Babası) diye künyelenmişti.

Tarihin hiçbir döneminde ve İslam dünyasının hiçbir yerinde Şiî-İmailî-Karmatî zümrelerin mabedlerden kendi imamları dışındakilere, özellikle Ali dışındaki halifelere alenen sövüp saydıkları, lanet okudukları görüşmemiştir. Sevmemişlerse sevmemişlerdir, öfke ve hakaretlerini kendi aralarında ifade ettikleri olmuştur. Öbür tarafa bakalım: Emevî saltanatının 70 yıl boyunca Hz. Ali ve evladına İslam'ın mabedinden resmen ve bir din emri gibi lanet okutulup cemaate amin çektirildiğinde hiçkimsenin en küçük bir tereddüdü yoktur. Bu lanetli davranışı, bir Emevî olduğu halde vicdanına sığdıramayarak durduran Ömer bin Abdülaziz'in Sünnete muhalefetle suçlandığından da kimsenin kuşkusu yoktur. Bu insanlık ve iman dışı uygulama ortada dururken, çoğu iftira ve rivayetlerine dayanan iddiaları ele alarak 'Şiî-İsmailî çevreler, kendi imamlar dışındakilere sövüp sayıyor' diye yaygara koparmak, suçluların telaşından başka ne olabilir? Emevî despotizminin, Peygamber evladını katletmek dahil, tüm uygulamalarını 'içtihat hatası' gibi şeytanî bir söylemle geçiştirenler, o zulümlere karşı çıkışların rüyalarını bile suç ve terör ilan edebilmektedirler.

Şah İsmail'den söz açılınca Hanzade hanım çehresine çöken bir tebessümle: - Şahın Taçlı hanım adında genç ve güzel bir karısı varmış,diye söze başladı.- Bu genç kadın, beni şahın huzuruna çıkardı. Şah İsmail'in "Sünnileri öldürüp, derilerini samanla doldurduğu'' şeklinde rivayetler işitmiştim. Bu yüzden suratsız bir adamla karşılaşacağımı zannediyordum. Ama tahtta oturan yirmi dört yirmi beş yaşlarında, yakışıklı bir yiğitti. Sakal bırakmamış.Sadece uzun ince bıyıklan vardı. Şahin burunlu, iri gözlüydü. Azerice konuştu. Söylediklerinin hepsini anladım. Şia imamları Hz. Fatıma soyundan geldikleri için kadınlara aşırı saygı duyarlarmış. Yolda da buna defalarca şahit oldum. -Ama daha önceleri bizlerde de hanımlara karşı saygı vardı,- dedi Babür. - Semerkand'da Bibi Hanım adına medrese kurulmuş. Onun karşısında Saray Mülk Hanım medresesi var. Şah-ı Zinde'deki Şadı Mülk Hanım makrebesi ise dillere destan.

Bir gün Süleyman Peygamber bir karıncaya bir yıllık yiyeceğinin miktarını sorar. Karınca da, “Bir buğday tanesi yerim” diye cevap verir. Cevabın doğru olup olmadığım kontrol etmek isteyen Süleyman Peygamber karıncayı bir şişeye koyar. Yanına da bir buğday tanesi koyarak hava alacak şekilde şişeyi kapatır. Ondan sonra da bir yıl bekler. Müddeti dolunca şişeyi açtığında bir de bakar ki karınca buğday tanesinin yarısını yemiş, yarısını da bırakmıştır. Kendi kendine meraklanır. Acaba neden yemedi? Bunun üzerine Hz. Süleyman karıncaya buğday tanesini tamamen neden yemediğini sorar. Karınca da, “Daha önce benim yiyeceğimi Yüce Allah verirdi. Ben de O’na güvenerek bir buğday tanesini tamam olarak yerdim. Çünkü O beni asla unutmaz ve ihmal etmezdi. Fakat bu işi sen üzerine alınca doğrusu nihayet bu âciz bir insandır diye sana pek güvenemedim. Belki beni unutup yiyeceğimi ihmal edebilirsin diye düşündüm. O yüzden de bir yıllık yiyeceğimin yarısını yiyerek, diğer yarısını da ertesi yıla bıraktım...” der.

Hz. Peygamber buyurmuştur ki; "Her kim, sırrını gizlerse muradına çabuk erişir.

Humans with perfect reception can hear frequencies between 20 wave cycles per second, or 20 Hz, at the low end to 20,000 Hz at the high end. The lowest note on a typical piano is 27.5 Hz, and the highest is about 4,186 Hz. Nonhuman animals have evolved different ranges of hearing, the widest

Önemli şiirleri anlatın ki, onlar ahlakın güzelliğine delalet eder.

Zaten zeki insanlar kurnaz olmaz, kurnazlar da zeki. Bu iki kavram arasında kesin bir zıtlık vardır. Einstein da kurnaz değildir, Mevlana da, Nietzsche de, Hz. İsa da. Herhangi bir sokak kurnazı, bu büyük insanları iki dakikada kandırmayı başarabilir. Çünkü hem küçük hesaplara akılları ermez onların, hem de insanlıkla ilgili yüksek düşünceleri bu derece alçalmayı kavrayamaz.

Hatırlayın: Peygamberlere vahiyler hep dağlarda geldi. Musa On Emri Dağda aldı. İbrahim Peygamber de Hz.Muhammed de Tanrı ile ilk görüşmesini dağda yaptı. Neden? Doğunun mistik kişilikleri hep dağlarda yaşadılar ve yaşamaya devam ediyorlar.Neden? Gençler cevap bekler ifadeyle baktılar hocalarına. ‘’Deniz seviyesinden yükseldikçe havadaki oksijen miktarı azalır. Bu da kandaki karbondioksit seviyesini arttırır. Bunun doğal sonucu olarak damarlar, özellikle beyni besleyen damarlar genişler ve beyin daha fazla oksijen alır. Böyle bir yükseklikte uzun süre kalmak beynin sezgisel gücünü arttırdığı gibi algılama kapasitesini de arttırır. İşte bu yüzden dostlarım, bize yüksek bir yerde büyük bir arazi lazım, iklimin de ılıman olması gerek. Toros Dağları bunun için uygun olur.

