“
Doğu ve Batı'nın ilk karşılaşması, tarihi ve arkeolojik kayıtlardan net bir şekilde çıkardığımız üzere, M.Ö. 2. binyılın ortalarında yaşandı. Mikenli genişlemesine rastlayan bu karşılaşma, dünya kültürünün iki kutbu arasında verimli bir sanat değiş tokuşuna sebep oldu. Burada Mikenliler donör taraftı ve şayet M.Ö. 1200'lerde Ege'de kargaşa olmasaydı, bu karşılaşma meyvesini vermeye devam edecekti. Sonrasında Yunanistan, Anadolu ve Akdeniz'in diğer çeşitli bölgeleri karanlık bir çağa girdi, var olmanın ilkel bir aşamasına geçtiler. Kültür Mikenliler ve Hititlerin ince bir üst tabakasına yayıldığından, siyasi gücün çöküşü, serpilen entelektüel hayatın sonunu getirdi. Yunanistan'da yazı bilgisi kayboldu, beraberinde de tüm entelektüel mirası götürdü.
”
”
Ekrem (Hrsg.): Akurgal (Orient und Okzident: Die Geburt der griechischen Kunst (Kunst der Welt))