“
Bir töre daha gelmişti bu sürekliliğe.
Mete Tanhu töresi:
"Her yıl, güz mevsiminde, atlar semirdiğinde, Tailin yaylasında toplanılacak! Atlar ve erler sayılacak!"
ilk buyruktan itibaren, her güz mevsimi başında aksatılmadan yerine getirildi bu törenin gereği. Adeta yeniden doğuş, orada toplanıp güçlü olduğumuzu hissetmenin, acuna büyüklüğümüzü, çokluğumuzu göstermenin bir yolu oldu Tailin sayımı. Her yıl arttı erlerin sayısı. Her yıl atlarımız çoğaldı. Yüzümüz güldü her sayım sonrasında.
Görüşemeyenlerin görüşme yeri oldu Tailin. Buluşamayanların buluştuğu yer! Düşünün, Hun ilinin her yerinden, kendisini er bilen yiğitler, urug urug toplanıp, atlarını da alarak gelirler. Ben bile, uzak kaldığım uruğumu, oğuşumu, en gencinden en kocamanına boyumun erlerini, orada görürüm. Yeter ki ata binecek durumda olsunlar.
Büyük bir resmigeçit düzenlenir, görkemi her yıl artarak. Mete Tanhu geçit sırasında oradaydı hep. Hanlık imi Altın Örgün'ün üzerine kurulup hatunlarını, veliahtı Kiok Tigin'i, bütün çocuklarını, yoldaşlarını, beylerini yanına alıp bu muhteşem geçişe tanıklık etti.
Töreyi Mete Tanhu koymuştu. Hun erleri onun için geliyordu. Han'ın orada bulunmaması olmazdı. Bunun gereğini biliyordu Han. Geliyor, Altın Örgün'ün üzerinde, şölenin sonuna kadar tanıklık ediyordu erlerinin ve atlarının çoğaldığına. Sıradan ama en etkin bir tanık olarak...
Eserini gururla seyrediyordu.
”
”