Aylak Adam Quotes

We've searched our database for all the quotes and captions related to Aylak Adam. Here they are! All 69 of them:

Sustu. Konuşmak gereksizdi. Bundan sonra kimseye ondan söz etmeyecekti. Biliyordu; anlamazlardı.
Yusuf Atılgan (Aylak Adam)
Çağımızda geçmiş yüzyılların bilmediği, kısa ömürlü bir yaratık yaşıyor. Sinemadan çıkmış insan. Gördüğü film ona bir şeyler yapmış. Salt çıkarını düşünen kişi değil. İnsanlarla barışık. Onun büyük işler yapacağı umulur. Ama beş-on dakikada ölüyor. Sokak sinemadan çıkmayanlarla dolu; asık yüzleri, kayıtsızlıkları, sinsi yürüyüşleriyle onu aralarına alıyorlar, eritiyorlar.
Yusuf Atılgan (Aylak Adam)
Birden kaldırımlardan taşan kalabalıkta onun da olabileceği aklıma geldi. İçimdeki sıkıntı eridi.
Yusuf Atılgan (Aylak Adam)
Dünyada gereğinden çok kadın vardı; ama yalnız bir teki yoktu...
Yusuf Atılgan (Aylak Adam)
Sevmek! Kelimelere herkes kendine göre bir anlam, bir değer veriyor galiba. Bu değerler aynı olmadıkça iki kişi iki ayrı dil konuşuyorlarmış gibi olmuyor mu?
Yusuf Atılgan (Aylak Adam)
Bence insanın adı onunla en az ilgili olan yanıdır. Doğar doğmaz o bilmeden başkaları veriyor. Ama yapışıp kalıyor ona.Onsuz olamıyor.
Yusuf Atılgan (Aylak Adam)
Gerçek olan içimdeki bu boşluk mu? Değil! Bir şey var, ama eksile eksile var.
Yusuf Atılgan (Aylak Adam)
Ne yamansınız dökme kalıplarınızla; bir şeyi onlara uydurmadan rahat edemezsiniz.
Yusuf Atılgan (Aylak Adam)
Ben toplumdaki değerlerin ikiyüzlülüğünü, sahteliğini,gülünçlüğünü göreli beri,gülünç olmayan tek tutamağı arıyorum: Gerçek sevgiyi.
Yusuf Atılgan (Aylak Adam)
Hepimiz korkağız. Korktuğumuz için severiz; korktuğumuz için yaşarız; korku yüzünden ölürüz.
Yusuf Atılgan (Aylak Adam)
İnsanları yalan söyledikleri zaman dinlemeyi severim. Olmak istedikleri, olamadıkları "kişi"yi anlatırlar.
Yusuf Atılgan (Aylak Adam)
Yoksa her şey ben olmadığım zaman,benim olmadığım yerlerde mi oluyordu ?
Yusuf Atılgan (Aylak Adam)
Gökte bulutlar vardı,su katılmış rakı renginde.
Yusuf Atılgan
- Neden bu kadar kötümsersin? - Sen neden değilsin? Çevrene bakmıyor musun? En mutlu görünenlerine bile? Bütün bunlar üç oda, bir mutfak, iki çocuk ile başlıyor. Sonra? Haydi bayanlar, baylar! Bu fırsatı kaçırmayın. Siz de girin, siz de görün. Üç perdelik dram. Birinci kısım: Dağlar dümdüz. İkinci kısım: Ne çok tepe! Üçüncü kısım: Ova batak. Bugünlük bu kadar baylar. İyi geceler. Yarın gene bekleriz.
Yusuf Atılgan (Aylak Adam)
Bir gün sana dünya da katlanılacak tek şeyin sevgi olduğunu öğreteceğim.
Yusuf Atılgan (Aylak Adam)
Yaşamanın amacı alışkanlıktı, rahatlıktı. Çoğunluk çabadan, yenilikten korkuyordu. Ne kolaydı onlara uymak!