Camideki cemaatin hepsi din ulularıdır. Hz. Muhammed ise mihrapta oturmaktadır. Evliya Çelebi bu cemaate müezzinlik yapar. Namaz bitince Ebi Vakkas, Evliye Çelebi’ye tevhit sonrasında hemen kalkıp Hz. Muhammed’in mübarek elini öpüp ‘’Şefaat ya Resulallah’’ demesini öğütler. Çok heyecanlanan Evliya Çelebi’yi Ebi Vakkas oğlu Sa’d elinden tutarak Hz.Muhammed’in yanına götürür ve : -Sadık aşıkın ve ümmetinden Evliya kulun şefaatini diler, diye söylenince daha da heyecanlanan Evliya Çelebi, Hz.Muhammed’in elini öperken ‘’Şefaat ya Resulallah’’ diyeceği yerde ‘’Seyahat ya Resulallah’’ der. Hazreti Peygamber gülümseyerek : -Allah’ım şefaati , seyahati ve ziyareti sağlık ve esenlikle kolaylaştırır, diye dua ettikten sonra el-Fatiha der. Bütün cemaat Fatiha suresini okuyarak amin der.

Seyyah-ı alem nedim-i beni-adem Evliya Çelebi, XVII yüzyılda, üç kıtada, yedi iklimde,on sekiz padişahlıkta, yaklaşık yirmi beş milyon kilometrekarelik bir coğrafyada dolaşarak yazdığı Seyahatname’yi dünya kültürüne miras bırakıp son yolculuğuna çıktı. Sessiz sedasız… Bir de dileğimiz var… Gördüğü rüyada şefaat dileyecekken seyahat isteyen ve dünyayı dolaşan Evliya Çelebi’nin ebedi hayata giden bu son yolcuğunda çok sevdiği Peygamberimiz Hz.Muhammed’in şefaatine nail olması… Evliya kuluna şefaat ya Resullallah.

Definenin bulunuşunu ve Bursa adının verilişini şöyle anlatıyor Evliya Çelebi… Kimi bulunursa kimi bulunmazsa derler. Derhal devlere buyurup, o defineyi bulup, şehri baştan sona adını Bulursa koyarlarla. Bursa, Bulursa’dan bozulmadır. Daha sonra Hz. Süleyman Bursa’nın batısına yakın Edincik adında büyük bir şehir kurup Belkıs’a taht merkezi eder. Hala büyük köşkleri, yüksek kemeleri Edincik şehrinde açık seçik bellidir.

Yıllar önce gördüğü rüyada Hz.Muhammed’den şefaat dileyecekken yanlışlıkla seyahat isteyen ve böylece seyyah-ı alem olan Evliya Çelebi Peygamber’in huzurundadır… Uzun gezilerin ardından artık şefaat dilemenin zamanı gelmiştir. Bu kez dili sürçmeyecektir… Büyük kalemini çıkarır ve duvara tek bir satır yazı yazar : Şefaat ya Muhammed Evliya’ya…

Özellikle Orta Asyalı kadın şamanlar kamlığa başlamadan kendi ruhlarını çağırırken, önce Hz.Peygamber’den, Hz.Süleyman’dan, Hz.Eyüp’ten ve diğer Müslüman evliyalardan yardım isterler.

Dâvud İbranice'de (David), (Sevgilim) demektir. Babası Süleyman, Allah'a hep böyle dua etmesi için bu adı koymuştur.

70 yıllık hayatı şu safhalara bölünebilir: 13 yaşına kadar çoban. 20 yaşına kadar Tâlut ordusunda hizmet. 27 seneye kadar Tâlut'la mücadele. 30 üç sene kendi kabilesini derleyip toplaması, 30 yaşında peygamber ve hükümdar olması. 37 yaşına kadar diğer onbir İsrailoğlu kabilesini emrine almaya uğraşması ve devleti kurması. 70 yaşına kadar kırk sene peygamberlik ve hükümdarlık yapması.

Hz. Dâvud (a.s.)a İhsan Buyurulan Vasıflardan Bazıları Şunlardır: -Tevrat'tan sonra nazil olan ikinci kitap Zebur'u tebliğe memur edilmiştir. -Kendisine peygamber evlat ihsan edilmişti. -İbadette dağlar ve kuşlar ona râm idiler. -İlahi vahyle zırh yapma sanatını ve demiri yumuşatmayı öğrenmiştir. -Mizmar (Zebur'daki ilahileri okurken kullandığı musiki aleti) çalardı. -Mescid-i Aksa (en uzak mescid)'nın inşasını başlatandı. -Çocukken çobanlık etti, sonra demircilikle geçindi, hükümdarlığı karşılığı maaş almadı. -O zamana kadar yaratılanların sesi en güzel olanıydı. -Bir gün yer, bir gün oruç tutardı. -Gecenin üçte ikisini ibadete ayırırdı.

Korkarım ki sonu Tâlut gibi tövbe ateşiyle kararmasın. Azapların en büyüğü tövbenin kabul edilip edilmeyişini bilmemektir çünkü. Bu ateş, günahkar yüreğe düştüğü anda, daha yeryüzündeyken cehennem ateşinin bin beteriyle kavurur, yakar. Dayanmak mümkün değildir.