Yusuf Atılgan (Aylak Adam)
Benim ona tutunabilmem için onun benden başka bir dayanağı olmamalı.
Yusuf Atılgan (Aylak Adam)
Nasıl kolayca söyleyiveriyor bunu. Sevmek! Kelimelere herkes kendine göre bir anlam, bir değer veriyor galiba. Bu değerler aynı olmadıkça iki kişi iki ayrı dil konuşuyorlarmış gibi olmuyor mu?
Yusuf Atılgan (Aylak Adam)
Bir yerleri olması kötüydü. sonra insan kendinin değil, o yerin isteğine uygun yaşamaya başlardı.
Yusuf Atılgan (Aylak Adam)
-Galiba sizi anlıyorum. -Yanılıyorsun. "Siz" anlanamaz, "sen" anlanır. Bazı kitaplarda "sizi seviyorum"u okuyunca gülerim. Sanki "siz" sevilirmiş. "Sen" sevilir, değil mi?
Yusuf Atılgan (Aylak Adam)
-Normal bir insan değil. Korkmuyor musun ondan? -Hayır, seviyorum. Normal insanlardan korkarım ben.
Yusuf Atılgan (Aylak Adam)
Huzurunu yaşadığı günde bulamayan insana kurtuluş yoktu.
Yusuf Atılgan (Aylak Adam)
Yoksa dünyada olmayanı mı arıyordu? İki yanına bakındı. Sağdaki kaldırımda duvara dayanmış büyük gözlü bir okul çocuğu ilgiyle ona bakıyordu. Gözlerini kırpmadan elindeki elmayı ısırdı. Ağzı sulandı. Yürüdü. Vardı işte. Çocuklar, elmalar vardı.
Yusuf Atılgan (Aylak Adam)
Bu sevginin onlardaki güdük sevgi ölçüsünü aşan başkalığını, törelere uymazlığını görünce nasıl tedirgin olacaklar! Bizi aralarından atarlar. Çocuklarına kötü örnek olduğumuzu söylerler. Sanki çocuklarına kendilerinden daha kötü örnek olabilirmiş gibi.
Yusuf Atılgan (Aylak Adam)
Biliyorum sizi. Küçük sürtünmelerle yetinirsiniz.Büyüklerinden korkarsınız. Akşamları elinizde paketlerle dönersiniz. Sizi bekleyenler vardır. Rahatsınız. Hem ne kolay rahatlıyorsunuz. İçinizde boşluklar yok. Neden ben de sizin gibi olamıyorum? Bir ben miyim düşünen bir ben miyim yalnız?
Yusuf Atılgan (Aylak Adam)
Açık korku insana adam öldürtür, gizlisi uslu uslu oturtur.
Yusuf Atılgan (Aylak Adam)
Dünyada gereğinden çok kadın vardı ama, yalnız bir teki yoktu.
Yusuf Atılgan (Aylak Adam)
İyi. Gitsin. İlerde, üç odalı evinde sıkıldığında beni düşünmeyecek mi? Yazık.
Yusuf Atılgan (Aylak Adam)
Kadınların neden evlendiklerini anlıyorum: Yalnız kalabilmek için.
Yusuf Atılgan (Aylak Adam)
Bir gün sana dünyada dayanılacak tek şeyin sevgi olduğunu öğretecem.
Yusuf Atılgan (Aylak Adam)
Çağımızda geçmiş yüzyılların bilmediği, kısa ömürlü bir yaratık yaşıyor. Sinemadan çıkmış insan. Gördüğü film ona bir şeyler yapmış. Salt çıkarını düşünen kişi değil. İnsanlarla barışık. Onun büyük işler yapacağı umulur ama beş, on dakikada ölüyor. Sokak sinemadan çıkmayanlarla dolu; asık yüzleri, kayıtsızlıkları, sinsi yürüyüşleriyle onu aralarına alıyorlar, eritiyorlar... Saatine baktı: dört buçuğa beş vardı. "Eve gitsem okusam." Durağa yürüdü. "Bunları kurtarmanın yolunu biliyorum. Kocaman sinemalar yapmalı. Bir gün dünyada yaşayanların tümünü sokmalı bunlara. İyi bir film görsünler. Sokağa hep birden çıksınlar.
Yusuf Atılgan (Aylak Adam)
Belki de bütün sıkıntıların sebebi bu. Belki paranın kendisi değil de sayısı önemlidir. İnsanların yaşamasında önemli olan ayrıntılar değil mi? Ayrıntısız yaşayan yalnız bitkler. Azotlu, sulu, klorofilli, güneş ışıklı bir yaşama. Biraz da hayvanlar. At, aşacağı kısrak topalmış, kemikliymiş aldırmaz. Genen de yem yediği ahırın, çifte koşulduğu tarlanın yolunu ayırır. Köpekler, görmeye alışmadıkları bir çeşit giysi giymiş insana havlarlar. Ya insanlar? Onların yaşamında her şey ayrıntı. Önemli olan yemek değil, yenece yemeğin çeşididir; giysi değil, giysinin çeşidi. Günlerin adı bile... Belli günlerde belli yaşamaları vardır. Pazar günleri pazarlık yaşamalarını kuşanırlar, çarşambaları çarşambalık! Hep ayrıntılar! Paranın sayısı gibi. Güler'in mavi gözlü oluşu gibi.
Yusuf Atılgan (Aylak Adam)
İnsanların kaçınılmaz iki yüzlülüğünü görüyordum.
Yusuf Atılgan
(Boğazını gösterdi.) Burama kadar şiir doluyum.
Yusuf Atılgan (Aylak Adam)
İnsanın et olmayan tek yeri beyni değil mi? Et beyinli! Bir insan için söylenebilecek en ağır horlama sözü. Et beyinli!
Yusuf Atılgan (Aylak Adam)
Doğru, hep başkayız. Ayak bastığımız heryer dünyanın merkezi oluyor. Her şey bizim çevremizde dönüyor...
Yusuf Atılgan (Aylak Adam)
Bence insanın adı onunla en az ilgili olan yanıdır.
Yusuf Atılgan (Aylak Adam)
Bütün çağların trajedisi bu, Ku-ya-ra; 'Kumda yatma rahatlığı.' A-da-ko: 'Ağaç dalı kompleksi.' Şimdi kumda yattığım için kuyara diyorum. Daha da genişletilebilir. Kuyara, alışılmış tatların sürüp gitmesindeki rahatlıktır. Düşünmeden uyuyuvermek. Biteviye geçen günlerin kolaylığı. Ya Adako? Ağaç dalındaki, gövdeden ayrılma eğilimini fark ettin mi bilmem? Hep öteye öteye uzar. Gövdenin toprağa kök salmış rahatlığından bir kaçıştır bu. Özgürlüğe susamışlıktır. Buna ben 'ağaç dalı kompleksi' diyorum. Genç hastalığıdır. Çoğunlukla Kuyara dişidir. Adako erkek. Pek seyrek cins değiştirdikleri de olur. Ağaç dalı kompleksine tutulmuş kişi tedirgindir. İnsanların ağaç dallarını budayıp gövdeye yaklaştırdıkları gibi, yakınları onun içindeki bu Adako'yu da budarlar. Onu gövdeden ayırmamak için ellerinden geleni yaparlar. Kimi insana ne yapılsa yararı olmaz. Asi daldır o. Ayrılır. Balta işlemez ona.
Yusuf Atılgan (Aylak Adam)
Dünyada hepimiz sallantılı, korkuluksuz bir köprüde yürür gibiyiz. Tutunacak bir şey olmadı mı insan yuvarlanır. Tramvaylardaki tutamaklar gibi. Uzanır tutunurlar. Kimi zenginliğine tutunur; kimi müdürlüğüne; kimi işine, sanatına. Çocuklarına tutunanlar vardır. Herkes kendi tutamağının en iyi, en yüksek olduğuna inanır. Gülünçlüğünü fark etmez. Ben, toplumdaki değerlerin ikiyüzlülüğünü, sahteliğini, gülünçlüğünü göreli beri, gülünç olmayan tek tutamağı arıyorum: Gerçek sevgiyi!