Kârun. Hazreti Allah (C.C.) onu Kur'an'da uzun uzun buyurmuştur. Alabildiğine servet sahibi olanlara ne ibretli bir derstir. Hayatı yalnız zengin olma, şımarma emretme, çalım satma, gurur sahnesi sayanlar, akibetlerini bu adamda görebilirler. O en bilgindi. Madeni altın yapardı. Hazinelerinin anahtarlarını kırktan fazla katır taşıyamazdı. Lakin içten gelen kulluk olmadıktan, zekat vermekten çekindikten sonra neye yarardı bunlar. İlim, su yüzüne yazılmış kadar dağılıverirdi. Servet taşlaşırdı. Nitekim öyle oldu. Kârun, övündüğü herşeyiyle beraber yerin yedi kat dibine, cehennemine gömüldü. Bir de yine Kârun'a benzer, pek ibretlenecek ikinci bir adam var. Bel'am. Basur oğlu Bel'am. Bel'am bir avuç servet uğruna, onu kışkırtanlar tarafından Hz. Musa (A.S.)a beddua etmekten, iftirada bulunmaktan çekinmedi. Hz. Allah (C.C.) onun dilini ağzından dışarıya sarkıttı. Soluya soluya dolaşmaya mahkum etti. Bundan mütenebbih olmadı Bel'am, sapıklara kaçtı. Onların vaadettikleri servetlere imrendi. Hz. Yuşâ (A.S.)ın ordusuna beddua etmeye söz verdi. Lakin dili dolaştı, sapıklara yaptı bedduayı. Ve yine o dili göbeğine kadar uzadı. Soluya soluya sürünmesi arttı. İlk görünüşte Bel'am'ın başına gelenler basit sanılır. Hayır. O, lanete uğramış yahudilerin örneğinin ta kendisidir. Hz. Allah (C.C.) onlara az mı lütuflarda bulunmuştu! Bunları hep şerde kullandılar. Üç bin yıldan beri her biri birer Basur oğlu Bel'am'dılar. Yeryüzünde dilleri, yani fitne ve fesatları göbeklerine kadar sarka sarka, avare avare dolaşmakta ve solumaktadırlar. Basur oğlu Bel'am'ın iğrenç, insanlığın yüz karası bir itiyadı daha vardı. Kaçıp sığındığı sapıklar içinde pek cüce kaldığından evlenecek kadın bulamadı. Hayvanlaşarak, eşeğiyle düşüp kalktı. Bunu, Yahudi büyüklerinin emirleriyle karşılaştırınca, dehşet içinde kalırız ve tüylerimiz diken diken olur. Yahudilere şu emir verilmişti ve tatbik etmektedirler hala: "İnsanlar Yahudilerin binilecek eşekleridir, onlardan dilediğiniz gibi faydalanın." Yahudiler bu emre hep uydular. Yeryüzüne dağıldılar, süründüler ama madde dünyasını ellerinde tutarak, insanlara o hayvan muamelesini yaptılar. Öyle bir gözle baktılar. Hayvanlaşarak, Allah'a yapılacak kulluğun iffetini yırtmaya çalıştılar. Şimdiki Allahsızlar, putperestler, bozulan semavî dinler hep bunların namus hırsızlıklarının eseridir.

Hz. Musa (A.S.) Tur-ı Sina dağında ilk olarak Tevrat'ın önemli, kısa emirlerini tebelluğ etti. Bunlara On Emir (Evamiri Aşere) dendi. Şunlardı: 1. Allah birdir, ortağı, eşi, benzeri yoktur. 2. Putlara tapılmaz. 3. Allah'ın adı boş yere anılmaz. Yemin edilmez, yalan söylenmez. 4. Altı gün çalışılır, yedinci gün dinlenilir. 5. Ana ve babaya saygı gösteririlir, itaat edilir. 6. Adam öldürülmez. 7. Zina yapılmaz. 8. Hırsızlık yasaktır. 9. Yalan şehadet olmaz. 10. Başkasının malına tamah yoktur. Haram yenmez.

The DopplerEffect occurs when either the source of a wave or the observer of a wave (or both) are moving. When a source of a wave is moving towards you, the apparent frequency of the wave you detect is higher than that emitted. For instance, if a car approaches you while playing a note at 500 Hz, the sound you hear will be slightly higher. The opposite occurs (the frequency observed is lower than emitted) for a receding wave or if the observer moves away from the source. It’s important to note that the speed of the wave does not change –it’s traveling through the same medium so the speed is the same. Due to the relative motion between the source and the observer the frequency changes, but not the speed of the wave. Note that while the effect is similar for light and electromagnetic waves the formulas are not exactly the same as for sound.

Signals that have a frequency greater than 20,000 Hz (or 20 kHz) are radio frequency or RF signals. [T5C06

The AM broadcast band extends from 535 to 1700 kHz and the FM broadcast band covers 88 to 108 MHz. Frequency bands used by amateurs are called amateur bands or ham bands.

MSI Modern 14 B5M Laptop Review The MSI Modern 14 B5M Laptop is an excellent choice for any gamer. The laptop has an impressive Intel Core i7 processor and 16 GB of RAM which means it can run most current games on high settings. The resolution is also higher than most laptops, which allows for a crisp, high-quality image. Other features include a 10-point touchscreen, a fingerprint scanner, and a backlit keyboard. 1. What does the MSI Modern 14 B5M have to offer? The MSI Modern 14 B5M is a great laptop for those that want to play video games. It has an Intel Core i7 processor and a Nvidia GeForce GTX 1050 Ti graphics card. It also has 8 GB of RAM and a 256 GB SSD. It has a 15.6" 1080p display with a 144 Hz refresh rate. This laptop also has a backlit keyboard, which is perfect for typing in dark rooms. If you're looking for a laptop that can play video games, the MSI Modern 14 B5M is a great choice. 2. What are the specs of the MSI Modern 14 B5M? The MSI Modern 14 B5M is a powerful laptop with a very sleek design. It is equipped with a 2.6 GHz Intel Core i7-4700HQ quad-core processor and a dedicated NVIDIA GeForce GTX 745M graphics card. The MSI Modern 14 B5M also has a 256 GB SSD and a 1 TB HDD. It has a 14.0-inch screen and a resolution of 1920 x 1080 pixels. The battery life is up to 8 hours. 3. How does the MSI Modern 14 B5M run games? The MSI Modern 14 B5M Laptop is a great gaming laptop. It has a quad core Intel Core i7 processor and it can run games at 1080p. It also has a NVIDIA GeForce GTX 1050 graphics card. This means that the MSI Modern 14 B5M is a great laptop for playing games. It also has a battery life of up to 9 hours and 16 minutes. The price is a little high, but you are getting a lot of value for your money. 4. Conclusion. MSI is a very popular brand and they offer a wide variety of laptops. They have a wide range of laptops from business class to gaming. This laptop is a great choice for someone who is looking for a laptop that is powerful but still affordable. This laptop is also a good choice for someone who is looking for a laptop that is powerful but still affordable.

MSI Modern 14 B5M Laptop Review The MSI Modern 14 B5M Laptop is an excellent choice for any gamer. The laptop has an impressive Intel Core i7 processor and 16 GB of RAM which means it can run most current games on high settings. The resolution is also higher than most laptops, which allows for a crisp, high-quality image. Other features include a 10-point touchscreen, a fingerprint scanner, and a backlit keyboard. 1. What does the MSI Modern 14 B5M have to offer? The MSI Modern 14 B5M is a great laptop for those that want to play video games. It has an Intel Core i7 processor and a Nvidia GeForce GTX 1050 Ti graphics card. It also has 8 GB of RAM and a 256 GB SSD. It has a 15.6" 1080p display with a 144 Hz refresh rate. This laptop also has a backlit keyboard, which is perfect for typing in dark rooms. If you're looking for a laptop that can play video games, the MSI Modern 14 B5M is a great choice. 2. What are the specs of the MSI Modern 14 B5M? The MSI Modern 14 B5M is a powerful laptop with a very sleek design. It is equipped with a 2.6 GHz Intel Core i7-4700HQ quad-core processor and a dedicated NVIDIA GeForce GTX 745M graphics card. The MSI Modern 14 B5M also has a 256 GB SSD and a 1 TB HDD. It has a 14.0-inch screen and a resolution of 1920 x 1080 pixels. The battery life is up to 8 hours. 3. How does the MSI Modern 14 B5M run games? The MSI Modern 14 B5M Laptop is a great gaming laptop. It has a quad core Intel Core i7 processor and it can run games at 1080p. It also has a NVIDIA GeForce GTX 1050 graphics card. This means that the MSI Modern 14 B5M is a great laptop for playing games. It also has a battery life of up to 9 hours and 16 minutes. The price is a little high, but you are getting a lot of value for your money. 4. Conclusion. MSI is a very popular brand and they offer a wide variety of laptops. They have a wide range of laptops from business class to gaming. This laptop is a great choice for someone who is looking for a laptop that is powerful but still affordable. This laptop is also a good choice for someone who is looking for a laptop that is powerful but still affordable. Read More - anygadgetreview.com

an algebraic expression. [GEOLOGY] denoting the uppermost soil horizon, especially the topsoil. the human blood type (in the ABO system) containing the A antigen and lacking the B. (with numeral) denoting a series of international standard paper sizes each twice the area of the next, as A0, A1, A2, A3, A4, etc., A4 being 210 × 297 mm. 2 a shape like that of a capital A: [in combination] an A-shape. 3 [MUSIC] the sixth note of the diatonic scale of C major. The A above middle C is usually used as the basis for tuning and in modern music has a standard frequency of 440 Hz. a key based on a scale with A as its keynote.

Alevilik komünistliğe evrildiği vakit, devletin elektriğinin kaç vat olduğunu köyün erkekleri cinsel organlarında test ettiklerinde, ben ve biz hala "Kürdüz lan" demiyorduk. Önce Alevi, sonra komünisttik. Lenin neyse, Hz. Ali oydu bizim için. Bu çatal dilli kılıcın, komprador ağa sistemini, emperyalizmi er gec parçalayıp, ezilenlerin iktidarını kuracağını epey düşledik.

natural frequency pulsation of 7.83 Hz. You can think of the Schumann resonance as the Earth’s heartbeat. The ancient Indian rishis referred to this as OM, or the incarnation of pure sound.

The Himalayan Sonneteer Anybody can be extraordinary, If they are born into privilege. But only the ones with no background, Can exude the impossible radiance. Some lights are far too bright, For an amateur species to see. Just like we can't hear above 20 kHz, Humanity fails to fathom impossibility. That's why they idolize artificial lights, Because the sun is beyond comprehension. If they ever stare straight at the sun, They'll go blind for sure, there is no question. So they celebrate little hills with skin-deep charisma, While it takes the world centuries to fathom the Himalayas.

Frequency range: 26–45 Hz Cost: $999

Frequency range: 30–45 Hz Cost: $499

Progressive Training Plan I recommend progressively phasing in the following elements to increase the difficulty of your workout. As your body adapts and grows stronger, you can continue to challenge yourself with these methods. 1. Extend the time of each exercise. 2.  Reduce the rest period between exercises. 3. Increase the number of sets per exercise. 4. Perform exercise statically (standing still) then dynamically (moving). 5. Add more challenging exercises. 6.  Increase the frequency (Hz). 7.  Incorporate unilateral exercises (perform exercise on one leg). 8. Incorporate holding increasing amounts of additional weight.

In fact, while ultrasound travels less far than normal sound, infrasound travels farther. An infrasonic signal with a frequency below 1 cycle per second—1 Hz—can travel all the way around the planet.

Sound is an example of energy waves at the lower end of what’s called the electromagnetic spectrum, vibrating around 10-20000 Hz.