Yusuf Atılgan (Aylak Adam)
Kelimelere herkes kendine göre bir anlam, bir değer veriyor galiba. Bu değerler aynı olmadıkça iki kişi iki ayrı dil konuşuyorlarmış gibi olmuyor mu?
Yusuf Atılgan (Aylak Adam)
Sevilende bizimle ortak duygular vardır sanırız.
Yusuf Atılgan (Aylak Adam)
İnsan kendininkine uygun olmayanı bağışlamaz. Biz, hoşgörüsü olmadığını bile bile, başkalarında kendininkinden ayrıyı bağışlamaya çalışana hoşgörülü diyoruz.
Yusuf Atılgan (Aylak Adam)
Devetüyü Yüksekkaldırım'dan, açık mavi Tophane'den yana yürüyordu. "Tanrım, hangisi?" Köşede bir an durdu. Sonra devetüyünün arkasından gitti. Her şey o bir anlık duruşta olup bitmişti. Gene yanıldı. Açık mavili B. idi. Onun arkasından gitseydi hikaye bitecekti. Ama o Güler'le gitti.
Yusuf Atılgan (Aylak Adam)
Çevresine bakındı, yoktu. oturma odasını da aradı, orada da yoktu. bunca lüzumsuz eşya vardı da, neden en gereken, bir sigara küllüğü yoktu. kadınlar da böyleydi. dünyada gereğinden çok kadın vardı ama, yalnız bir teki yoktu.
Yusuf Atılgan (Aylak Adam)
Bugün Taksim'de saatin altında beni çok bekletti. Oysa gözetliyormuş beni. Dün okulu asmadım diye küsmüş. Gelmeyecekmiş. Bir ara dizimi büküp topuğumu ellemişim. O zaman bana koşmuş. Görüyor musun, insanların geleceği nasıl ufacık, bilmeden yapılmış bir hareketle değişiyor?
Yusuf Atılgan (Aylak Adam)
Artık utanmıyordu. Söyleyebilirdi. -Ben çoğu geceler içiyorum, dedi. Şakağımdaki ağrıyı duymamak için, iştah açmak için falan diyorum ama değil, biliyorum. Bir çeşit umutsuzluktan kurtulmak için içiyorum. Belki kendi kendimden. İki çeşit içen vardır. Biri, benim gibi, kurtuluşu içkiden beklemenin utancıyla içer. Bir de şu çevrendekilere bak. Bunlar neden içiyorlar? Toplum içinde yaşamanın baskısını, yükünü hafifletmek için. Çekinmeden bağırmak, yüksek sesle gülmek için. Dışarıda bağırmak, kahkaha atmak yasaktır. Sokakta hiç gülmemek için burada gülerler. Böylesi az içer. Ya ben? İçiyorum da kurtulabiliyor muyum? Belki yalnız baş ağrısından... -Ya içmediğin zamanlar? -O zaman ararım. -Hep arayacaksın sen. Ya resim, ya kitap... -Tutamak sorunu. İnsanın bir tutamağı olmalı. -Anlamadım. -Tutamak sorunu dedim. Dünyada hepimiz sallantılı, korkuluksuz bir köprüde yürür gibiyiz. Tutunacak bir şey olmadı mı insan yuvarlanır. Tramvaylardaki tutamaklar gibi. Uzanır tutunurlar. Kimi zenginliğine tutunur; kimi müdürlüğüne; kimi işine, sanatına. Çocuklarına tutunanlar vardır. Herkes kendi tutamağının en iyi, en yüksek olduğuna inanır. Gülünçlüğünü fark etmez. Kağızman köylerinden birinde bir çift öküzüne tutunan bir adam tanıdım. Öküzleri besiliydi, pırıl pırıldı. Herkesin, "-Veli ağanın öküzleri gibi öküz yoktur," demesini isterdi. Daha gülünçleri de vardır. Ben, toplumdaki değerlerin ikiyüzlülüğünü, sahteliğini, gülünçlüğünü göreli beri, gülünç olmayan tek tutamağı arıyorum: Gerçek sevgiyi! Bir kadın. Birbirimize yeteceğimiz, benimle birlik düşünen, duyan, seven bir kadın!