Bir de, 1938'de Sivas Halkevinde bir konferans veren Kültür Direktörü Cemal Gültekin, 2. Türk Tarih Kongresinde "Tahsin Ömer" Bey adlı birinin bir tebliğ okuduğundan bahseder. Bu herhalde Mayatepek'tir. Ancak konferansçının Tahsin Beye atfen naklettiği Maya kelimelerinin çoğunun uydurma olabileceği şüphesi uyanıyor insanda. 1 Eylül 1937 tarihinde Bükreş'te toplanan 17. Milletlerarası Antropoloji ve Prehistuar Kongresinde, Türk Tarih Kurumu Başkanı H. R. Tankut "Maya alfabesi ve Mayaların Türk Menşei" adlı bir tebliğ okumuş, ilim çevrelerinin ciddiye almadıkları albay Churchward'ın hipnotizmacılar yoluyla öğrendiğini iddia ettiği Pasifikte batmış Mu kıtasının hayali alfabesini Mayaca ve Türkçe'nin mukayesesi için kullanması bir talihsizlik olmuştur. Atatürk'ün beklediği herhalde bu çeşit tebliğler değildi. Aynı abartma, Türk Dil Kurumunun başına geçen Agop Dilaçar adlı Ermeni kökenli vatandaşın yönetimiyle Türkçe'de yapılıyor, dilimiz de kargaşaya geliyordu. Bir ara, Babil kulesinin yükselişini durdurmak isteyen Babilonyalıların tanrısının işçilerin dillerini birbirine anlaşılmaz hale sokması gibi, Türklerin de bir nesli diğerini anlayamaz hale gelmişti. Bu saçmalıklara tepki sert, hatta aşırı derecede oldu. 1950'lerin ve '60'ların Türk tarihçileri, gerçek payı olan bazı göç kollarını da silip atmış, mesela Sümer'lerin, Etrüsk'lerin ve Çu'ların Türklerle bağlantısını şüpheyle karşılayıp derslerinde ve eserlerinde onlardan hiç söz etmez olmuşlardı. Kökenimizin soy/ırk bağlantısı da bundan nasibini aldı. Zaten Batılı antropologlar meseleyi çıkmaza sokmuşlardı. Büyük çoğunluğu bizi "Sarı ırk/Mongoloyid" grubuna sokarken, daha yeni antropologlar (Topinard, Pittard, Legendre, Montandon, Dixon gibi) bizi "Beyaz/Alpin" ırktan sayıyorlardı. Türkiye'de o günlerde antropolog pek olmadığından bu konuya el atanlar da az oluyordu. Meydan tarihçilere ve gazetecilere kalıyordu. Bir de Atatürk'e: o, Türklerin yuvarlak kafataslı, sarışınca ve Beyaz ırktan olduklarına inanmıştı (isviçreli Pittard'ın araştırmalarını yakından takip ediyordu). Elinde antropometrik pergel, Çankaya'ya gelenlerin kafatasını mutlaka ölçüyorduk. Okul tarih kitapları da hep buna göre yazılmıştı (ben de o devirde okudum). Atatürk'ün evlatlığı (1960'ların Prof. Dr. Afet inanı), isviçre'de doktora yaparken, müracaatı üzerine Sağlık Bakanlığı Anadolu'da 64.000 kadın, sonra da erkekler üzerinde tam ölçümler almış, özellikler aydınlığa kavuşmuştur. Dincilere gelince, onlar da bir "Yafes" teorisi tutturmuşlardı. Hz. Nuh'un oğlu Yafes'in hangi ırktan olduğunu pek söylemiyorlardı ama, Ham siyahi, Sam (Arap) siyahımsı olduğuna göre Yafes'in de Beyaz olması gerekiyordu (etraflarına baksalar bunun zaten aşikar olduğunu görürlerdi). Peki, Çinlilerin atası kimdi diye ayrıca merak edip durmuşumdur. Ya Kızılderililerin? Derken ünlü bir tarihçimiz çıktı. Merhum yazar, Türklerin "Aryen" (Ari) ırktan ve Hint-Avrupa dili konuşan Cermenlerle aynı sarışın-mavi gözlü soydan geldiklerini ispata çalışan iki ciltlik bir eser yayınladı. O yıllarda Hitler'in "Aryen'lerinin "üstün ırk" iddiaları yaygındı; üstelik Atatürk de sarışın-mavi gözlüydü. Böylece, kendi alanında ciddi ve değerli bir tarihçi olan bu zat gibi, pek çok kişi, şu veya bu sebepten, ihtisasları olmayan alanlara karışmış ve konuyu arap saçına çevirmişlerdir, işte bu karışık durum yüzünden, gerçekler biraz olsun aydınlatılmaz ve parçalar yerli yerine oturtulmazsa, ne oldukları anlaşılamayan Türklerin Kızılderililerle ilişkisi nasıl anlaşılabilir?

If a mouse rustles, a dog barks, or a tree falls in a forest, it produces waves of pressure that radiate outward. As these waves travel, the air molecules in their path repeatedly bunch up and spread out. These movements, which occur in the same direction as the wave’s line of travel, are what we call sound. The number of times the molecules compress and disperse in a second determines the sound’s frequency—its pitch, which is measured in hertz (Hz). The extent to which they move determines the sound’s amplitude—its loudness, which is measured in decibels (dB). Hearing is the sense that detects those movements. Your ear consists of three parts—the outer, middle, and inner ears. Your outer ear greets incoming sound waves, collecting them with a fleshy flap and sending them down the ear canal. At the end of the canal, they vibrate a thin, taut membrane called the eardrum. Those vibrations are amplified by the three small bones of the middle ear, which we met in the last chapter, and transmitted to the inner ear—specifically, into a long fluid-filled tube called the cochlea. There, the vibrations are finally detected by a strip of movement-sensitive hair cells, which send signals to the brain. A sound is heard.[*1]

Some basic JT65 frequencies and similarities are 1,838 kHz, 3,576 kHz, 7,076 kHz, 10,139 kHz, 14,076 kHz, 18,102 kHz, 21,076 kHz, 24,920 kHz, and 28,076 kHz.

Basic RTTY Frequencies are 1838-1843 kHz, 3580-3600 kHz, 7040-7100 kHz, 10120-10150 kHz, 14080-14099 kHz, 18100-18110 kHz, 21080-21100 kHz, 24910-24930 kHz, 28080-28100 kHz.

The 7.83 Hz frequency is an alpha/theta brainwave frequency that also works in the human brain. It is a relaxed, dreamy state of being, which is also a state in which the body experiences

SCIENTIFIC RESEARCH Considerable research is validating the existence of the chakras, with Dr. Valerie Hunt serving as a pioneer. For the past twenty years, Hunt, a professor of kinesiology (the study of human movement) at the University of California in Los Angeles, has measured human electromagnetic output under different conditions. Using an electromyograph, an instrument that measures the electrical activity of the muscles, Hunt discovered that the physical body emanated radiation at sites typically associated with the chakras. In addition, she discovered that certain levels of consciousness were linked to specific frequencies.16 When people in her studies were thinking of daily situations, their energy fields measured frequencies in the range of 250 Hz. This is the same frequency as the heart. When psychic individuals had their energy fields tested on the electromyograph, their frequency ranged in a band from 400 to 800 Hz. Trance specialists and channelers fell into the 800 to 900 Hz range, and mystics, connected continually to their higher self, had a energy field, or etheric body, above 900 Hz. Hunt’s findings correlate with traditional chakra lore: the chakras can be stepping-stones to enlightenment, each inviting a different spiritual awareness and increasing the frequency of the subtle body. In fact, the manufacturer of the equipment adapted the machine to measure higher frequencies, and it was found that a mystic had an average subtle energy field frequency of 200,000 Hz.17