Yusuf Atılgan (Aylak Adam)
Bunları kurtarmanın yolunu biliyorum. Kocaman sinemalar yapmalı. Bir gün dünyada yaşayanların tümünü sokmalı bunlara. İyi bir film görsünler. Sokağa hep birden çıksınlar...
Yusuf Atılgan (Aylak Adam)
Dünyadan çok şey beklemiyorum.Üç oda,bir mutfak,sevdiğim adam,biri kız biri oğlan iki çocuk.
Yusuf Atılgan (Aylak Adam)
-Bir şey mi arıyorsunuz beyim? diye sordu. -Evet! Eski bir koku, dedi. -Buralarda bulamazsınız. Caddedeki eczaneye sorun bir kere.
Yusuf Atılgan (Aylak Adam)
Böyle bir gün tatlıcıda bir kadınla tanıştı. Kadının çocuk gibi sık sık burnunu çekişi onu daha da kadınlaştırıyor, hoşuna gidiyordu. Üç gün sürdü. Sık sık burnunu çekiyor diye kadını bıraktı.
Yusuf Atılgan (Aylak Adam)
-Neden bu kadar kötümsersin? -Sen neden değilsin? Çevrene bakmıyor musun ?En mutlu görünenlerine bile? Bütün bunlar üç oda,bir mutfak,iki çocuk düşü ile başlıyor.Sonra ?Haydi bayanlar,baylar!Bu fırsatı kaçırmayın.Siz de girin,siz de görün.Üç perdelik dram.Birinci kısım:Dağlar dümdüz.İkinci kısım:Ne çok tepe! Üçüncü kısım:Ova batak.Bugünlük bu kadar baylar.İyi geceler.Yarın gene bekleriz.
Yusuf Atılgan (Aylak Adam)
Sevisen iki insanda bile bir anda ayni duygular olmuyor. Onemli bu,unutulmamali. iki kisilik toplumlarda onemli sorunlar! Bir deneme basligi olabilir. Biri cikip yazsa...Ben? Yapamam,yasamak varken.Ben ya ararim ya da yasarim.
Yusuf Atılgan (Aylak Adam)
Kim bilir, iç sıkıntısı olmasa, belki insanlar işe gitmeyi unuturlardı. 'İş avutur,' derdi babası. O böyle avuntu istemiyordu. Bir örnek yazılar yazmak, bir örnek dersler vermek, bir örnek çekiç sallamaktı onların iş dedikleri. Kornasını ötekilerden başka öttüren şoför, çekicini başka ahenkle sallayan bir demirci bile ikinci gün kendi kendini tekrarlıyordu. Yaşamanın amacı alışkanlıktı, rahatlıktı. Çoğunluk çabadan, yenilikten korkuyordu. Ne kolaydı onlara uymak!