Particle theory explains that all matter is made of many small particles that are always moving. There are particles in solids, liquids, and gases, and all of them continually vibrate, in varying directions, speeds, and intensities.17 Particles can only interact with matter by transferring energy. Waves are the counterpart to particles. There are three ways to regard waves: •​A disturbance in a medium through which energy is transferred from one particle within the medium to another, without making a change in the medium. •​A picture of this disturbance over time. •​A single cycle representing this disturbance. Waves have a constructive influence on matter when they superimpose or interact by creating other waves. They have a destructive influence when reflected waves cancel each other out. Scientists used to believe that particles were different from waves, but this is not always true, as you will see in the definition of wave-particle duality in this section. Waves, or particles operating in wave mode, oscillate, or swing between two points in a rhythmic motion. These oscillations create fields, which can in turn create more fields. For instance, oscillating charged electrons form an electrical field, which generates a magnetic field, which in turn creates an electrical field. Superposition in relation to waves means that a field can create effects in other objects, and in turn be affected itself. Imagine that a field stimulates oscillations in an atom. In turn, this atom makes its own waves and fields. This new movement can force a change in the wave that started it all. This principle allows us to combine waves; the result is the superposition. We can also subtract waves from each other. Energy healing often involves the conscious or inadvertent addition or subtraction of waves. In addition, this principle helps explain the influence of music, which often involves combining two or more frequencies to form a chord or another harmonic. A harmonic is an important concept in healing, as each person operates at a unique harmonic or set of frequencies. A harmonic is defined as an integer multiple of a fundamental frequency. This means that a fundamental tone generates higher-frequency tones called overtones. These shorter, faster waves oscillate between two ends of a string or air column. As these reflected waves interact, the frequencies of wavelengths that do not divide into even proportions are suppressed, and the remaining vibrations are called the harmonics. Energy healing is often a matter of suppressing the “bad tones” and lifting the “good tones.” But all healing starts with oscillation, which is the basis of frequency. Frequency is the periodic speed at which something vibrates. It is measured in hertz (Hz), or cycles per second. Vibration occurs when something is moving back and forth. More formally, it is defined as a continuing period oscillation relative to a fixed point—or one full oscillation.

The solfeggio is a six-note scale and is also nicknamed “the creational scale.” Traditional Indian music calls this scale the saptak, or seven steps, and relates each note to a chakra. These six frequencies, and their related effects, are as follows: Do 396 Hz Liberating guilt and fear Re 417 Hz Undoing situations and facilitating change Mi 528 Hz Transformation and miracles (DNA repair) Fa 639 Hz Connecting/relationships Sol 741 Hz Awakening intuition La 852 Hz Returning to spiritual order Mi has actually been used by molecular biologists to repair genetic defects.115 Some researchers believe that sound governs the growth of the body. As Dr. Michael Isaacson and Scott Klimek teach in a sound healing class at Normandale College in Minneapolis, Dr. Alfred Tomatis believes that the ear’s first in utero function is to establish the growth of the rest of the body. Sound apparently feeds the electrical impulses that charge the neocortex. High-frequency sounds energize the brain, creating what Tomatis calls “charging sounds.”116 Low-frequency sounds drain energy and high-frequency sounds attract energy. Throughout all of life, sound regulates the sending and receiving of energy—even to the point of creating problems. People with attention deficit hyperactivity disorder listen too much with their bodies, processing sound through bone conduction rather than the ears. They are literally too “high in sound.”117 Some scientists go a step further and suggest that sound not only affects the body but also the DNA, actually stimulating the DNA to create information signals that spread throughout the body. Harvard-trained Dr. Leonard Horowitz has actually demonstrated that DNA emits and receives phonons and photons, the electromagnetic waves of sound and light. As well, three Nobel laureates in medical research have asserted that the primary function of DNA is not to synthesize proteins, but to perform bioacoustic and bioelectrical signaling.118 While research such as that by Dr. Popp shows that DNA is a biophoton emitter, other research suggests that sound actually originates light. In a paper entitled “A Holographic Concept of Reality,” which was featured in Stanley Krippner’s book Psychoenergetic Systems, a team of researchers led by Richard Miller showed that superposed coherent waves in the cells interact and form patterns first through sound, and secondly through light.119 This idea dovetails with research by Russian scientists Peter Gariaev and Vladimir Poponin, whose work with torsion energies was covered in Chapter 25. They demonstrated that chromosomes work like holographic biocomputers, using the DNA’s own electromagnetic radiation to generate and interpret spiraling waves of sound and light that run up and down the DNA ladder. Gariaev and his group used language frequencies such as words (which are sounds) to repair chromosomes damaged by X-rays. Gariaev thus concludes that life is electromagnetic rather than chemical and that DNA can be activated with linguistic expressions—or sounds—like an antenna. In turn, this activation modifies the human bioenergy fields, which transmit radio and light waves to bodily structures.120

Hz. Muhammad, Hz. Isa (Jesus), Hz. Mevlana, or Hz. Naskar - the message comes in many forms, but the message itself is one and the same - it's the message of love, not hate - it's the message of assimilation, not dissimilation - it's the message of peace, not pieces.

Sound performance The sound quality depends on how well the codec can reproduce different recording situations. However, different people may hear the sound differently 1. Pitch, principles: The performance is better when the codec can restore different recording situations more accurately. 2. Loudness, principles: The performance is better when the codec can restore different recording situations more accurately.) 3. Tone color : ① Frequency range (principle: The codec can cover the range of frequencies that humans can hear, which is from 20 Hz to 20,000 Hz. ②Response time (principle: the shorter the better, excellent threshold is 10ms.) ③The spatial effect (The best codec is the one that can create a realistic sound effect without distorting or losing any specific frequencies. It should also have a balanced ratio of sound quality and compression.) 4. Sense of space, the principle: The codec should be able to reproduce the sound as if it is coming from different distances and directions in the recording studio. 5. Tuning style, the principle: The codec should be able to capture the details of the sound, such as the resolution, the atmosphere, the balance and connection of the three frequencies (bass, midrange, and treble), and the vocals and instruments. The codec should also be able to match the original recording as closely as possible. If the codec has a different tuning style from the original recording, it is not necessarily worse, but it should still be clear and pleasant. If the codec has a better tuning style than the original recording, it is even better.

Ne merhemi olmadan ağrı ne de doygunluk olmadan açlık var olamaz. Yalnızlığın ilacı beklemekten geçer çünkü yalnızlık sadece zamanın bir oyunudur. Bir bütünün parçaları yalnızca anlarla birbirlerinden ayrılmışlardır.

Korkularım, ruhumun arka sokaklarında umudumu istila etti ne yana dönsem prangalı sessizliklerim...

Uzun bir ayrılıktır insan,kalbi kendi yalnızlığına gömülü. Baştan başa koca bir ayrılık dünya... Yalnızca biz değiliz ayrılıklarla sınanan... Ayrılıklar üzerine kurulu bir dünyadır üzerinde yaşadığımız... Baktığımız her yerde bir ayrılık masalı yaşanır yeni baştan ve aralıksız... Her şey az gider uz gider.. .Ağaçlar yapraklardan ayrılır, yağmur bulutundan tohumlar bitkilerin gövdesinden uzaklara savrulur hep, bahardan yazdan ayrılır dünya, geceden gündüzünden ayrılır, aynı hikayeyi yaşadığımız bir ney’den kalbimize üflediğimiz hüzündür ve tamamı aynı redifle yazılmış bir şiir gibi okutur kendi ömrümüzün deminde... Kalbine tutunarak yaşayan herkes gibi beşiğin ardından başlar ayrılıklar... Bu ilk ayrılıktan sonra gelen her yeni ayrılık yalnızca ilkinin acısının yani insanlığımızın, sürgünlüğümüzün tekrar tekrar yaşanmasından başka bir şey değil ve her ayrılığa tahammül gücü veren bir de umut vardır yüreğin kıvrımlarında sessizce gizlenmiş...

İnsanoğlu erişince maksûda, mutlaka yüzünü döner mahbûba.

Beklentisi olmayanın hayal kırıklığı olmaz. Aşkın kapısına varmayanın yarası asla olmaz.

كن صبورا فالحياه لديها ما تخفيه من جمال.

Eğer Hz.Ebu Bekir, Hz.Ömer efendilerimizin dünyaya az buçuk meyilleri olsaydı, daha sonra, dünyanın en zengin insanları olurlardı;

Hz. Mesih (as), taşlanmaya götürülen bir mücrim karşısında, eli taşlı kalabalıklara şöyle seslenmişti: 'İlk taşı hiç günahı olmayan birisi atsın!

Most sessions come in on Pro Tools, which I transfer to the Sony 3348HR and then I mix them down to Nuendo at 88.2 kHz. I

Kalb kapalı, kirli ve Allah için temizlenmemiş ise, o gece Sultan böyle bir kalbe nüzûl etmeyecektir. Hz. İ. Hakkı: 'Dil Beyt-i Hüdâ'dır onu pâk eyle sivâdan Kasrına nüzûl eyleye Sultan gecelerde

In many acoustical applications, sound is considered as falling in eight octave bands, with center frequencies of 63; 125; 250; 500; 1,000; 2,000; 4,000; and 8,000 Hz. In some cases, sound is considered in terms of 1/3-octave bands, with center frequencies falling at 31.5; 50; 63; 80; 100; 125; 160; 200; 250; 315; 400; 500; 630; 800; 1,000; 1,250; 1,600; 2,000; 2,500; 3,150; 4,000; 5,000; 6,300; 8,000; and 10,000 Hz.

routine monitoring of her brain implant’s data stream showed that Kline’s predominant state of mind was an alpha brain wave varying between 7 and 13 Hz—a state of nonarousal, relaxed alertness in the face of mortal danger. It was a small discrepancy that would go unnoticed until much later.

A Report in 1996 by the Environmental Protection Agency (EPA) found a link between harmful electromagnetic fields and cancer. The Air Force and White House apparently tried to suppress this report because they felt it might be unnecessarily alarming to the public, but some EPA staff members were so alarmed they leaked a draft copy of the findings to the press. The suppressed report concluded40: “Studies showing leukemia, lymphoma and cancer of the nervous system in children exposed to magnetic fields from residential 60 Hz electrical power distribution systems, supported by similar findings in adults in several occupational studies also involving electrical power frequency exposures, show a consistent pattern of response that suggests, but does not prove a causal link.

We can hear a wider range of frequencies than we can speak, but the frequencies to which the external auditory canal are most sensitive lie roughly int he middle of our hearing range, around 1000-3000 Hz. In other words, at normal volume, we detect the middle frequencies more easily than the high ones. In this way human beings have developed the most favourable capacities for speaking to and hearing each other.

Nema tuđine za dobra čovjeka, niti domovine za neznalicu" "Lijepo ophodjenje sa ljudima je pola znanja. Lijep plan je pola života

Bizler dünyada kaybettiğimiz anda Allah'ı kazanırız. Dünyanın kapılarının kapandığı yerde cennet kapıları açılır. Bütün peygamberler bu hikmeti kendi hayatlarıyla bize göstermişlerdir; kayıp kazancımız, hiçlik sermayemiz, fakr onurumuzdur. Yaşamak zorunda kaldıkları zorlukların zirveye ulaştığı anda Allah'u Teala nebilerini en büyük ilahi ihsanlarıyla mükafatlandırmıştır. Onların sabrı, tahammülü derecesinde yardımını, himayesini yollamıştır. Hz. Yusuf (as) kuyunun karanlığından kurtulmuş ve Mısır'ın azizi olmuştur. Hz. İbrahim (as) ateşten kurtarılmıştır., o ateş ona bir gül bahçesine dönmüş ve kendisi Allah'ın dostu, halili olma makamı ile şereflendirilmiştir. Hz. Yunus (as) balığın karnından kurtarılmıştır, Hz. İsmail (as) bıçakla kurban edilmekten kurtarılmıştır, Hz. Nuh (as) tufandan selamet bulmuş ve gemisiyle karaya oturmuştur.

Biological neurons operate at a peak speed of about 200 Hz, a full seven orders of magnitude slower than a modern microprocessor

Hz İsa şöyle der: "Kendini yüceltenler alçaltılır, kendini alçaltanlar ise yüceltilir

Hz Ali, "insalar uykudadır, öldüklerinde uyanırlar" buyurmuştur.