Yusuf Atılgan (Aylak Adam)
İçindeki 'sinemadan çıkmış kişi'yi öldürdüler. ... İnsanın adı onunla en az ilgili olan yanıdır. ... İnsanlarda anlayamadığı bir şey de gazete okumalarıydı. Neden her sabah içlerini karartmak gereği duyarlardı acaba? ... İnsanların yaşamasında önemli olan ayrıntılar değil mi? Ayrıntısız yaşayan yalnız bitkiler. Azotlu, sulu, klorofilli, güneş ışıklı bir yaşama... Ya insanlar? Onların yaşamasında her şey ayrıntı. Önemli olan yemek değil, yenecek yemeğin çeşididir; giysi değil, giysinin çeşidi; ayakkabının çeşidi. Günlerin adı bile... Belli günlerde belli yaşamaları vardır. Pazar günleri pazarlık yaşamalarını kuşanırlar, çarşambaları çarşambalık! Hep ayrıntılar! ... Neredeydi insanlar? Onlar yalnız evleri yanarken dışarı uğrarlar. ... Gücün dyanmaktansa yalnızlığıma kaçarım. Bana tek insan yeter. Sevişen iki kişinin kurduğu toplum. Toplumsal yaratıklar olduğumuza göre, insan toplumlarının en iyisi bu daracık, sorunsuz, iki kişilik toplumlar değil mi? ... -Normal bir insan değil. Korkmuyor musun ondan? -Hayır, seviyorum. Normal insanlardan korkarım ben. ... Bir şey var, ama eksile eksile var. ... Okulda balık gözlü bir çocuk vardı. Neden insan gözlü balıklar olmasın?
Yusuf Atılgan (Aylak Adam)
İnsanlar da anlayamadığı bir şey de gazete okumalarıydı. Neden her sabah içlerini karartmak gereğini duyarlardı acaba? Futbol maçı hastalarınınkini anlıyordu. “Ya ötekiler? Binlerce gazete satılıyor bu şehirde. Örneğin şu yaşlı adam! Yoksa FATİH'TE İKİ EV YANDI başlığını görüp ‘İyi, Benim orada evim yok,’ diye düşünebilmek rahatlığı için mi okur? BİR ADAM KARISINI ÖLDÜRDÜ. 'İyi etmiş. Kim bilir ne namussuzdu.’ ÇİN'DE İSYAN. 'Beter olsunlar, kırsınlar birbirlerini. Bize dokunmasınlar da!… Bu 'biz’ dediği daha çok 'ben’ değil mi? 'Ben, benim, bana, beni!’ Herkes 'Ben’.
Yusuf Atılgan (Aylak Adam)
Dünyada hepimiz sallantılı, korkuluksuz bir köprüde yürür gibiyiz. Tutunacak bir şey olmadı mı insan yuvarlanır. Tramvaylardaki tutamaklar gibi. Uzanır tutunurlar. Kimi zenginliğine tutunur; kimi müdürlüğüne; kimi işine, sanatına. Çocuklarına tutunanalar vardır. Herkes kendi tutamağının en iyi, en yüksek olduğuna inanır. Gülünçlüğünü fark etmez. Kağızman köylerinden birinde bir çift öküzüne tutunan bir adam tanıdım.Öküzleri besiliydi, pırıl pırıldı. Herkesin, "Veli Ağa'nın öküzleri gibi öküz, yoktur." demesini isterdi. Daha gülünçleri de vardır. Ben, toplumdaki değerlerin ikiyüzlülüğünü, sahteliğini, gülünçlüğünü göreli beri, gülünç olmayan tek tutamağı arıyorum: Gerçek sevgiyi! Bir kadın. Birbirimize yeteceğimizi, benimle birlik düşünen, duyan, seven bir kadın!
Yusuf Atılgan (Aylak Adam)
Bugünkü benim son aldanışım olmayacak. İnsanlara güveniyorum.
Yusuf Atılgan (Aylak Adam)
O bilir.Susulacak zamanı o bilir.
Yusuf Atılgan (Aylak Adam)
Güzel kadın ama asık yüzlü.Hep asık yüzlü oluruz ya da sırıtkan.
Yusuf Atılgan (Aylak Adam)
Herkes onun gibi değil miydi? En az umutlanmaları gerektiği zamanlar en çok umarlardı.
Yusuf Atılgan (Aylak Adam)
Ayak bastığımız her yer dünyanın merkezi oluyor. Her şey bizim çevremizde dönüyor.