With retinas made up primarily of light-sensitive rod receptors, and a reflective tapetum lucidum layer right behind them, the tiger has night vision some six times more acute than that of a human. And coupled with those powerful eyes is an equally impressive pair of ears. Built on a swivel, they can readily hone in on a source like radar dishes, and have an impressive range of between .2 kHz and 65 kHz—considerably broader than the range for humans, whose extends only up to 20 kHz—geared toward picking up noises as faint as the swallowing of saliva and the whistling of breath through nostrils. In addition to vision and hearing worthy of a superhero, tigers also have five different types of whiskers covering their body, all of which are constantly absorbing sensory information and empowering them to navigate through the darkest and densest of underbrush.

Bütün din-inançlar birbirini her zaman etkilemiştir. Aksi düşünülemez. Oysa inançlar birbirinden etkilenirler. Etkilenmekle aynı şey olmak birbirinden çok farklıdır. Bugün Alevilik inancı için İslam’a dahildir diyerek buna ilişkin Hz. Ali ve 12 İmamları gerekçe gösterenlerin gözden kaçırdıkları budur. Bunlar Aleviliğe İslam’dan geçmiştir; ama bunlar Aleviliğe çok sonradan dahil olmuş, Aleviliğin birçok unsurundan sadece biridir ve elbette asla tamamı değildir. Alevilik bunun çok öncesi ve çok daha fazlasıdır. Bu unsur dahilken bile inkar edilmeyecek olan şey Aleviliğin kadim ve kendi felsefesi, teolojisi bulunan bir inanç olduğudur. Başka bir inançtan etkilenince o inancın kendisi ya da mezhebi olunsaydı bugün tek tanrılı din-inançların hepsini bir tek ad altında toplamamız gerekecekti. Ve mesela İslam’a Yahudiliğin bir mezhebi gibi bakmamız gerekirdi. Bu mümkün mü?

The distances over which sound can travel underwater are amazing. It is believed that before the proliferation of engine-powered vessels, Antarctic whales could be heard by their Arctic cousins. Such vast ranges are possible partly because sound waves are absorbed far less in water than in air. At 1 kHz, absorption is about 5 dB/km in air (at 30 per cent humidity) but only 0.06 dB/km in seawater. Also, underwater sound waves are much more confined; a noise made in mid-air spreads in all directions, but in the sea the bed and the surface limit vertical spreading.

John Cadman says that he and the acoustic engineers are demonstrating that the King‘s chamber and the coffer in the Great Pyramid are tuned to resonate at a specific frequency, i.e. 440Hz. This confirms my discovery of the theological application of the Great Pyramid since the projecting factor that triggers that frequency equals to 3 (i.e. 440/146.6) which happens to be the same factor that modulates the flow of the barque in one single step (i.e. 440 * 0.5236/77).

The 50-inch TCL Roku TV balances picture quality and value for money. And this is also what happens when America’s top TV brand and the world’s most popular streaming services content instantly and from one single place. You have everything on the Roku from live TV to game console or if you wish choose from over 1500 streaming channels. This is also the widest selection any smart TV has ever had. Find that perfect movie or TV show easily across top streaming channels by title, actor or director with the acclaimed Roku ‘Search’ feature. On the Roku, you will find more than 200,000 streaming movies and shows that you can choose from. The Remote is simple and puts control into the users’ hands and lets you instantly choose your preferred content from anywhere. Use the Roku Mobile app on your smartphone or tablet to control your Roku TV. Cast your personal media, videos and photos and even music to the big screen. With a 120 Hz refresh rate, the TV displays images at 1080p. It has a built-in wireless and not one, but three HDMI ports that provide a high definition multimedia interface. Wired calls the TCL Roku TV ‘The First Smart TV worth using’. The TCL TV has a Roku box built into it. It is a smart TV that includes the Roku operating system, which is also the favorite OS for most users. The OS is considered as one of the best compared to all the other products and definitely better than any other smart TVs. Recently, the Roku TV was displayed at the prestigious CES 2018 with a brand new OS. We all know a lot about Roku and there are lots of Roku fans across the United States. The recently released series of Roku OS 8 comes with some new and improved features. All Roku TVs have a ‘Tuner’ input that enables you to plug into an antenna and look for channels. In the new Roku TV, the ‘Tuner’ input is available on the Home screen itself; which makes it very easy to navigate to it without fumbling Once you select the ‘Tuner’ input it takes you to the last tuned channel You will also get a preview of what is playing right now The Roku OS 8 also comes with a Smart Guide where you will get a 14-day preview of what is available on all the channels that the Roku TV has scanned for Scroll through the Smart Guide to find out your next programming on the list The experience is fluid with no judder or lag; users will be able to scan through the Smart Guide very easily All you have to do is use the HD antenna and the Roku TV will pop up all the entertainment information In addition to the Smart Guide, there is also a new feature called ‘More Ways to Watch’ Anytime Roku identifies a content that is on the Smart Guide, which is also available on other Roku channels it is marked with a ‘*’. This indicates that there are more ways to watch a single programming content You also don’t have to wait to watch your favorite programming Wherever you see the ‘*’at any time on the Smart Guide, hit the ‘Ok’ button on your remote and watch it on another Roku channel instantly The pricing for the channel or programming is also displayed If you have a Roku set top box that is connected to a different TV (other than the Roku), there is a new feature in the ‘Search’ where Roku will tell you the channel on which a particular programming is available with the precise timing. The Roku OS 8 has already been pushed out to all the players and TVs. The same OS 8 version is available for Roku Set top boxes as well. If any problem in Roku setup, please call us @+1-877-302-5260

Alpha brainwaves have a frequency range of 8 Hz to 12 Hz, this is a moderate level. If you are under the influence of these brainwaves more, you get in the state of daydreaming, too relaxed, and unable to focus on any one thing.

For example, when tones of 400 Hz and 800 Hz are presented to the two ears with opposite phase, about 99% of subjects experience the lower tone in one ear and the higher tone in the other ear. When the headphones are reversed, the lower tone stays in the same ear as before. See her 1974 article in Nature for further details.