Yusuf Atılgan (Aylak Adam)
Acik korku kisiye adam oldurtur,gizlisi usul usul oturtur.
Yusuf Atılgan (Aylak Adam)
Kimbilir, ic sikintisi olmasa,belki insanlar ise gitmeyi unuturlardi. Is avutur derdi babasi. O boyle avuntu istemiyordu.Bir ornek yazilar yazmak,bir ornek dersler vermek, bir ornek cekic sallamakti onlarin is dedikleri. Kornasini otekinden baska otturen bir sofor,cekicini baska ahenkle sallayan bir demirci bile ikinci gun kendi kendini tekrarliyordu. Yasamanin amaci aliskanlikti. Cogunluk cabadan,yenilikten korkuyordu. Ne kolaydi onlara uymak! Gunduzleri bir okulda ders verir,geceleri sessiz,guzel kadinlarla yatardi istese. Cabasiz.Ama biliyordu,yetinemeyecekti. Baska seyler gerekti.Guclugu umutsuzca zorlamak bile guzeldi.
Yusuf Atılgan (Aylak Adam)
lk hikayesi "Bir buyuk sehrin gurultusunde insan kimseye sezdirmeden istedigi zaman yellenebilir. O yellenemezdi." Bu cumlede adamin butun hayatinin gizli oldugunu kim farkederdi? Ya ikincisi, sik sik burnunu ceken kadinin hikayesi! Sonra yarida kalan hikaye! Tiklerden bahsetmisti.Boynunu kutleten bir adam vardi. Iyi ki bitmemisti. Onlar "Sonunda beni surukledigi buyuk felakete ragmen onun kollarina atildigim gecenin tadini unutamiyorum"diye baslayan hikayeler isterdi.
Yusuf Atılgan (Aylak Adam)
Butun caglarin trajedisi bu Ku-ya-ra "Kumda Yatma Rahatligi" A-da=ko "agac dali kompleksi" Simdi kumda yattigim icin kuyara diyorum. Daha da genisletilebilir. Kuyara,alisilmis tatlarin surup gitmesindeki rahatliktir. Dusunmeden uyuyuvermek. Biteviye gecen gunlerin kolayligi. Ya adako? Agac dalindaki,govdeden ayrilma egilimini farkettin mi bilmem. Hep oteye uzar. Govdenin topraga kok salmis rahatligindan bir kacistir bu. Ozgurluge susamisliktir. Buna ben agac dali kompleksi diyorum.Genc hastaligidir. Cogunlukla Kuyara disidir. Adako erkek. Pek seyrek cins degistirdikleri de olur. Agac dali kompleksine tutulmus kisi tedirgindir. Insanlarin agac dallarini budayip govdeye yaklastirdiklari gibi, yakinlari onun icindeki bu Adako'yu budarlar. Onu govdeden ayirmamak icin ellerinden geleni yaparlar. Kimi insana ne yapilsa yarari olmaz. Asi daldir o. Ayrilir. Balta islemez ona.
Yusuf Atılgan (Aylak Adam)
Ya o sonuna dek gidip de bir tek servi göremeyeceğiniz "Sıraserviler Caddesi". Asfalt, üst üste beton yapılar, otomobiller sürüsü, hızlı yürüyen insanlar sürüsü... Bu yolun servili olduğu zamanlar da insanlar böyle mi yürürdü?
Yusuf Atılgan (Aylak Adam)
İnsanlardaki her duygu bir renktir.
Yusuf Atılgan (Aylak Adam)
Yoksa her şey ben olmadığım zaman, benim olmadığım yerlerde mi oluyordu?
Yusuf Atılgan (Aylak Adam)
Nasil kolayca soyleyiveriyor bunu. Sevmek! Kelimelere herkes kendine göre bir anlam, bir deger veriyor galiba. Bu degerler ayni olmadikça iki kisi iki ayri dil konusuyorlarmis gibi olmuyor mu?
Yusuf Atılgan (Aylak Adam)